Bizimle İletişime Geçin

Genel

Beyin Cumhuriyet, Kalp Osmanlı

Yayınlandı

-

Son dönemde cumhuriyet ile Osmanlı arasında fiilen dolaylı, ruhen de doğrudan yaşanan  yarıştırma ve manevi üstünlük çabası saklanamayacak bir boyut kazanmıştır. Cumhuriyetin ilk dönemlerine ait yaşanmışlıkların, yazarların dünya görüşüne bağlı olarak değişik yorumlandığı bir süreçteyiz.

Çoğu dönemde olduğu gibi bu durumda da tarihi yine kazananların yazacağı malumdur. Yaşanan süreç, kazananın belirleneceği demokratik savaşın mevzi mücadeleleridir. Durumu  örneklemek adına taraf olarak gösterdiğim bu çatışmanın cumhuriyet taraftarı askerleri, eski günahları ve hatalarını savunamama ve yeni bir saldırı boyutu oluşturamama arasında sıkışmış durumdadır. Alanın diğer tarafında ki muhafazakâr demokrat cephesini, katı bir ast-üst statüsü  görüntüsünde  subaylar, hatta generaller belirlemektedir.

Siyaset  tarih üzerinden puan kazanmaya çalışadursun, geçmişi tarihsel boyutta değerlendirdiğimizde, benzer  değerlendirmelerin  çok daha önce de yaşandığını görmekteyiz.

Osmanlı aydınlanma sürecinin yaşadığı sıkıntıların ve bu sıkıntıların II. Meşrutiyetle yerini yeni akıma bıraktığı dönemde tekrar yaşanmasının, Türk toplumunun tarihteki genel sosyolojik yapısını yansıtması bakımından önemli olduğunu düşünüyorum. Lale devri ile genel anlamda başladığı kabul edilen batılılaşma sürecinin, II. Mahmut ve akabinde ki Tanzimat döneminde azami hıza ulaştığını görüyoruz. Ancak gerek Osmanlı da gerekse cumhuriyet modernleşmesin de, inkılabı koruyacak ve ilerletecek bir burjuva ve köylü sınıf oluşturulamamıştır. Osmanlıda bürokrasi ve askeri sınıfla sınırlı olan koruma alanı, cumhuriyette de aynı odaklarca sürdürülmüştür.

Değişen ve ilerleyen dünyanın hızına yetişme telaşı, sadece bizde değil tüm dünyada yaşanmıştır. Meiji’nin, I. Petro’nun ve II. Mahmut’un modern olmadığını kimse iddia edemez ancak monarşik yapılarının korunmasına yönelik tedbirleri de ortadayken, totaliter  yapılarının da olmadığı söylenemez. Osmanlı penceresinden muhafazakâr resim çizmeye çalışanların imparatorluğun son iki yüz yılını iyi incelemeleri gerekmektedir. Cumhuriyet penceresinden  sırf laik bir yapıyla İslam dışı bir tablo görenler de doksan yıllık sorunları ve toplumsal huzursuzluğu iyi tahlil etmelidir.

Cumhuriyet kadrosunun büyük oranda II. Meşrutiyet kadrosu olduğunu ve  düşünsel anlamda da çok uzak olmayan bir yapıda olduğunu biliyoruz. Hatta iddialı bir yorumla cumhuriyet’in II. Meşrutiyetle başladığı bile söylenebilir. Şu halde cumhuriyet değerlerinin  sıkı bir takiple, rejimi  hedefe ulaştırma gayretlerini fazla garipsememek gerekir, zira aynı gayret on, on iki yıl önce padişaha karşı gösterilmiştir. İttihat Terakki ekibinin gözleri önünde sona eren devletlerini, en hızlı ve en  doğru bildikleri  yol ile –meclis – kurtarma çabaları eleştirilecek ancak kızılacak bir durum da değildir.

Tarihsel olarak topraklarını bir tutmaya çalışan son dönem padişahlarımızın yenilik gayreti ile, Devlet-i Ali’yi yaşatmak için meşrutiyet ipine sarılan İttihat Terakki arasında niyette ve nihayette  hiç bir fark yoktur. Aynı şekilde çağ dışı kurumları ve denenmiş birçok ideolojiyle devletinin yaşayamadığını görüp, milliyetçi ulus devlet ipine sarılan,  Mustafa Kemal arasında da fark olduğu söylenemez.

Mustafa Kemal’in yeni devletin kuruluşun da ümmet ve İslam düşüncesinin itici gücünü kullandığı bir gerçektir. Bağımsızlık mücadelesinin  yâda mevcut dış tehditlerin bitiminin hemen akabinde-inkılâp sürecin de- kadın hakları (medeni kanun ), Tevhid-i Tedrisat, Halk Evleri Tarih Kurumu, Medreselerin kapanması gibi yeniliklerle, laik düzene hızlı geçme gayreti, büyüdüğü devletin asırlık sorunlarının analizinden başka bir şey değildir. Ulu öndere yönelik ön yargılı bir kafaya sahip değilsek, bu süreçleri  ‘’yalnız’’ bir adamın millet kaygısı dışında değerlendirmemiz mümkün değildir. Atatürk’ün Türk burjuvazisi  ve köylüsü üzerine bu kadar gidip, güçlendirme gayreti de, yeni rejimin ölümünden sonra sağlam koruyuculara kalması çabasıdır. Meşhur Bursa Nutku ve her fırsatta cumhuriyetini gençlerle özdeşleştirmesi kendisinden sonraki süreci düşünme işaretleridir. Atatürk Fransız Devrimini ve aydınlarını iyi tahlil etmiş, iyi düzeyde Batı siyaseti ve sosyolojisi bilgisine   sahip  bir insandır. Rejimin ve inkılapların alıcı kitlesinin, Müslüman Türk milleti olduğunu hiçbir zaman unutmamıştır. Elmalılı Hamdi’ye  Kur’an-ı Kerim tefsiri hazırlatması bunun en açık örneğidir. Korktuğu muhafazakâr Türk nesli değil, bilgisiz ve bağnaz bir kuşaktır. Sultan II. Mahmut ve sonraki liderler Avrupa’ya öğrenci gönderirken nasıl korkmadıysa, Vahdettin, Mustafa Kemal’le Almanya seyahatin de nasıl bir sakınca görmediyse, Ulu önder de muhafazakâr bir nesilden çekinmemiştir. En büyük korkusu bir çok platform da dile getirdiği gibi, ilimsizliktir, fensizliktir. Çünkü  kendisi, bilimsel gelişmişliğin olmadığında, hangi acıların yaşanacağını birçok savaşta,  bizzat görmüştür.

Cumhuriyeti korumak adına  Osmanlıyı yok sayarak oluşturulacak bir tarih ve bilinç algısı ne kadar yanlışsa, Osmanlı adına Cumhuriyet değerlerine vurmakta o kadar yanlıştır. Çünkü her iki durumda  bizi aynı hataya götürür; Selçukluya kızmak. Türk Tarihini, belli bir kısmını alarak  yâda belli bir kısmını yok sayıp, kızarak siyaset oluşturmak, gereksiz kör dövüş olduğu gibi, parçalanamayacak kadar küçülen milli birliğimizi daha da ufaltacaktır.

Kendinizi laik, dindar, demokrat, muhafazakar yada milliyetçi çizgide ifade edebilirsiniz, ancak bunu yaparken, milliyetçi birinin muhafazakar, dindar birinin demokrat yada laik birinin dindar olabileceğini düşünerek yaşamanız gerekir. Bu süreç, Osmanlı olan bir grubun, Cumhuriyetle büyüyüp güçlenmesi kadar doğaldır. Unutmayalım, hiç birimiz Mustafa Kemal kadar Osmanlı ve Mustafa Kemal kadar Cumhuriyetli olamayız. Kızmamız veya küsmemiz bir şey ifade etmez, kalbimiz kadar Osmanlı, beynimiz kadar  Cumhuriyetliyiz…

 

Okumaya Devam Et
Tanıtım
Yorumlar

3 Yorum

  1. hakan algul

    19 Şubat 2012 at 01:49

    cok ınce ve dusunulmesı gereken bır yazı olmuş murat bey.yüreğinize sağlık

  2. Göknur Günay

    19 Şubat 2012 at 01:59

    Özellikle “…milliyetçi birinin muhafazakar, dindar birinin demokrat ya da laik birinin dindar olabileceğini düşünerek yaşamanız gerekir.” kısmıyla kafamızdaki sert ve düşünülmesinin dahi tuhaf karşılanacağı ince bir noktaya temas etmişsiniz.Çünkü genelde insanlar bazı siyasi kalıpları alıp yaşantılarına uydurmaya çalışırlar. Bu bazı hareketlerine hiç yansımaz ve kişiyi ele verir. Doğru olan keskin kalıplardan, çizgilerden kaçınmaktır. Kültürümüz, kalbimiz Osmanlı’dan, fikrimiz cumhuriyetten bizim… Emeğinize sağlık hocam.

  3. fatih sarı

    23 Şubat 2012 at 13:21

    emeğinize sağlık hocam.. karmaşık gibi görünen bir yorumda renk belli eden osmanlıdan cumhuriyete geçiş süreci, olay ve kişilerin fikriyatı rasyonal bir şekilde ancak böyle anlatılabilir.

Leave a Reply

Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Genel

ÇOMÜ 2023 En’leri Töreni Kapsamında Kalite Ödülleri Verildi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) 2023 En’leri Ödül Töreni İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezinde gerçekleştirildi.

Törene; Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Çanakkale Milletvekilleri Ayhan Gider, Rıdvan Uz, 28. Dönem Konya Milletvekili Ünal Karaman, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Baro Başkanı Av. Hande Keskin, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve Eşi Özlem Kaşdemir, İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı ve Eşi Nebahat Arıcı, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, Sahil Güvenlik Grup Komutanı SG. Yrb. Ercan Oran, Jandarma Özel Eğitim Merkez Komutanı Jandarma Albay Ufuk Yetiş, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Dinçay Köksal, Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya, ÇOMÜ Akademik ve İdari Yöneticileri, Çanakkale kamu kurum kuruluşları ile özel sektör temsilcileri, STK il temsilcileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Öğr. Gör. Sedat Çılgın, Çanakkale Türküsünü seslendirdi.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu yaptığı açılış konuşmasında; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin 2023 yılı boyunca eğitim, öğretim, araştırma, geliştirme ve toplumsal katkı faaliyetlerinde öne çıkan paydaşlarını ve mensuplarını ödüllendirmek için bir araya gelindiğini belirtti ve 2023 yılının ÇOMÜ için başarılı bir yıl olduğunu vurguladı.

2023, ÇOMÜ İçin Başarılı Bir Yıl Oldu

2023 yılı, ÇOMÜ için oldukça verimli ve başarılı bir yıl oldu. Bu başarının arkasında, özveriyle çalışan akademisyenlerimiz, araştırmacılarımız, idari personelimiz ve öğrencilerimiz var.  Hepinize, bu vesileyle yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün burada, üniversitemizin temel değerlerini ve misyonunu en iyi şekilde temsil eden, yaptıkları çalışmalarla fark yaratan ve adını daha da yukarıya taşıyan değerli paydaşlarımızı ödüllendirmenin gururunu yaşıyoruz.

Bilimsel araştırmaları, eğitim- öğretimdeki ve kurumsal gelişmeye olan katkılarıyla öne çıkan akademisyenlerimiz ve idari personelimiz, üniversitemizin en değerli varlıklarıdır. Onların özverili çalışmaları, ÇOMÜ’nün ulusal ve uluslararası alanda saygın bir konuma gelmesinde önemli rol oynamaktadır.

Kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları ile yaptığımız iş birlikleri, üniversitemizin topluma hizmet etme misyonunu yerine getirmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu iş birliklerinin gelişmesinde emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

Ve tabii ki üniversitemizin geleceği olan öğrencilerimiz, akademik ve sosyal alanlarda gösterdikleri başarılarla bizleri gururlandırmaktadır. Onların azmi ve inancı, ÇOMÜ’nün daha da parlak bir geleceğe sahip olacağının en büyük göstergesidir.

Özellikle toplumsal katkı ve kurumsal katkı noktasında üniversitemize destek veren kamu kurumu ve kuruluşları ile özel sektöre 2023 yılı ÇOMÜ günleri özel ödülleri vereceğiz. Bu ödüller, üniversitemize ve topluma yaptıkları katkılar için birer teşekkür niteliğindedir.

İş Birliklerimizi Geliştirmeye, Güçlendirmeye Kararlıyız

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, paydaşlarımızla olan iş birliğimizi daha da geliştirmek için kararlıyız. Bu iş birlikleri sayesinde, üniversitemizi daha da ileriye taşıyacağımıza ve topluma daha fazla katkıda bulunacağımıza inanıyoruz. 2023 yılı boyunca üniversitemiz birçok önemli başarıya imza attı. Bu başarıları sizlerle paylaşmak isterim:

Eğitim Öğretim Yelpazemiz Genişledi

Üniversitemiz, yeni bölümler ve programlar açarak eğitim-öğretim yelpazesini genişletmiştir. Ayrıca, uluslararasılaşmaya da önem vererek, yurt dışından daha fazla öğrenciyi üniversitemize çekmek için çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmektedir.

Proje Başvuru Sayısı Önceki Yıllara Göre %250 Arttı

Üniversitemiz, araştırma-geliştirme projelerinde önemli bir atılım gerçekleştirmiştir. 2023 yılında ÇOMÜ akademisyenleri tarafından yürütülen birçok uluslararası araştırma projesi kabul görmüş ve fonlanmıştır. Bu projeler, üniversitenin araştırma kapasitesini ve uluslararası görünürlüğünü önemli ölçüde artırmıştır. Akademisyenlerimiz tarafından yürütülen projelerden elde edilen bulgular, uluslararası alanda da ilgi görmektedir. Özellikle TÜBİTAK ve Ulusal Ajans indekslerine göre proje başvuru sayısında önceki yıllara göre %250 artış bulunmaktadır. Ayrıca COST aksiyonuna üye olan ve faaliyet gösteren sayımızda da gözle görülür artış yaşanmaktadır. ÇOMÜ akademisyenleri tarafından 2023 yılında uluslararası hakemli dergilerde çok sayıda bilimsel makale yayınlanmıştır. Bu makaleler, üniversitenin ürettiği bilginin ve teknolojinin dünya çapında tanınmasına katkıda bulunmuştur. Amacımız kısa ve orta vadede Q1 ve Q2 düzeyindeki yayın sayısını arttırmaktır.

Ulusal ve Uluslararası Ölçeklerde Başarılı Öğrenciler Yetiştiriyoruz

ÇOMÜ, 2023 yılında da lisans ve lisansüstü eğitimde yüksek kalite standartlarını sürdürmüştür. Akredite program sayımızda artış devam etmektedir. Ayrıca kurumsal akreditasyonumuzu 5 yıllık tam akreditasyona taşıma hedefimizin önümüzdeki ay gerçekleştirilecek değerlendirmeler neticesinde başarıyla sonuçlanacağına inancımız tamdır. Üniversite, ulusal ve uluslararası ölçeklerde başarılı öğrenciler yetiştirmeye devam edilmektedir.

Toplumsal Katkı Faaliyetleri ve Toplumsal Sorumluluk Projeleri İle ÇOMÜ Adından Söz Ettiriyor

Üniversitemiz, topluma yönelik çeşitli faaliyetler düzenleyerek, bölgenin kalkınmasına katkıda bulunmuştur. Bu faaliyetler arasında, eğitim ve danışmanlık hizmetleri, sağlık taramaları ve çeşitli kurslar yer almaktadır. Ayrıca ÇOMÜ, 2023 yılında da çeşitli toplumsal sorumluluk projeleri yürütmüştür. Bu projeler, üniversitenin topluma katkıda bulunma ve sosyal sorumluluk bilincini geliştirme çabalarının bir göstergesidir.

Üniversitemiz, 2023 yılında çok sayıda uluslararası ve ulusal etkinliğe ev sahipliği yapmıştır. Bu etkinlikler, farklı ülkelerden ve kentlerden gelen katılımcıların bir araya gelerek kültürel bilgi ve deneyimlerini paylaşmalarına ve kaynaşmalarına imkân sağlamıştır. Bunun yanı sıra düzenlenen çeşitli sanat ve spor etkinlikleri ile de öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin sosyal ve kültürel açıdan gelişimine katkıda bulunulmuştur.

Bölgesel Kalkınmaya Katkımız Artıyor

ÇOMÜ, 2023 yılında da bölgedeki kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla iş birliği yaparak Ar-Ge ve teknoloji transferi faaliyetlerine devam etmiştir. Bu faaliyetler, bölgenin kalkınmasına ve refah seviyesinin yükselmesine katkıda bulunmuştur. Üniversitemiz, 2023 yılında da farklı alanlarda uygulama ve araştırma merkezleri kurarak bölgenin ihtiyaçlarını karşılamaya ve kalkınmasına katkıda bulunmaya devam etmiştir.

Bu başarılar, ÇOMÜ’nün eğitim ve araştırma alanındaki güçlü konumunu ve topluma hizmet etme misyonuna olan bağlılığını göstermektedir.

Hedefimiz, Tüm Alanlarda Çalışmalarımızın Çıtasını Yükselmek 

ÇOMÜ olarak, gelecekte de eğitim ve araştırma alanındaki çıtayı daha da yükseltmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Uluslararası alanda daha da görünür olmak, topluma daha fazla katkıda bulunmak ve öğrencilerimize en iyi eğitimi sunmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Rektör Erenoğlu’nun konuşmasının ardından Kurumsal Destek Ödülüne layık görülen; Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü,  Balıkesir İtfaiye Dairesi, İÇTAŞ Çelik Enerji Tersanesi ve Ulaşım Sanayi A.Ş., Kale Grubu Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş., OPET Petrolcülük A.Ş., Dardanel Önentaş Gıda Sanayi A.Ş., Doğanlar Holding, Biga Ticaret Odası, Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Kolunsağ Muflon Sanayi Limited Şirketi , Uluova Süt Ticaret A.Ş. ve UM Denizcilik Sanayi A.Ş. ‘ye plaket ve belgeleri protokol üyeleri tarafından takdim edildi.

ABD’nin Stanford Üniversitesi tarafından uluslararası ölçütler kullanılarak hazırlanan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde “Elsevier Kariyer Boyu Etki” Kategorisinde Kimya alanında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Şahiner adına ödülü Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hava Özay’a takdim edildi.

ÇOMÜ En’leri Töreni, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Kalite Geliştirme Ödülüne layık görülen akademik ve idari personele belgelerinin verilmesi ile son buldu.

Okumaya Devam Et

Genel

Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yeni Hizmet Birimi Açılışı Yapıldı

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Terzioğlu Yerleşkesinden Anafartalar Yerleşkesine taşınan Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nün Eğitim Fakültesi Dekanlığı üst katındaki yeni hizmet biriminin açılışı gerçekleştirildi.

Açılışa, Rektör Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya,  ÇOMÜ akademik birim yöneticileri, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü yönetimi, idari personelin yanı sıra Anabilim ve Anasanat Dalı başkanları ile çok sayıda akademisyenler katıldı.

Açılış  konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. R.Cüneyt Erenoğlu, enstitünün yeni hizmet biriminin hayırlı olmasını temenni ederek, emeği geçen tüm personellere teşekkür etti.

Ardından, Rektör Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu çalışma ofisleri, toplantı salonu, diğer oda ve ofisleri ziyaret ederek  çalışanlardan bilgi aldı.

Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal ise katılımcılara teşekkür ederek başladığı konuşmasında enstitünün yeni yüzünün üniversitemize yakışır bir nitelikte olmasına gayret ettiklerini, rutin idari işle yanı sıra lisansüstü öğrenciler için bilimsel seminer ve kariyer söyleşilerine devam edildiğini belirtti. Bu süreçte Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Zeki Genç’e de verdiği destek için teşekkür eden Erginal, Müdür Yardımcıları Doç.Dr. Derya Girgin, Dr. Öğr. Üyesi İ. Onur Tunç ve Enstitü Sekreteri Arzu Süngü başta olmak üzere, taşınma sürecinde yoğun emek harcayan idari personele de teşekkür etti.

Okumaya Devam Et

Genel

Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm Sürecinde QUA Granite Gücü!

Yayınlandı

-

Yayımlayan

QUA Granite Satış Direktörü Yasin Erdoğan

Üstün desen ve renk teknolojisiyle doğanın tüm canlılığını mekanlara taşıyan, Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi QUA Granite, her zevke ve ihtiyaca hitap eden geniş ürün yelpazesinde yer alan teknik granit serileri ile kentsel dönüşüm projelerine QUA imzası atmaya devam ediyor.

Adımlarını hızlandırarak, her geçen gün daha büyük hedeflere ulaşma çabasını sürdüren QUA Granite, doğallık ve dayanıklılığın mükemmel uyumunu 81 ildeki kentsel dönüşüm projelerinde yaşatmasının yanı sıra, çevre dostu üretim anlayışıyla bu yıl da sektördeki liderliğini pekiştiriyor.

QUA Granite, doğal mermer, ahşap, beton ve taş görünümlü ürünleriyle her mekâna ve projeye uyan ürün serileri ile mekânlara yepyeni bir soluk getiriyor.

QUA imzası taşıyan tüm ürünler, incelikleri ve hafiflikleriyle uygulama sürecini kolaylaştırıyor. Hafif yapıları sayesinde yapılara binen yükü de azaltarak, mimari süreçlere de olumlu katkı sağlıyor. Yapılardaki esnemelerden kaynaklı seramik kırılma ve çatlama oranını ise en aza indirgiyor. Yüksek mukavemeti sayesinde uzun ömürlü kullanım avantajına sahip 7mm inceliğindeki seramikler, yüksek ısı ve don gibi olumsuz koşullara karşı da oldukça dayanıklı bir yapıya sahip olmasıyla öne çıkıyor.

QUA Granite Satış Direktörü Yasin Erdoğan,

“QUA Granite olarak sadece üretime değil, dizayn ve tasarıma da yatırım yaparak her segmente, zevke ve projeye hitap eden tasarımlarımızla farkımızı ortaya koyuyoruz. QUA imzası taşıyan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) Konutları ve Emlak Konut projeleri de 7mm ürünlerimizle daha da güçleniyor. ‘’ dedi.

2024 yılında tüm kentsel dönüşüm projelerine, üstün renk/desen teknolojisi ve üretim güçleri ile talip olduklarının altını çizen Erdoğan, ‘’ Başarı ve geleceğe olan inancımızı, üretimdeki gücümüz ve iş ortaklarımızdan alıyoruz. 2023 yılında 20’den fazla projede yer alarak sürdürdüğümüz başarımızı, 2024 yılında da devam ettirecek olmanın gururunu yaşıyoruz. Yeni dönemde yeni kentsel dönüşüm projelerinde, Türkiye’nin QUA’sı 7 mm seramikleri ile fark yaratmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da tüm kentsel dönüşüm projelerine üstün renk ve desen teknolojimiz, üretim gücümüz ile talibiz.  Kentsel dönüşüm projelerinde imza attığımız başarılarımız ile Türkiye seramik sektöründe takip eden değil takip edilen oyuncu olduk. Bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim. Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi olarak 41 milyon m2’lik üretimimiz ile çalışmalarımıza ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” dedi.

 

Okumaya Devam Et

BU AY ÇOK OKUNANLAR