Bizimle İletişime Geçin

Genel

Sözleşmeleri Uzatılmayan İşçiler Ev Ev Dolaşıp Bu Bildiriyi Dağıtıyor

Yayınlandı

-

ÇOMÜ’de çalışan ve 2012 yılı için yapılan hizmet alımı ihalesinde sözleşmeleri uzatılmayan işçiler, işlerine geri dönebilmek için mücadele etmeye devam ediyor.

www.comuhaber.com – Sadi Ateş

Daha önce de çeşitli eylemler yapan ve işe iade davası açan işçiler şimdide hazırladıkları bildiriyi ev ev dolaşıp dağıtıyor. “İşimizi Geri İstiyoruz, Desteğinizi Bekliyoruz” başlıklı bildiride halktan destek beklenirken Rektör Laçiner’in mail adresinin verilmesi dikkat çekti.

İşte o bildiri:

Okumaya Devam Et
Tanıtım
Yorumlar

28 Yorum

  1. Hatice İşmen

    14 Şubat 2012 at 00:33

    ee almayın mazlumların ahını çıkar broşür broşür..

    • bilge gümüşçay

      14 Şubat 2012 at 00:51

      bu kadar da olamaz artık. yaptıkları çok haklı, hukuklu bişeymiş gibi bi de yayınlamışlar…işçilerle dalga geçer gibi bi de işte bildirge demişler…bu kadar da vicdansızlık, yüzü kızarmadan haklıymış gibi davranmaya da pes artık…napsın işten çıkarılanlar…bizi beğenmediniz,hiçbir suçumuz yokken kapının önüne koydunuz eyvallah,Allah razı olsun deyip çekip gideceklermiydi?anlayamıyorum aklım almıyor yani.sonuçta ekmelerini,geçimini sağladıkları,çocuklarına,yuvasına bakmakla yükümlü insanları hiçbir gerekçe göstermeden çıkaracaksın,kimse hakkını aramayacak,dönüp gidecek mi?bu hangi ülkede hangi dünyada var.durup düşünmek yerine bir de aha işte işçiler kapı kapı dolaşıp halktan destek bekliyor demekde artık bilemiyorum yani ne desem bu sözü bitirmrk için.sizce uygun olanı okurken ilave ediverin lütfen…lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve işçi diye küçüsediğiniz kişilerinde en az sizin kadar insan olduğunu unutmayın…benim elime de bu broşür ulaştı.az bile yazmışlar,az bile yapıyorlar…

  2. nihal akarçay

    14 Şubat 2012 at 01:36

    haklı hakkını arar, tabiki rektörün mail adresini verecekler,şirketin eline listeyi veren kim,işçilerin siyasi görüşlerini,özel hayatını araştıran ve işine gelmeyeni bu kış gününde işsiz bırakan rektörlük çünkü,şirketin işçilerin hiçbir vasfını bile bilmediği halde şirketin mailini verecek değiller heralde…

  3. Ekrem Tayfan

    14 Şubat 2012 at 06:20

    Yaşananların tek sorumlusu Sosyal-İş denen sendikadır. Siyaset yapmakla sendikacılığı karıştırdılar. Laçiner’i farklı görüp çalıştırmamaya çalıştılar. Çalışma Bakanlığı’na Üniversiteyi “bunlar temizlikçi gösterip sekreter çalıştırıyorlar” dediler. Bakanlık da 270 temizlikçi görünen adamın yasal olmadığını söyleyince kim suç işlemeye devam eder. Temizlikçi sayısı düştü 130’a. Ne yapacaktı Rektörlkük, Sendikanın keyfine göre suç işlemeye devam mı edecekti. Kimse boşuna ağlamasın. Sosyal-İş Sendikası daha pek çok kişinin canını yakmaya devam edecek. Çünkü siyasi parti gibi hareket ediyorlar, üyelerinin haklarını korumaktan çok Rektöre zarar vermeye çalışıyorlar

  4. Talat

    14 Şubat 2012 at 06:24

    Evlere dağtılan bildirgeye Rektörün adresini ve e-postasını yazmışlar. Sanki Nazi bildisiri gibi. Ayrıca bildiriyi hazırlayan da işçiler değil. Son derece profesyonel, propagandayı iyi bilen kişi ya da kişiler kaleme almış, belli. Bu işçi hakları mücadelesi değil. Sendika görünümünde siyaset yapılıyor. İşçiyi düşünen yok. Onları önce mağdur ettiler, şimdi başka mağdurlar oluşturacaklar. Üniversite düzgün çalışan insanlarla neden uğraşsın. Neden 270 işçiden sadece 14’ü dava açtı? İşe başlayan 300’e yakın işçinin hepsi aynı partiden, aynı görüşten mi? Sedat Yaylacı bile itiraf etti, işden ayrılan işçiler arasında her partiden insan var dedi. Demek ki Üniversite ideolojik davranmıyor. Ama birileri işçi üzerindne ideolojik davranıyor.

    • mert

      14 Şubat 2012 at 12:05

      İşçi sınıfını ve onun örgütünü nasıl küçümsediğinizi anlayamadım. Türkiye’nin en köklü sivil toplum örgütüdür sendikalar.

    • Sanane

      11 Mart 2012 at 23:19

      Talat efendiye…;İdeolojik davrananlar geldikleri günden itibaren çalışan işçilerin tamamını çıkaracağını söyleyen,”hergün iş için yüzlerce telefon geliyor bana” diyen rektörden başkası değil.Sizler şu an düdüğü çalanlarsınız diye insanların ekmeğiyle oynamanızı gerektiren hiç bir hak talebiniz olamaz.Bundan önceki yönetimlerin aldığı işçilerin siyasi bakış açılarını söyleyen Sedat Yaylacı’nın dikkat çekmek istediği de Sosyal İş sendikasına üye olanların her görüşden çalışan olduğudur.Sırf o sendikaya üye oldu diye çıkarılmalarıda kimin siyaset yaptığının göstergesidir.Sizlerin insanlıkla uzaktan yakından alakanız yok.İnsaf ve merhametin ne olduğunu bilmiyorsunuz.Bizden olmayan aç kalsın mantığınız da insanları dininden de soğutuyor.Çünkü din sizin arkasına sığındığınız en önemli Ticarethaneniz.Namazı bile birileri görsün diye kılanlar,secdeye vardığınızda aklınızdan geçenin “Allah” olduğu yada gerçekten ibadet etmek için yaptığınızdan da şüpheleniyor insan.Bu güne kadar yalakalık yaparak geçirilen günlerin intikamı alınıyor.Madem adamdınız da önceki rektörler zamanında neden başınız dik dolaşmadınız,onlara tepkiler vermediniz,yaptıkları yanlışlarda;sizler o günleri kişiliklerinizden ödün vererek geçirenlerdensiniz.Bizler onlarada başımızı dik tuttuk,sizler gibi düşünenlerede dik tutacağız.Yapılan yanlışlara doğru demek bizlere uygun bir davranış biçimi değil.Atılan işçilere kılıf bulmak için çok uğraşmayın.Onun hukuksal karşılığı vardır.Günü geldiğinde işe iade davasının sonucunda neler olacağını hep beraber göreceğiz.Hazımsızlığınızı orada da belli edersiniz ya neyse!Adım mı,biraz düşünürsen bulursun………

      • Nermin

        12 Mart 2012 at 04:10

        Sanane rümuzuyla yazan kişi, geçmiş dönemde ne yapıldıysa onu yazmışsın. Geçmiş dönemde bu Üniversiteye güvenlik görevlisi alınırken dahi soyuna sopuna bakıldı. Temizlikçi alınırken bile kriter belliydi. Bunu dünya alem biliyor. Bugün tepinenler o gün bayram ediyordu. Bugün birileri tepiniyor, çünkü insanlardan sadece çalışmaları bekleniyor. Sırt üstü yatıp para alma dönemi bitti. Birilerinin zoruna o gidiyor. Yoksa ideolojik davranıp işçiler işten atılsaydı bugün en az 350 işçi kapı dışarıydı. Oysa işine dönmek için başvuran işçi sayısı sadece 13. Bugün 500’den fazla insan ÇOMÜ’de işçi olarak çalışıyor ve bunların % 10’unu bile Laçiner atamamıştır. Bu insanlar işlerinde çalışmaya devam edecekler. Çünkü Hak geldi, Batıl yok oldu. Artık siyasi kayırmacılık da yok, haksız yere, emeksiz yere Üniversite kaynaklarını gaspetmek de

  5. merve

    14 Şubat 2012 at 13:38

    hayvanın bile elinden ekmeğini alınca saldırır.bu kişiler hayvandandamı aşağı ki hakkını aramasın.bi sendika rektörlük çekişmesi sürüp gidiyor. bu insanlar işlerimizi istiyoruz,çalışmak istiyoruz diyor birileri yok sendika yok rektör derdinde.bu kişiler işten atılacak kadar,hedef gösterilecek kadar ne yapmış acaba? sendikaya üye olmuş.sendika çomü işçisi olsun diye çalışma bakanlığına bildirmiş.kıyamet koptu sanki. vay efendim şikayet edildik,vay efendim çomü işçisi olamazlar,vay efendim sendika rektörle uğraşıyor.işçi yada sendika neden rektörle uğraşsın ki.işin özü bu yapılanlara kılıf aranıyordu bulundu.işçiler de bu şekilde davranarak yol gösterdi.hiç kimse ağlanmasın diyen arkadaşım sen hiç işsiz kaldın mı?yahu işten çıkarılan kişilerden biri mesai arkadaşındı belki.vicdansızlık bu ya,zalimlik bu başka bişey değil.bu ne büyük nefrettir anlamadım.sanki terör örgütü elebaşından bahsediyosun.sanki bu işçiler terör örgüt üyesi.yapmayın ya biraz mantıklı olun…

  6. İsmet

    14 Şubat 2012 at 14:39

    Ekrem kardeşim sen bakanlığın tespit tutanağını okudunmu kardeşim.Okumamışsın besbelli bari ahkam kesme.Söylediklerinin en küçük bir alakası yok olaylarla ilgili.Ayrıca evet arkadaşlarımız işten çıkarıldığında şirket yetkilisiyle görüşmüşler ve şirket yetkiliside sorumlu rektörlük demiştir.Ne yapacaklardı insanlar iyiki bizi işten atıınızmı diyecekelerdi..Sendikayı üniversiteye sokmak için azami gayret sarfeden İsmail ŞAHİN şimdilerde neden ortalarda görünmüyor buda ayrı bir muallak tabi..Ayrıca işten atılan arkadaşlar onur mücadelesi veriyorlar neyin onurumu ? hani şu şirket elemanları işten uzaklaştırıldıktan hemen sonra bazı şirket elemanları masa başına getirildiya allahaşkına onların hala devam eden mahkemeleri varmıymış yokmuymuş..Varsa neden yargılanıyorlarmış bi baksınlar lütfen..Birde işten atılan arkadaşların durumuna bir bakılsın..İşte o zaman nasıl bu kadar mantık dışı hareket edilmiş kendileride şaşıracaklardır..

  7. Talat a

    14 Şubat 2012 at 14:49

    Talat kardeşim sen içindeki nazi yi öyle iyi eğitmişsin ve ona inanmışsınki hatta hatta herkesi kendin gibi nazi zanneder hale gelmişsin.Birkere o bildiriyi bizler hazırladık..Şaşırmışsındır şimdi neden çünkü biz taşeron elemanıyızya yazıda yazamayız.Derdimizide anlatamayız aciziz o kadar..Doğru çalışanı neden işten çıkarsın demişsin bak vijdan muhasebesinden yoksun kardeşim git araştır o işten çıkarılan adamların hakkında işten çıkarılmalarını gerektirecek en ufak bir belge varmıymış.Hatta İsmet arkadaşında dediği gibi asıl kimlerin atılması gerekiyormuş araştırsınlar (yüz kızartıcı suç)..Ayrıca diyorsunki neden 14 kişi dava açmış neden olduğunu hemen söyleyeyim bu adamlar işten atılmalarını hazmedememişler.Dİğerlerimi ? onlar işte o yazıyı dahi yazamayanlar oluyorlar talat..

  8. hande

    14 Şubat 2012 at 22:24

    bu arkadaşlara ne gibi bi öneriniz olabilirdi acaba?söyleyin de öyle davransınlar bari.Sayın Ekrem ve Sayın Talat Bey bu konuyu sayısal rakkamlara kadar biliyorsunuz.keşke mail adresinizi verseydiniz de işçilerde broşüre sizin mailinizi yazsaydı,zira Rektörün mail adresi verilmesi sizi de bu kadar rahatsız etmezdi.Ayrıca bu konuyu bu kadar istatistiksel olarak bildiğinize göre siz bilgilendirseydiniz halkı.Ya da ÇOMÜ Rektörlüğünden kimin mail adresi verilebilirdi yetkili olarak sizce?31 Aralık 2011 de tüm çıkarılan işçiler geri alınacak,herkes işine geri dönecek sözünü de,çıkarılan işçilerin yerine alınan kişileri de izah ediverseydiniz…Sendika işçilere zarar verdi,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına şikayet edildi,Sedat Yaylacı şöyle dedi böyle yaptı.Sendika ve Sedat Yaylacıyla uğraşmak işçileri işsiz bırakmak demekmi?Başka bi şekli yok mu bu restleşmenin?Çocuğa anlatın güler bunlara. İşçilerin her yaptıkları suç,her yaptıkları hata,her yaptıkları ve söyledikleri kabahat.Madem bu kadar küçümsüyorsunuz bu işçileri ne diye uğraşıyorsunuz diye sorulmaz mı?Madem bunlar bu kadar çalışmayan,şikayet edilen,zarar veren insanlardı da bu güne kadar neden çalıştırıldılar denmez mi?Madem bu insanlar bu kadar suçlu bi uyarı,kınama yada herhangi bi ceza gerektiren suçları mı var diye sorulmaz mı?Kimse boşuna ağlamasın diyen arkadaşım işçiler hakkını arıyor,haklarını almaya çalışıyor…Haksızlığın karşısında eğilmeyiniz demiş Hz. Ali bildin mi bu sözü????

  9. Ahmet

    14 Şubat 2012 at 22:44

    Madem o bildiriyi işini kaybedenler yazdı, o zaman neden bildirinin altında adları yoktu? Çünkü 36 kişi falan yok o bildirinin altında. 1 kişi var mı, o bile şüpheli. Bir kere işini kaybetti denen kişilerin bir kısmı yeni iş buldular, bazı kişiler Üniversite’deki işinden gönüllü olarak ayrıldı. Bir kısmına ise 1 Martı beklemeleri, sayının büyük ihalede artacağı söylendi. Sendika ise işçileri kullanarak Çanakkale’de kendisinden kaçışı durdurmaya çalışıyor. Çünkü herkes Sosyal-İş’i bırakıyor. Sendikacılar noterde insanların önünü kesip engellemeye bile çalıştılar biliyor musunuz?

  10. nilay

    14 Şubat 2012 at 22:46

    Aslında suçlu ne Çomü Rektörlüğü,ne sendika,ne de işçiler.Asıl suçlular sendika siyaset yapıyo,Rektör ideolojik davranmıyor,Laçiner’i farklı göstermeye çalışılıyor diyen ve kutuplaşmaya sebep olan kişilerdir.Ve maalesef istediklerine de ulaşmışlardır.Gönlünüz rahat mı acaba?Ve maalesef bu söylenilenler ve söyleyenler prim yapmak da işçilerin asıl yapmak istedikleri başka şekilde lanse edilmek de ve bunların yaşanmasına sebep olmaktadır.

  11. alex

    15 Şubat 2012 at 11:13

    elalemin karısına cinsel istimarda bulunan şahıs mahkemesi devam ediyor ama malesef kravat taktırıp depom sorumlusu yapıyorlar hiçbir günahı olmayan işçilede kış günü işten atılıyor

  12. alex

    15 Şubat 2012 at 11:28

    sayın nrektör mustafa yollu ve ismet kayayyı dinleme artık onlar sana zarar veriyor

  13. Mehmet

    15 Şubat 2012 at 12:45

    Sendika işçileri eylem yaparak, mahkemeye giderek memur, Üniversite işçisi olacaklarına inandırmaya çalışıyor. Oysa böyle bi şi mümkün değil. Örneği yok. 14 işçi mahkemeyi kazansalar bile üniversiteye karşı değil, şirkete karşı dava kazanmış olacaklar. Üniversite en fazla birkaç bin liralık tazminatı o da belki ödeyecek. Yasalar müsade etmez çünkü devlet memuru ve işçisi olmaya. Sendika yöneticileri artık dürüst davranmalı ve insanları yanlış yönlendirmemeli. Rektörlükle kavga ederek işçilere yarar değil, zarar veriyorsunuz. Yetmedi mi çektikleri adamların

  14. Mehmet2

    15 Şubat 2012 at 12:46

    Haberiniz var mı, Üniversite 270 işçinin maaşlarını arttırmış

  15. ismailAdınız...

    15 Şubat 2012 at 20:05

    ismet ben İsmail ŞAHİN bak buradayım eğer cesaretliysen önce kendi ismin ile yaz herkeste benim cep numaram var isteyen ulaşabilir.Söyle sendikana varsa bir problemleri gelsinle istedikjleri yerde istedikleri zaman herkezin önünde gerçekleri paylaşmaya hazırım sende yanlarında ol ki sendikanın insanları nasıl uçuruma sürüklediyini gör

  16. İsmet

    16 Şubat 2012 at 00:12

    ismail kardeşim çelişkiler içindesin öncelikle.Sana ulaşmak olsaydı derdimiz ulaşır iki kelam lafımızı elbette esirgemezdik.Lakin senin kurduğun ve örgütlediğin bir sendikanın mağdur işçileridir söz konusu olan..Hatta 2.bir sendikayı daha üniversiteye sokup çift başlı kutuplaşmış bir sendikacılığın önünü açmış olmadınmı ? Gerçekler gün gibi ortadadır ismail bey..Mağdur olan işçiler var..Bu mağduriyette sizinde bir payınız olduğunu düşünüyorum naçizane..Bu nedenle sordum nerede acaba şu sıralar ? örgütlediği işçileriyle ilgileniyormu anlamında sordum ? Hem sen değilmisin arkadaşlarına istediğiniz gibi davranabilirsiniz diyen.1 ay içinde dava açılamaz ise hukuken işe dönüş hakkınızı kaybedeceksiniz diyen..Şimdi ise uçurumdan bahsediyorunuz.. Anlamış değilim..

  17. İSmet

    16 Şubat 2012 at 00:19

    mert kardeşiminde söylediği gibi sendikacılık ve sendikalar köklü kurumlardır.işçilerin tek dayanak noktalarıdırlar.iyi yada kötü.sarı yada siyah.tes-kop yada dissk yada sosyal sendika.Önemli olan varlıklarıdır bir anlamda..Bu bağlamda sendikal örgütlenmede emeği geçen herkese işçi kardeşlerim adına sonsuz saygı ve selamlar.

    • Ahmet

      12 Mart 2012 at 04:13

      Sendikacılık haktır. Ancak sendika dediğin de kış günü üyelerinin sokakta kalmasına neden olmaz. Sendika dediği çalıştığı kurumu bakanlıklara gammazlayarak Üniversite yöneticilerinin ağır tazminatlar ödemesi için uğraşmaz. Sendika dediğin ulusal politikaları için birkaç garibanın işsiz kalmasını göze almaz. Sendika dediğin Rektörlükle anlaşıp, ardından dava açmaz. Mert olur, sözünün eri olur. Sendika dediğin Mart ihalesini beklemeyip sokaklarda siyaset yaparak işçilerin işine geri dönmesini engelleyecek aşırılıklara kaçmaz. Sendika dediğin işçisini korur, siyaset gözlüğüyle sağa sola saldırmaz. Sözüm kime, onlar anlamıştır herhalde

  18. hak hakedenindir

    16 Şubat 2012 at 02:09

    Yalan söyleyeninizi Cenab-ı Allahım çarpsın…

    • Süleyman HHakki

      12 Mart 2012 at 04:15

      Sevgili kakedenindir. Bakıyorum da ağzından din, iman eksik olmuyor. Ne oldu, aşka mı geldin? Suret-i Hak’tan görünerek akılları bulandırmak mı niyetin? Senin ne olduğunu dünya alem Rektörlük seçimlerinde gördü. Ense tıraşını bilmeyen yok

      • hak hakedenindir

        12 Mart 2012 at 12:37

        Süleyman HHakki(kakedilen) sen çok alışmışsın herhalde kakedilmeye. Bu arada hiç olmazsa ben söyleyeceklerimi ağzımdan ve gönlümden doğru şeyleri söylüyorum. Sizler gibi ters noktadaki başka yerimden yalan yanlış şeyleri değil. Bilmem anladın mı kakedilen? Seçim sırasında gördüğün ense de menfaat için yaltaklanırken son anda sahte alkışlarla takıldığın arkadaşının ensesidir mutlaka. Ne de olsa sen ve arkadaşların alışıksınız el ense … parmak işlerine. Adam gibi söyleyeceğin gerçekten somut, doğru şeyler varsa söylersin ve burada enikleşmezsin. Yok ense traşıymış da bilmem ne. Ben senin ve arkadaşların gibi seçim sırasında akbaba gibi dolaşmadım hiçbir adayın peşinde. Zaten Allahıma bin şükür ihtiyacım da yok senin gibi. İşte bir farkımız da bu…

        • Süleyman

          12 Mart 2012 at 22:30

          Sevgili kakedilen, senin yağcilik yapmak istediğin kisi seçilenden, yeni seçilenden yagciliktan zerre hoşlanmıyor , iste senin de sorunun bu. Kakedilmeye devam

          • pardon ne diyorsun

            09 Nisan 2012 at 16:55

            yazdığından bir şey anladıysam süleyman olayım.

  19. buket

    12 Mart 2012 at 11:48

    yok efendim haksız yere işten atılmışlar …ben atılanlardan tanıyorum bi kaçını açıkçası iş yaptıramazdı kimse ,bugüne kadar emeğiyle işini yapan kim işsiz kalmış ki .
    çoluğunu çocugunu düşünen insan işine dört elle sarılır çalışır.geçti o devirler çalışmayana ekmek yok…

Leave a Reply

Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Genel

ÇOMÜ 2023 En’leri Töreni Kapsamında Kalite Ödülleri Verildi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) 2023 En’leri Ödül Töreni İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezinde gerçekleştirildi.

Törene; Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Çanakkale Milletvekilleri Ayhan Gider, Rıdvan Uz, 28. Dönem Konya Milletvekili Ünal Karaman, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Baro Başkanı Av. Hande Keskin, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve Eşi Özlem Kaşdemir, İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı ve Eşi Nebahat Arıcı, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, Sahil Güvenlik Grup Komutanı SG. Yrb. Ercan Oran, Jandarma Özel Eğitim Merkez Komutanı Jandarma Albay Ufuk Yetiş, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Dinçay Köksal, Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya, ÇOMÜ Akademik ve İdari Yöneticileri, Çanakkale kamu kurum kuruluşları ile özel sektör temsilcileri, STK il temsilcileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Öğr. Gör. Sedat Çılgın, Çanakkale Türküsünü seslendirdi.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu yaptığı açılış konuşmasında; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin 2023 yılı boyunca eğitim, öğretim, araştırma, geliştirme ve toplumsal katkı faaliyetlerinde öne çıkan paydaşlarını ve mensuplarını ödüllendirmek için bir araya gelindiğini belirtti ve 2023 yılının ÇOMÜ için başarılı bir yıl olduğunu vurguladı.

2023, ÇOMÜ İçin Başarılı Bir Yıl Oldu

2023 yılı, ÇOMÜ için oldukça verimli ve başarılı bir yıl oldu. Bu başarının arkasında, özveriyle çalışan akademisyenlerimiz, araştırmacılarımız, idari personelimiz ve öğrencilerimiz var.  Hepinize, bu vesileyle yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün burada, üniversitemizin temel değerlerini ve misyonunu en iyi şekilde temsil eden, yaptıkları çalışmalarla fark yaratan ve adını daha da yukarıya taşıyan değerli paydaşlarımızı ödüllendirmenin gururunu yaşıyoruz.

Bilimsel araştırmaları, eğitim- öğretimdeki ve kurumsal gelişmeye olan katkılarıyla öne çıkan akademisyenlerimiz ve idari personelimiz, üniversitemizin en değerli varlıklarıdır. Onların özverili çalışmaları, ÇOMÜ’nün ulusal ve uluslararası alanda saygın bir konuma gelmesinde önemli rol oynamaktadır.

Kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları ile yaptığımız iş birlikleri, üniversitemizin topluma hizmet etme misyonunu yerine getirmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu iş birliklerinin gelişmesinde emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

Ve tabii ki üniversitemizin geleceği olan öğrencilerimiz, akademik ve sosyal alanlarda gösterdikleri başarılarla bizleri gururlandırmaktadır. Onların azmi ve inancı, ÇOMÜ’nün daha da parlak bir geleceğe sahip olacağının en büyük göstergesidir.

Özellikle toplumsal katkı ve kurumsal katkı noktasında üniversitemize destek veren kamu kurumu ve kuruluşları ile özel sektöre 2023 yılı ÇOMÜ günleri özel ödülleri vereceğiz. Bu ödüller, üniversitemize ve topluma yaptıkları katkılar için birer teşekkür niteliğindedir.

İş Birliklerimizi Geliştirmeye, Güçlendirmeye Kararlıyız

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, paydaşlarımızla olan iş birliğimizi daha da geliştirmek için kararlıyız. Bu iş birlikleri sayesinde, üniversitemizi daha da ileriye taşıyacağımıza ve topluma daha fazla katkıda bulunacağımıza inanıyoruz. 2023 yılı boyunca üniversitemiz birçok önemli başarıya imza attı. Bu başarıları sizlerle paylaşmak isterim:

Eğitim Öğretim Yelpazemiz Genişledi

Üniversitemiz, yeni bölümler ve programlar açarak eğitim-öğretim yelpazesini genişletmiştir. Ayrıca, uluslararasılaşmaya da önem vererek, yurt dışından daha fazla öğrenciyi üniversitemize çekmek için çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmektedir.

Proje Başvuru Sayısı Önceki Yıllara Göre %250 Arttı

Üniversitemiz, araştırma-geliştirme projelerinde önemli bir atılım gerçekleştirmiştir. 2023 yılında ÇOMÜ akademisyenleri tarafından yürütülen birçok uluslararası araştırma projesi kabul görmüş ve fonlanmıştır. Bu projeler, üniversitenin araştırma kapasitesini ve uluslararası görünürlüğünü önemli ölçüde artırmıştır. Akademisyenlerimiz tarafından yürütülen projelerden elde edilen bulgular, uluslararası alanda da ilgi görmektedir. Özellikle TÜBİTAK ve Ulusal Ajans indekslerine göre proje başvuru sayısında önceki yıllara göre %250 artış bulunmaktadır. Ayrıca COST aksiyonuna üye olan ve faaliyet gösteren sayımızda da gözle görülür artış yaşanmaktadır. ÇOMÜ akademisyenleri tarafından 2023 yılında uluslararası hakemli dergilerde çok sayıda bilimsel makale yayınlanmıştır. Bu makaleler, üniversitenin ürettiği bilginin ve teknolojinin dünya çapında tanınmasına katkıda bulunmuştur. Amacımız kısa ve orta vadede Q1 ve Q2 düzeyindeki yayın sayısını arttırmaktır.

Ulusal ve Uluslararası Ölçeklerde Başarılı Öğrenciler Yetiştiriyoruz

ÇOMÜ, 2023 yılında da lisans ve lisansüstü eğitimde yüksek kalite standartlarını sürdürmüştür. Akredite program sayımızda artış devam etmektedir. Ayrıca kurumsal akreditasyonumuzu 5 yıllık tam akreditasyona taşıma hedefimizin önümüzdeki ay gerçekleştirilecek değerlendirmeler neticesinde başarıyla sonuçlanacağına inancımız tamdır. Üniversite, ulusal ve uluslararası ölçeklerde başarılı öğrenciler yetiştirmeye devam edilmektedir.

Toplumsal Katkı Faaliyetleri ve Toplumsal Sorumluluk Projeleri İle ÇOMÜ Adından Söz Ettiriyor

Üniversitemiz, topluma yönelik çeşitli faaliyetler düzenleyerek, bölgenin kalkınmasına katkıda bulunmuştur. Bu faaliyetler arasında, eğitim ve danışmanlık hizmetleri, sağlık taramaları ve çeşitli kurslar yer almaktadır. Ayrıca ÇOMÜ, 2023 yılında da çeşitli toplumsal sorumluluk projeleri yürütmüştür. Bu projeler, üniversitenin topluma katkıda bulunma ve sosyal sorumluluk bilincini geliştirme çabalarının bir göstergesidir.

Üniversitemiz, 2023 yılında çok sayıda uluslararası ve ulusal etkinliğe ev sahipliği yapmıştır. Bu etkinlikler, farklı ülkelerden ve kentlerden gelen katılımcıların bir araya gelerek kültürel bilgi ve deneyimlerini paylaşmalarına ve kaynaşmalarına imkân sağlamıştır. Bunun yanı sıra düzenlenen çeşitli sanat ve spor etkinlikleri ile de öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin sosyal ve kültürel açıdan gelişimine katkıda bulunulmuştur.

Bölgesel Kalkınmaya Katkımız Artıyor

ÇOMÜ, 2023 yılında da bölgedeki kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla iş birliği yaparak Ar-Ge ve teknoloji transferi faaliyetlerine devam etmiştir. Bu faaliyetler, bölgenin kalkınmasına ve refah seviyesinin yükselmesine katkıda bulunmuştur. Üniversitemiz, 2023 yılında da farklı alanlarda uygulama ve araştırma merkezleri kurarak bölgenin ihtiyaçlarını karşılamaya ve kalkınmasına katkıda bulunmaya devam etmiştir.

Bu başarılar, ÇOMÜ’nün eğitim ve araştırma alanındaki güçlü konumunu ve topluma hizmet etme misyonuna olan bağlılığını göstermektedir.

Hedefimiz, Tüm Alanlarda Çalışmalarımızın Çıtasını Yükselmek 

ÇOMÜ olarak, gelecekte de eğitim ve araştırma alanındaki çıtayı daha da yükseltmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Uluslararası alanda daha da görünür olmak, topluma daha fazla katkıda bulunmak ve öğrencilerimize en iyi eğitimi sunmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Rektör Erenoğlu’nun konuşmasının ardından Kurumsal Destek Ödülüne layık görülen; Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü,  Balıkesir İtfaiye Dairesi, İÇTAŞ Çelik Enerji Tersanesi ve Ulaşım Sanayi A.Ş., Kale Grubu Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş., OPET Petrolcülük A.Ş., Dardanel Önentaş Gıda Sanayi A.Ş., Doğanlar Holding, Biga Ticaret Odası, Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Kolunsağ Muflon Sanayi Limited Şirketi , Uluova Süt Ticaret A.Ş. ve UM Denizcilik Sanayi A.Ş. ‘ye plaket ve belgeleri protokol üyeleri tarafından takdim edildi.

ABD’nin Stanford Üniversitesi tarafından uluslararası ölçütler kullanılarak hazırlanan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde “Elsevier Kariyer Boyu Etki” Kategorisinde Kimya alanında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Şahiner adına ödülü Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hava Özay’a takdim edildi.

ÇOMÜ En’leri Töreni, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Kalite Geliştirme Ödülüne layık görülen akademik ve idari personele belgelerinin verilmesi ile son buldu.

Okumaya Devam Et

Genel

Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yeni Hizmet Birimi Açılışı Yapıldı

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Terzioğlu Yerleşkesinden Anafartalar Yerleşkesine taşınan Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nün Eğitim Fakültesi Dekanlığı üst katındaki yeni hizmet biriminin açılışı gerçekleştirildi.

Açılışa, Rektör Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya,  ÇOMÜ akademik birim yöneticileri, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü yönetimi, idari personelin yanı sıra Anabilim ve Anasanat Dalı başkanları ile çok sayıda akademisyenler katıldı.

Açılış  konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. R.Cüneyt Erenoğlu, enstitünün yeni hizmet biriminin hayırlı olmasını temenni ederek, emeği geçen tüm personellere teşekkür etti.

Ardından, Rektör Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu çalışma ofisleri, toplantı salonu, diğer oda ve ofisleri ziyaret ederek  çalışanlardan bilgi aldı.

Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal ise katılımcılara teşekkür ederek başladığı konuşmasında enstitünün yeni yüzünün üniversitemize yakışır bir nitelikte olmasına gayret ettiklerini, rutin idari işle yanı sıra lisansüstü öğrenciler için bilimsel seminer ve kariyer söyleşilerine devam edildiğini belirtti. Bu süreçte Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Zeki Genç’e de verdiği destek için teşekkür eden Erginal, Müdür Yardımcıları Doç.Dr. Derya Girgin, Dr. Öğr. Üyesi İ. Onur Tunç ve Enstitü Sekreteri Arzu Süngü başta olmak üzere, taşınma sürecinde yoğun emek harcayan idari personele de teşekkür etti.

Okumaya Devam Et

Genel

Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm Sürecinde QUA Granite Gücü!

Yayınlandı

-

Yayımlayan

QUA Granite Satış Direktörü Yasin Erdoğan

Üstün desen ve renk teknolojisiyle doğanın tüm canlılığını mekanlara taşıyan, Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi QUA Granite, her zevke ve ihtiyaca hitap eden geniş ürün yelpazesinde yer alan teknik granit serileri ile kentsel dönüşüm projelerine QUA imzası atmaya devam ediyor.

Adımlarını hızlandırarak, her geçen gün daha büyük hedeflere ulaşma çabasını sürdüren QUA Granite, doğallık ve dayanıklılığın mükemmel uyumunu 81 ildeki kentsel dönüşüm projelerinde yaşatmasının yanı sıra, çevre dostu üretim anlayışıyla bu yıl da sektördeki liderliğini pekiştiriyor.

QUA Granite, doğal mermer, ahşap, beton ve taş görünümlü ürünleriyle her mekâna ve projeye uyan ürün serileri ile mekânlara yepyeni bir soluk getiriyor.

QUA imzası taşıyan tüm ürünler, incelikleri ve hafiflikleriyle uygulama sürecini kolaylaştırıyor. Hafif yapıları sayesinde yapılara binen yükü de azaltarak, mimari süreçlere de olumlu katkı sağlıyor. Yapılardaki esnemelerden kaynaklı seramik kırılma ve çatlama oranını ise en aza indirgiyor. Yüksek mukavemeti sayesinde uzun ömürlü kullanım avantajına sahip 7mm inceliğindeki seramikler, yüksek ısı ve don gibi olumsuz koşullara karşı da oldukça dayanıklı bir yapıya sahip olmasıyla öne çıkıyor.

QUA Granite Satış Direktörü Yasin Erdoğan,

“QUA Granite olarak sadece üretime değil, dizayn ve tasarıma da yatırım yaparak her segmente, zevke ve projeye hitap eden tasarımlarımızla farkımızı ortaya koyuyoruz. QUA imzası taşıyan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) Konutları ve Emlak Konut projeleri de 7mm ürünlerimizle daha da güçleniyor. ‘’ dedi.

2024 yılında tüm kentsel dönüşüm projelerine, üstün renk/desen teknolojisi ve üretim güçleri ile talip olduklarının altını çizen Erdoğan, ‘’ Başarı ve geleceğe olan inancımızı, üretimdeki gücümüz ve iş ortaklarımızdan alıyoruz. 2023 yılında 20’den fazla projede yer alarak sürdürdüğümüz başarımızı, 2024 yılında da devam ettirecek olmanın gururunu yaşıyoruz. Yeni dönemde yeni kentsel dönüşüm projelerinde, Türkiye’nin QUA’sı 7 mm seramikleri ile fark yaratmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da tüm kentsel dönüşüm projelerine üstün renk ve desen teknolojimiz, üretim gücümüz ile talibiz.  Kentsel dönüşüm projelerinde imza attığımız başarılarımız ile Türkiye seramik sektöründe takip eden değil takip edilen oyuncu olduk. Bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim. Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi olarak 41 milyon m2’lik üretimimiz ile çalışmalarımıza ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” dedi.

 

Okumaya Devam Et

BU AY ÇOK OKUNANLAR