Bizimle İletişime Geçin

Genel

Fatih Sultan Mehmet’in Kütüphanesi ve İlyada Destanı

Yayınlandı

-

Dünyaya hükmeden İstanbul’u 21. yaşında feth eden Fatih Sultan Mehmet’i büyük bir devlet adamı yapan, onun fetihleri ve savaşları değil, aldığı eğitimidir.  Sultan 2. Murad, oğlu Mehmed’in eğitimine başından itibaren büyük önem vermiş  ve bu amaçla döneminen en iyi bilim insanlarını şehzadenin  eğitimiyle görevlendirmişti. Mehmet, Manisa’ya sancak beyi olarak giderken, yanında  Akşemseddin ve Molla Gürani gibi  bilim ve sanat alanındaki önemli bir eğitim kadrosu da kendisine eşlik etmiştir. Eğitimin ve kütüphanelerin ne kadar önemli olduğunu anlayan Fatih Sultan Mehmet, asıl ‚fetihlerini’ eğitim alanında gerçekleştirmiştir. Pekçok eğitim kurumu açtırmış ve feth ettiği İstanbul’da 13 kütüphane kurdurtmuştur. Bu kütüphanelerden bir tanesi de Topkapı Sarayı’ndadır. Uzun yıllar araştırmacılara kapalı olan bu kütüphanede ilk ciddi araştırmayı 1929 yılında Alman Prof. Adolf Diesman gerçekleştirmiştir. Deisman çalışması sonucunca Lâtince, Yunanca, İtalyanca ve diğer yabancı dillerde yazılı 587 eser tespit etmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in kütüphanesindeki eserler karşısında oldukça heycanlanan Diesman, Fatih’e duyduğu hayranlığı şu cümlelerle anlatmıştır: “Dünya tarihinde bir dönüm noktası meydana getirmiş, Doğu ve Batı’nın kapısında durmuş, her iki âlemin kültürünü nefsinde toplamış bir insandı.”

Deismann’nın işte bu araştırması sonrasında Fatih’in antik dönem kültürlerine gösterdiği ilgiyi açıkca ortaya koyan pekçok kitabın Topkapı sarayının kütüphanesinde olduğunu öğreniyoruz. Bu eserlerden bir tanesi de saray vakayinüvisi (tarihçisi) İmbrozlu (Gökçeada) Kritobulos’un Fatih’e adadığı eseridir. Aslında Fatih Sultan Mehmet’in birden fazla saray tarihçisi vardı. Bunlardan biri de aslında Bizanslı olan, ama fetihten sonra Fatih’in sarayına yaptığı daveti kabul ederek, sarayda çalışmaya başlayan İmbrozlu  (Gökçeada) tarihçisi Kritovulos’dur. Kritovulos diğer tarihçiler gibi, Fatih Sultan Mehmed’in seferlerine katılarak bu konuda bir kitap yazmıştır. Kritovulos’un yazdığı ve orjinali halen Topkapı Sarayı’nda korunmakta olan eserde, Fatih Sultan Mehmet’in 1462 yılında Troia’yı ziyareti anlatılmaktadır. Kritovulos’un elyazması kitabında Fatih Sultan Mehmet’in Troia ziyareti için şunlar yazılmaktadır: ‚Bizzat kendisi, ordusuyla birlikte Hellespont’u aşmış, küçük Phrygia’yı geçmiş ve İlion’a varmıştır. Eski Troia şehrinin yıkıntı ve izlerini, kapsamını ve çevresinin avantajlarını ve ayrıca kara ve denizle olan elverişli bağlantısını gözlemlemiş. Bundan başka kahramanlardan Akhilleus, Aias ve diğerlerinin mezarları üstünde öykülerini dinlemiştir. Onları övmüş ve onların büyük işlerini hatırlatacak Homeros gibi bir şairleri olduğu için kutlamıştır. İnsanlar onun başını hafifçe sallayarak şunları söylediğini anlatmaktadır: “Allah, aradan bunca yıl geçmiş olmasına rağmen, bu şehrin ve halkının intikamını alma hakkını bana nasip eylemiştir.  Fatih Sultan Mehmet’in Troia ziyaretinin temelinde, o dönemdeki Doğu-Batı çatışmasında, tarihsel bir kökenden yola çıkarak, Türklerin uzun bir aradan sonra eski yurtlarına döneme düşüncesi yatmaktadır. Fatih, böylece bir Osmanlı hükümdarı olarak Anadolu topraklarının geçmiş kültürlerine değer verdiğini ortaya koyuyordu. Ama aynı zamanda kendisinden önceki Kserkes ve Büyük İskender gibi hem Doğu’nun hem de Batı’nın hükümdarı olma amacını taşımaktaydı. Kritovulos’un yine bu eserinde Atina’ya ziyaret eden Fatih’in Atina akropolündeki tarihi eserlerin korunması  için emirler verdiği de yazmaktadır.

Tarihçiler, Fatih’in çok iyi Grekçe anladığını belirtmektedirler. Saray kütüphanesinde kendisinden önceki dönemde Bizans dönemi elyazması İlyada kopyalarını da saraya getirtiğini bilinmektedir. Deismann’nın 1929’da yaptığı çalışmada Fatih’in kütüphanesinde 4 tane el yazması İlyada Destanı tespit edilmiştir. Dünya kütüphanelerindeki en iyi koruna gelmiş Bizans dönemi İlyada Destanı, Fatih Sultan Mehmet’in kütüphanesindeki kitaptır.  Ayrıca Fatih’in Midilli (Lesbos) seferinin yapıldığı sırada, yani İstanbul’un fethinden yaklaşık on yıl sonra, İlyada’nın bir suretini, o dönemde çok ünlü bir kopyacı ve yazar olan Johannes Dokeianos’a saray kütüphanesi için hazırlatılmış olduğu da bilinmektedir.  Bu nedenle Fatih’in Troia’da söylediği sözleri, saray tarihcisi Kritovulos’un dalkavukluğunun olarak değerlendirmek imkansızdır. Çünkü Montaigne de, Fatih Sultan Mehmet’in Papa II. Pius’a yazdığı bir mektupta, İtalyanlar’ın düşmanca tavırlarını yadırgadığını dile getirdiğinden bahseder. Çünkü Fatih’e göre İtalyanlarla (Vergil’in Aenas destanına gönderme yapıyor) , Türkelerle ortak bir kökenden, yani Troialılardan gelmekteydi  ve Fatih, İstanbul’u feth ederek, hem İtalyanların hem de Hektor’un dökülen kanının intikamını almış oluyordu.

Okumaya Devam Et
Tanıtım
Yorumlar

2 Yorum

  1. Hüsnü Kıray

    18 Şubat 2012 at 22:54

    Rüstem Bey,
    Teşekkürler. Zamanınızı ayırıp uğraşı tarih olmayan insanların da kolaylıkla okuyup anlayabilecekleri metinleri kaleme almanız çok güzel. Darısı üniversitedeki diğer bilim insanlarının başına. Çanakkale’nin sizlere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

  2. Gül İnsanı

    19 Şubat 2012 at 00:40

    Değerli Hocam sizler de Fatih gibi Çanakkale’ye güzel kütüphaneler kazandırrak Hektor’un öcünü alıyorsunuz. Elinize dilinize sağlık

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Üniversiteler

Kurumsal Kalite için Hep Birlikte Daha İleri Konferansı Gerçekleşti

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Kalite Geliştirme ve Kurumsal İzleme Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen “Kurumsal Kalite İçin Hep Birlikte Daha ileri” adlı konferans İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan konferansa; Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK )Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Dinçay Köksal ve Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya, Genel Sekreter Oğuz Ünal, Genel Sekreter Yardımcıları Dr. Mehmet Erkan Kıllıoğlu, Sinan Karabulgu ve Öğr. Gör. Tanju Güdük, Rektör Danışmanı Öğr. Gör. Mustafa İlker Gülcemal, akademik ve idari personeller katıldı. ÇOMÜ Tanıtım filminin izlenmesinin ardından Solist olarak Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Ezgi Ertek Babaç, Devlet Konservatuarından Kanun Sanatçısı Prof. Dr. Oğuz Karakaya ve tambur sanatçısı Burhan Keskiner iki eser seslendirdi. ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu: ”Sayın Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanım, değerli öğretim üyeleri ve idari personelim, kıymetli konuklar, sizleri Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum diyerek başladığı konuşmasına şöyle devam etti:

Kalite, Güvence ve Akreditasyon Artık Bir Trend Haline Geldi

Yükseköğretimde kalite güvence ve akreditasyon, günümüzde küresel bir trend haline gelmiştir. Yükseköğretim kurumlarının hem iç hem de dış kalite standartlarına uygun olarak eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmeleri, öğrencilerin ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet edebilmeleri açısından büyük önem taşımaktadır.

YÖKAK Çalışmaları Yükseköğretim Sistemimizin Kalitesinin Yükseltmektedir

Bu kapsamda, Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun yürüttüğü çalışmalar, yükseköğretim sistemimizin kalitesinin yükseltilmesine önemli katkılar sağlamaktadır. YÖKAK’ın akreditasyon süreçleri, yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme, öğrenci ve mezun hizmetleri gibi temel alanlarını kapsamlı bir şekilde değerlendirmektedir. Bu değerlendirmeler sonucunda, yükseköğretim kurumlarının güçlü ve zayıf yönleri tespit edilmekte ve gerekli iyileştirmeler için öneriler sunulmaktadır.

Üniversitemiz Olarak Kalite, Güvence ve Akreditasyona Süreçlerine Büyük Önem Vermekteyiz

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, kalite güvence ve akreditasyon süreçlerine büyük önem vermekteyiz. Üniversitemiz, 2022 yılında kurumsal akreditasyon sürecini başarıyla tamamlanmış ve koşullu akreditasyon almaya değer görülmüştür. Bugünlerde tam akredite olma yönündeki çalışmalarımız da hız kesmeden devam etmektedir. Ayrıca, lisans ve yüksek lisans programlarımız da çeşitli akreditasyon kuruluşlarınca akredite edilmiştir. Üniversitemizde düzenlenen bu konferansımızın yükseköğretim sistemimizin kalitesinin daha da yükseltilmesi açısından önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.”

YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, konferansta emeği geçenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında şunları ifade etti:

“Bizler Türkiye’de akreditasyon süreçlerini Rektör, Kaliteden sorumlu Rektör yardımcısı ve Kalite Koordinatörlükleriyle görüşen bir kuruluz. Bugün Türkiye’deki üniversitelerin yaşadığı sıkıntıları, problemleri ve daha çok Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Kalite, Güvence ve Akreditasyon süreçlerine değinmek istiyorum. ÇOMÜ’ nün bu konularda oldukça iyi olduğunu düşünüyorum. Üniversitelerimizde 340.000’ e yakın yabancı öğrencilerimiz mevcut ve bu öğrencilerin 2500’ e yakını ÇOMÜ’ de eğitim- öğretim görmektedir. Akreditasyon süreçlerini diğer ülkelerle de görüşme fırsatım oldu. Ülkelerden bazılarının üniversiteleriyle birebir görüşme fırsatım oldu. Kendileri ülkemizde eğitim görmekte olan öğrencilerin bir kısmının bizim ülkemizde bir kısmının kendi ülkelerine dönme isteklerini ilettiler. Bazı öğrencilerin mezun olduğu üniversitelerin akreditasyonu olmadığı için diplomalarını geçersiz sayılmaktadır. Bizim amacımız bu öğrencileri sıkıntıya düşürmemektir. Bu sebepledir ki üniversitelerin akreditasyonu olması gerekmektedir. Türkiye’de 208 üniversiteden 53 tanesi akredite olmuştur. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ise bu akredite olan üniversitelerden birisi olmuş durumdadır. En büyük hedefimiz 2027 yılına kadar ülkemizdeki bütün üniversiteleri akredite etmektir. Akreditasyonu ön şart olarak belirmemiz ve büyük bir önem göstermemiz gerekmektedir.”

Konferans sonrası ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak ’ı makamında ağırladı, ardından senato salonunda toplantı gerçekleştirildi.  Toplantı sonrası ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu hediye takdiminde bulundu.

Kaynak: comu.edu.tr    

Okumaya Devam Et

Kariyer

Erasmus Öğrenim ve Staj Hareketliliği Başvuru Takvimi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Görsel: Web
2024-2025 Akademik Yılı Erasmus Öğrenim ve Staj Hareketliliği Başvuru Takvimi açıklandı. ÇOMÜ Erasmus Birimi’nden yapılan duyuru şöyle:

Okumaya Devam Et

Genel

Cumhuriyetin 100. Yılında İhracatın Parlayan Yıldızı “QUA Granite”

Yayınlandı

-

Yayımlayan

2023 yılında dış ticaret faaliyetleriyle Türkiye’ye 42,6 milyar dolar ihracat başarısı kazandıran firmalar, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) tarafından ödüllendirildi. 21 kategoride 57 firmaya toplamda 61 ödül dağıtılan törende, “Seramik ve Toprak Ürünleri” kategorisinde 3.’lük başarısının sahibi QUA Granite oldu.

Her yıl Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) tarafından düzenlenen İhracatın Yıldızları Ödül Töreni bu yıl da ihracat lideri firmalara ödüllerini dağıttı. 9 Ocak tarihinde düzenlenen törende, 2023 yılı şirket ciroları baz alınarak, yıl boyunca yaptıkları ihracat ile Türkiye ekonomisine 42,6 milyar dolar ihracat başarısı kazandıran firmalar, Cumhuriyetin 100. yılının da kutlandığı özel bir etkinlikte bir araya geldi.

Cumhuriyetimizin 100. yılında seramik ve toprak ihracatının parlayan yıldızı: QUA Granite

Ege İhracatçı Birlikleri’nin (EIB) 21 kategoride 57 firmaya 61 ödül verdiği törende Ege Bölgesi ihracatına katkı sağlayarak, “Seramik ve Toprak Ürünleri” kategorisinde öne çıkan QUA Granite, 3.’lük ödülünün sahibi oldu.

 QUA Granite İhracat Genel Müdür Yardımcısı Çiğdem Çakır Suna: “Kurulduğumuz günden bugüne yükselen başarı grafiğimizi istikrarlı bir şekilde sürdürüyoruz. Ülkemiz ekonomisine sunduğumuz katkılarla layık görüldüğümüz bu ödül bizleri çok gururlandırdı. Ege bölgesi başta olmak üzere ülkemiz topraklarına değer katmaya ve sektörümüzde iz bırakan başarılara imza atmaya devam edeceğiz” dedi.

Okumaya Devam Et

BU AY ÇOK OKUNANLAR