Bizimle İletişime Geçin

Genel

Kardelenlerimizin Ağlatan Basın Açıklaması

Yayınlandı

-

8 Mart ‘’Hanımlar Günü’’ dolayısıyla bir grup genç hanım kardeşimiz Ösem önünde bir tiyatro gösterisi yapmış…

Haa, birde basın açıklaması yapmışlar; pardon, ben onun tamamını tiyatro gösterisi sanmıştım… Kardelenler basın açıklamasında şunları söylüyor : ‘’Akp’nin kadın düşmanı yüzü her geçen gün daha çok meydana çıkıyor. Akp kadına özgürlük getirmek bir yana kadını aşağılayan ve erkeğin kölesi meydana getiren uygulamalara devem ediyor.’’  Şu acılı hikâyeye bakar mısınız? Aha da Mahsun Kırmızıgül’e yeni bir film konusu. Zalim bir hükümetin ülkesindeki kadınlara çektirdiği akıl almaz işkenceler…

’’Güneşi Gördüm’’ ismini ‘’Sopayı Gördüm’’ olarak da değiştirebiliriz. Ben bu arkadaşların bu ülkede yaşamadıklarını, Erasmus’la başka bir ülkeden geldiklerini düşünüyorum. Herhalde geldikleri ülkenin sorunlarını burada paylaşma gereği duydular.

Yoksa bu arkadaşların 8 Mart’ta meclisten geçecek olan ‘’Şiddeti Önleme Yasası’’ndan haberleri yok mudur? Sadece, 8 Mart’ta meclisten geçecek olan ‘’Şiddeti Önleme Yasası’’nın içeriğine baksalar zaten bu cahilliğe imza atmazlardı. Ya da yeni anayasaya girecek olan ‘’Kadınlara Pozitif Ayrımcılık’’ mevzusunu hiç mi duymadılar? Ben erkek olduğum halde duydum.

Evet, ülkemizde kadın cinayetleri işlenmekte, kadına şiddet devam etmekte ama bu konudaki tek caniyi devlet olarak ilan etmek ne kadar adaletli bir durum? Ya da ne kadar gerçekçi? Ya da ne kadar komik! Bu ülkede, başı örtülü bir bayanın bir zamanlar üniversite okuma hakkı yokken, o hakkı tekrar sahibine teslim eden bir hükümetin kadınlara özgürlük getirmediğini söylerken inanın çok komik durumdaydınız.

Zaten şu ‘’özgürlük’’ kavramınızı da bir türlü anlamış değilim. Erkek arkadaşlarımızı eve getirince komşular laf ediyor diyorsunuz. İyide aynı komşular kız arkadaşlarını eve getiren erkeklere de laf ediyor. Ben bizzat şahidimdir bu duruma. Napalım yani biz de mi ayaklanalım?

Bir yobaz, bir entelektüel gericisi olarak ne kadar rahatımızı kaçırsalar da o laf atan komşuların çoğalmasından yanayımdır.

Okumaya Devam Et
Tanıtım
Yorumlar

8 Yorum

  1. onur

    10 Mart 2012 at 18:31

    dostum asıl sen hangi ülkede yaşıyorsun? bir insan, bir köşe yazarı(!) bu kadar mı cahil olur? akp döneminde kadın cinayetlerinin %1400 artmasının bir tesadüf olduğunu söylüyorsan sende hakkaten bir sorun var demektir. kadınların basın açıklaması yapmasından neden bu kadar rahatsız oldun?
    dipnot:ayrıca 8 mart kadınlar günüdür. hanımlar günü değil. bunu da bilmiyor olamazsın herhalde.

    • Kubilay FELEK

      10 Mart 2012 at 19:18

      Ben bu yazımda ülkemizdeki kadınların durumuyla ilgili toz pembe bir tablo çizmedim.Ülkemizde kadın cinayetleri işlenmekte,kadına olan şiddet devam etmekte dedim.Artmıştır da.Fakat bu basın açıklamasında arkadaşlarımız, devletimizi resmen kadın düşmanı bir hükümet olarak göstermiş; sanki kadınlarımız için pozitif ayrımcılık ilkesini benimseyen,8 Mart’ta meclise sunulan ve kadına şiddet konusunda çok ciddi önlemler ve cezalar getirecek olan yasa bu ülkenin meclisi tarafından çıkarılmamış gibi konuşmuşlardır.2002 yılında 873 bin kızımız ilkokula bile kayıtlı değilken bugün kızlı-erkekli 90 bin çocuğumuz ilkokula gidememiştir.Tabi bu rakamın sıfırlanması gerekiyor.Kadın düşmanı bir devlet bunu yapar mı ? Ben bayan arkadaşlarımızın da basın açıklamasından rahatsızlık duymadım.Ne kadar özgür olmadıklarını söyleseler de özgürce görüşlerini dile getirdiler.Bende bu köşede özgür bir birey olarak onları eleştirme hakkımı kullandım. dipnot : Hanımlar Günü’nden kastım Kadınlar Günü’ydü.Bana ”hanım” sözcüğü kullanmak daha saygıdeğer geldi. Saygılar…

      • onur

        13 Mart 2012 at 13:27

        “kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen bir başbakandan bahsediyoruz. çokeşli danışmanı olan bir başbakan bu. iş isteyen kadına “git evinde otur, ne yapacaksın işi?” diyen bakanlar da cabası. bu hükümetin kadını korumak gibi bir derdi yok. hem söylemleriyle hem yargısıyla tacizciye, tecavüzcüye, katile cesaret veren bir tutumları var. ben de biliyorum kadınlara pozitif ayrımcılıktan da bahsettiklerini. kadına yönelik şiddeti önlemeye dair yasa tasarısından da haberim var en başından beri. fakat bu söylemlerin içeriğine de baktığımızda genel itibariyle kadını korumaktan değil aileyi korumaktan bahsediliyor hep. daha önceki gibi. ki zaten yasanın adı da bu. kulağa doğru geliyor olabilir aileyi korumak. fakat kocasından dayak yiyip devletten koruma talep eden kadınların; (aileyi koruma adına) kocasıyla barıştırılıp geri yollanmasından sonra öldürülmelerine dair çok örnek olduğunu düşünürsek ne demek istediğimi anlayabilirsin. hükümetin, yargının attığı adımlar bu noktada caydırıcı olmaktan öte aslında erkeği kollayan bir yapıya bürünüyor. devleti temsil eden kişilerin söyledikleri, yaptıkları en ufak şeyler dahi toplumun davranışlarını etkiler.
        dipnot: biyolojide ergenlik çağı sona ermiş kızlar kadın olarak tanımlanır. fakat yanlış bir şekilde kadınlığın bekaretle ilgili bir kavram olduğu toplumun algısına yerleştirildi. bu yüzden sözde kibarlık adına “hanım” gibi, “bayan” gibi aslında tamamen geri bir zihniyetin ürünü olan terimler üretildi. ki zaten hanım; “oturaklı, ağır kadın” anlamına gelirken, bayan; “bay olmayan” anlamına gelir. bu terimlerin ortak özelliği erkekler tarafından üretilmiş olmasıdır. 8 mart da “dünya kadınlar günü” olarak ilan edilmiştir. başka bir şey değil.

  2. önder

    11 Mart 2012 at 01:54

    hadi git yat… vakit hayli geç oldu , git yat , ikibuçuk üç oldu git yat.. gözlerime yaş doldu , yüreğime kan doldu , tükendim bittim git yat!

  3. Demokratik Kadın Hareketi

    14 Mart 2012 at 14:03

    2011 yılında ülkemizde 160 kadın eşleri, sevgilileri, babaları ve en yakınındaki erkekler tarafından öldürüldü,devlet kendisine başvuran kadınların yüzde 73′ünün göz göre öldürülmesine izin verdi, çoğunu kendi eliylekatillerine teslim etti. Bu rakam, çok daha büyük oranlarda olan katliamların sadece görünen, kayda geçen
    kısmını oluşturuyor.

    Kadının en yakınındaki erkekleri cellada dönüştüren erkek egemen düzen, yargılanacağına yargılıyor, kadınıöldüren erkeği yasalarıyla da ödüllendirip, kadının ölü bedenine de hiç dinmeyen öfkeyle saldırıyor.

    Tarihimiz sadece mağduriyetten ibaret değil. Tarihimiz mücadelenin kazanımlarıyla yüklü. Asıl kayıpları bu örgütlü mücadele zeminininden, işçi sınıfının mücadelesinden, emek mücadelesinden koptuğumuzda yaşadığımızı tarihsel tecrübelerimizden biliyoruz!
    Kapitalizmin doğduğu ilk anlardan beri emekçilerin hiçleştirilen yaşamları üzerinden yükselen sermaye sınıfı, kârına kâr katmaya devam ederken unuttuğu önemli bir şey vardı. Hatırlamak zorunda kaldılar, en acımasız oldukları her dönem ne kadar pervasızca unuttularsa bir o kadar apansız ürpererek hatırladılar!
    Egemenler tarafından kadınlığı sonsuza kadar ödenmesi gereken bir bedele dönüştürülen, ‘kadın’ olmanın bedeli alnının terine de bulaşıp ‘yarı insan’, ‘yarı emekçi’ ama tam zamanlı ‘ev kölesi’ ve ‘cinsel köle’ olmaya mahkum edilen emekçi kadının isyanı, en pervasız saldırılara karşı, hiç beklenmeyecek kadar derin ve güçlü
    bir karşılık verdi. Çünkü özgürlüğe en çok biz kadınların ihtiyacı vardı.

    8 Mart 1857’de sömürünün merkezi ABD’nin Newyork kentinde dokumacı kadınların başlattığı isyan,kapitalistlerin sırtına en fazla basarak yükseldiği kadınların silkindiğinde neler yapabileceğini, toplumsal
    özgürlük ve kurtuluş mücadelesinin özneleri olduğunda nasıl köklü bir değişime yol açabildiklerini, insanlık tarihine kan kızılı silinmez bir not olarak ekledi.

    Bu öyle bir miras ki, ezmenin çeşidi ve boyutları arttırıldıkça ezilenlerin isyan tarihini bugüne güçlü bir hafıza olarak taşımaya devam ediyor. İşte bu nedenle mücadelemiz eskimiyor, eski olan tazeleniyor ve ölümsüzleşiyor!

    Dünyanın dört bir yanında bugün kadınlar mücadele yürütmeye devam ediyor. Hindistan, Peru, Filipinler gibi
    kadınların mücadele deneyimlerinin somut kazanımları yolumuza ışık tutmaya devam ediyor!Yaşamımıza dar bir alana hapsedildiği ölçüde bize yönelik şiddetin arttığı, artacağı, yüzyıllık deneyimlerle
    ortada! Tek yol, emeğimizi, sözümüzü, bedenimizi, canımızı, kararımızı, yetkimizi elimizden alan ezen iktidara karşı , insanı var etmeyi hedefleyen demokratik halk iktidarı mücadelesini bir parçası olarak örgütlenmek, eve, erkeğe, aileye, işyerlerinde patrona hapsedilen bilincimizi, emeğimizi , varlığımızı kendimiz için harekete geçirmek, örgütlenmek ve örgütlemek…

    İşte bu nedenle evde, işte, okulda, tarlada, fabrikada, hapishanelerde, nerede yaşam mücadelesi sürüyorsa orada sömürüye, baskıya ve zulme karşı çıkıyor, cinsel, ulusal, sınıfsal mücadelede öncüleşen kadınların izinden yürümeye devam ediyoruz.. Kavgada ön saflardayız ve olmaya devam edeceğiz.

  4. Bülent Kaya

    16 Mart 2012 at 21:41

    Belki bazılarınız kızacak ama ne yapalım gerçekler acıdır, bazılarınız gerici diyecek, sizler çağdaş olmakla istediğiniz kadar övünebilirsiniz, ama ben çağdaş olmayı kabul etmiyorum, sizin köhneleşmiş çağdaşlığınızı. Yaratıcı daima çağın ötesinde olun, okuyun kendinizi geliştirin istiyor,ama kalbiniz, aklınız kapalı olduğundan anlayamıyorsunuz. Yaratıcının, ilk insandan itibaren gönderdiği ilahi kanunları bırakıp,yüzyıllardır sizi yok etmek isteyen haçlıların kanunlarıyla kendinizi yönetirseniz bundan farklı bir sonuç elde edemezsiniz, 80 yıldır batılıların kanunlarıyla hangi suçu önlediniz, dejenere olmuş toplum sürekli suç, suçlu üretiyor, her çocuk anneye verilmiş tertemiz bir sayfadır, sonuçta erkeği doğuranda kadındır, o temiz sayfayı nasıl yetiştiriyorsunuzki kendini doğuran saygı duyması gereken kadını öldürüyor, Allah’tan korkmayandan kork, içinde Allah korkusu olmadan yetiştirilen her birey bencildir, paylaşmayı, fedakarlığı bilmez, ne kendine ne başkasına saygısı yoktur.İnşallah bundan sonra çocuklarınızı kendini ve yaradanını bilecek şekilde yetiştirirsinizde hem kendine, hem ailesine hemde topluma faydalı bireyler olur, İYİ OKUYUN KADINLAR; BİR ERKEĞİ KATİL OLARAK YETİŞTİRMEKTE, İNSAN OLARAK YETİŞTİRMEKTE SİZİN ELİNİZDE.

  5. Ali Rıza

    17 Mart 2012 at 11:09

    Evet yorumcular çok doğru söylüyor. AKP iktidara gelmeden önce kadınlarımız gül gibi geçiniyordu, kocalar karılarını dövmüyordu, kadın cinayetleri yoktu, kadınların hepsi okula gider laik laik yaşardı. Kadın haklarında dünya 1. idik. Ekonomi süpperdi, ekonomimiz dünya 5. idi. Erdal İnönü uçurmuştu Türkiye’yi. Bülent Ecevit ve Deniz Baykal kadını yüceltti, işsizliği bitirdi, Türkiye’yi otobanlarla doldurdu. Am şu AKP geldi iktidara hepsini ters yüz etti. YERSENİZ………..

  6. CEVAT

    07 Haziran 2013 at 22:38

    *İyide aynı komşular kız arkadaşlarını eve getiren erkeklere de laf ediyor. Ben bizzat şahidimdir bu duruma. Napalım yani biz de mi ayaklanalım?

    * dahi anlamında olan de ayrı yazılır…

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Genel

ÇOMÜ 2023 En’leri Töreni Kapsamında Kalite Ödülleri Verildi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) 2023 En’leri Ödül Töreni İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezinde gerçekleştirildi.

Törene; Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Çanakkale Milletvekilleri Ayhan Gider, Rıdvan Uz, 28. Dönem Konya Milletvekili Ünal Karaman, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Baro Başkanı Av. Hande Keskin, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve Eşi Özlem Kaşdemir, İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı ve Eşi Nebahat Arıcı, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, Sahil Güvenlik Grup Komutanı SG. Yrb. Ercan Oran, Jandarma Özel Eğitim Merkez Komutanı Jandarma Albay Ufuk Yetiş, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Dinçay Köksal, Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya, ÇOMÜ Akademik ve İdari Yöneticileri, Çanakkale kamu kurum kuruluşları ile özel sektör temsilcileri, STK il temsilcileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Öğr. Gör. Sedat Çılgın, Çanakkale Türküsünü seslendirdi.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu yaptığı açılış konuşmasında; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin 2023 yılı boyunca eğitim, öğretim, araştırma, geliştirme ve toplumsal katkı faaliyetlerinde öne çıkan paydaşlarını ve mensuplarını ödüllendirmek için bir araya gelindiğini belirtti ve 2023 yılının ÇOMÜ için başarılı bir yıl olduğunu vurguladı.

2023, ÇOMÜ İçin Başarılı Bir Yıl Oldu

2023 yılı, ÇOMÜ için oldukça verimli ve başarılı bir yıl oldu. Bu başarının arkasında, özveriyle çalışan akademisyenlerimiz, araştırmacılarımız, idari personelimiz ve öğrencilerimiz var.  Hepinize, bu vesileyle yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün burada, üniversitemizin temel değerlerini ve misyonunu en iyi şekilde temsil eden, yaptıkları çalışmalarla fark yaratan ve adını daha da yukarıya taşıyan değerli paydaşlarımızı ödüllendirmenin gururunu yaşıyoruz.

Bilimsel araştırmaları, eğitim- öğretimdeki ve kurumsal gelişmeye olan katkılarıyla öne çıkan akademisyenlerimiz ve idari personelimiz, üniversitemizin en değerli varlıklarıdır. Onların özverili çalışmaları, ÇOMÜ’nün ulusal ve uluslararası alanda saygın bir konuma gelmesinde önemli rol oynamaktadır.

Kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları ile yaptığımız iş birlikleri, üniversitemizin topluma hizmet etme misyonunu yerine getirmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu iş birliklerinin gelişmesinde emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

Ve tabii ki üniversitemizin geleceği olan öğrencilerimiz, akademik ve sosyal alanlarda gösterdikleri başarılarla bizleri gururlandırmaktadır. Onların azmi ve inancı, ÇOMÜ’nün daha da parlak bir geleceğe sahip olacağının en büyük göstergesidir.

Özellikle toplumsal katkı ve kurumsal katkı noktasında üniversitemize destek veren kamu kurumu ve kuruluşları ile özel sektöre 2023 yılı ÇOMÜ günleri özel ödülleri vereceğiz. Bu ödüller, üniversitemize ve topluma yaptıkları katkılar için birer teşekkür niteliğindedir.

İş Birliklerimizi Geliştirmeye, Güçlendirmeye Kararlıyız

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, paydaşlarımızla olan iş birliğimizi daha da geliştirmek için kararlıyız. Bu iş birlikleri sayesinde, üniversitemizi daha da ileriye taşıyacağımıza ve topluma daha fazla katkıda bulunacağımıza inanıyoruz. 2023 yılı boyunca üniversitemiz birçok önemli başarıya imza attı. Bu başarıları sizlerle paylaşmak isterim:

Eğitim Öğretim Yelpazemiz Genişledi

Üniversitemiz, yeni bölümler ve programlar açarak eğitim-öğretim yelpazesini genişletmiştir. Ayrıca, uluslararasılaşmaya da önem vererek, yurt dışından daha fazla öğrenciyi üniversitemize çekmek için çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmektedir.

Proje Başvuru Sayısı Önceki Yıllara Göre %250 Arttı

Üniversitemiz, araştırma-geliştirme projelerinde önemli bir atılım gerçekleştirmiştir. 2023 yılında ÇOMÜ akademisyenleri tarafından yürütülen birçok uluslararası araştırma projesi kabul görmüş ve fonlanmıştır. Bu projeler, üniversitenin araştırma kapasitesini ve uluslararası görünürlüğünü önemli ölçüde artırmıştır. Akademisyenlerimiz tarafından yürütülen projelerden elde edilen bulgular, uluslararası alanda da ilgi görmektedir. Özellikle TÜBİTAK ve Ulusal Ajans indekslerine göre proje başvuru sayısında önceki yıllara göre %250 artış bulunmaktadır. Ayrıca COST aksiyonuna üye olan ve faaliyet gösteren sayımızda da gözle görülür artış yaşanmaktadır. ÇOMÜ akademisyenleri tarafından 2023 yılında uluslararası hakemli dergilerde çok sayıda bilimsel makale yayınlanmıştır. Bu makaleler, üniversitenin ürettiği bilginin ve teknolojinin dünya çapında tanınmasına katkıda bulunmuştur. Amacımız kısa ve orta vadede Q1 ve Q2 düzeyindeki yayın sayısını arttırmaktır.

Ulusal ve Uluslararası Ölçeklerde Başarılı Öğrenciler Yetiştiriyoruz

ÇOMÜ, 2023 yılında da lisans ve lisansüstü eğitimde yüksek kalite standartlarını sürdürmüştür. Akredite program sayımızda artış devam etmektedir. Ayrıca kurumsal akreditasyonumuzu 5 yıllık tam akreditasyona taşıma hedefimizin önümüzdeki ay gerçekleştirilecek değerlendirmeler neticesinde başarıyla sonuçlanacağına inancımız tamdır. Üniversite, ulusal ve uluslararası ölçeklerde başarılı öğrenciler yetiştirmeye devam edilmektedir.

Toplumsal Katkı Faaliyetleri ve Toplumsal Sorumluluk Projeleri İle ÇOMÜ Adından Söz Ettiriyor

Üniversitemiz, topluma yönelik çeşitli faaliyetler düzenleyerek, bölgenin kalkınmasına katkıda bulunmuştur. Bu faaliyetler arasında, eğitim ve danışmanlık hizmetleri, sağlık taramaları ve çeşitli kurslar yer almaktadır. Ayrıca ÇOMÜ, 2023 yılında da çeşitli toplumsal sorumluluk projeleri yürütmüştür. Bu projeler, üniversitenin topluma katkıda bulunma ve sosyal sorumluluk bilincini geliştirme çabalarının bir göstergesidir.

Üniversitemiz, 2023 yılında çok sayıda uluslararası ve ulusal etkinliğe ev sahipliği yapmıştır. Bu etkinlikler, farklı ülkelerden ve kentlerden gelen katılımcıların bir araya gelerek kültürel bilgi ve deneyimlerini paylaşmalarına ve kaynaşmalarına imkân sağlamıştır. Bunun yanı sıra düzenlenen çeşitli sanat ve spor etkinlikleri ile de öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin sosyal ve kültürel açıdan gelişimine katkıda bulunulmuştur.

Bölgesel Kalkınmaya Katkımız Artıyor

ÇOMÜ, 2023 yılında da bölgedeki kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla iş birliği yaparak Ar-Ge ve teknoloji transferi faaliyetlerine devam etmiştir. Bu faaliyetler, bölgenin kalkınmasına ve refah seviyesinin yükselmesine katkıda bulunmuştur. Üniversitemiz, 2023 yılında da farklı alanlarda uygulama ve araştırma merkezleri kurarak bölgenin ihtiyaçlarını karşılamaya ve kalkınmasına katkıda bulunmaya devam etmiştir.

Bu başarılar, ÇOMÜ’nün eğitim ve araştırma alanındaki güçlü konumunu ve topluma hizmet etme misyonuna olan bağlılığını göstermektedir.

Hedefimiz, Tüm Alanlarda Çalışmalarımızın Çıtasını Yükselmek 

ÇOMÜ olarak, gelecekte de eğitim ve araştırma alanındaki çıtayı daha da yükseltmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Uluslararası alanda daha da görünür olmak, topluma daha fazla katkıda bulunmak ve öğrencilerimize en iyi eğitimi sunmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Rektör Erenoğlu’nun konuşmasının ardından Kurumsal Destek Ödülüne layık görülen; Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü,  Balıkesir İtfaiye Dairesi, İÇTAŞ Çelik Enerji Tersanesi ve Ulaşım Sanayi A.Ş., Kale Grubu Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş., OPET Petrolcülük A.Ş., Dardanel Önentaş Gıda Sanayi A.Ş., Doğanlar Holding, Biga Ticaret Odası, Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Kolunsağ Muflon Sanayi Limited Şirketi , Uluova Süt Ticaret A.Ş. ve UM Denizcilik Sanayi A.Ş. ‘ye plaket ve belgeleri protokol üyeleri tarafından takdim edildi.

ABD’nin Stanford Üniversitesi tarafından uluslararası ölçütler kullanılarak hazırlanan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde “Elsevier Kariyer Boyu Etki” Kategorisinde Kimya alanında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Şahiner adına ödülü Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hava Özay’a takdim edildi.

ÇOMÜ En’leri Töreni, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Kalite Geliştirme Ödülüne layık görülen akademik ve idari personele belgelerinin verilmesi ile son buldu.

Okumaya Devam Et

Genel

Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yeni Hizmet Birimi Açılışı Yapıldı

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Terzioğlu Yerleşkesinden Anafartalar Yerleşkesine taşınan Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nün Eğitim Fakültesi Dekanlığı üst katındaki yeni hizmet biriminin açılışı gerçekleştirildi.

Açılışa, Rektör Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya,  ÇOMÜ akademik birim yöneticileri, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü yönetimi, idari personelin yanı sıra Anabilim ve Anasanat Dalı başkanları ile çok sayıda akademisyenler katıldı.

Açılış  konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. R.Cüneyt Erenoğlu, enstitünün yeni hizmet biriminin hayırlı olmasını temenni ederek, emeği geçen tüm personellere teşekkür etti.

Ardından, Rektör Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu çalışma ofisleri, toplantı salonu, diğer oda ve ofisleri ziyaret ederek  çalışanlardan bilgi aldı.

Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal ise katılımcılara teşekkür ederek başladığı konuşmasında enstitünün yeni yüzünün üniversitemize yakışır bir nitelikte olmasına gayret ettiklerini, rutin idari işle yanı sıra lisansüstü öğrenciler için bilimsel seminer ve kariyer söyleşilerine devam edildiğini belirtti. Bu süreçte Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Zeki Genç’e de verdiği destek için teşekkür eden Erginal, Müdür Yardımcıları Doç.Dr. Derya Girgin, Dr. Öğr. Üyesi İ. Onur Tunç ve Enstitü Sekreteri Arzu Süngü başta olmak üzere, taşınma sürecinde yoğun emek harcayan idari personele de teşekkür etti.

Okumaya Devam Et

Genel

Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm Sürecinde QUA Granite Gücü!

Yayınlandı

-

Yayımlayan

QUA Granite Satış Direktörü Yasin Erdoğan

Üstün desen ve renk teknolojisiyle doğanın tüm canlılığını mekanlara taşıyan, Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi QUA Granite, her zevke ve ihtiyaca hitap eden geniş ürün yelpazesinde yer alan teknik granit serileri ile kentsel dönüşüm projelerine QUA imzası atmaya devam ediyor.

Adımlarını hızlandırarak, her geçen gün daha büyük hedeflere ulaşma çabasını sürdüren QUA Granite, doğallık ve dayanıklılığın mükemmel uyumunu 81 ildeki kentsel dönüşüm projelerinde yaşatmasının yanı sıra, çevre dostu üretim anlayışıyla bu yıl da sektördeki liderliğini pekiştiriyor.

QUA Granite, doğal mermer, ahşap, beton ve taş görünümlü ürünleriyle her mekâna ve projeye uyan ürün serileri ile mekânlara yepyeni bir soluk getiriyor.

QUA imzası taşıyan tüm ürünler, incelikleri ve hafiflikleriyle uygulama sürecini kolaylaştırıyor. Hafif yapıları sayesinde yapılara binen yükü de azaltarak, mimari süreçlere de olumlu katkı sağlıyor. Yapılardaki esnemelerden kaynaklı seramik kırılma ve çatlama oranını ise en aza indirgiyor. Yüksek mukavemeti sayesinde uzun ömürlü kullanım avantajına sahip 7mm inceliğindeki seramikler, yüksek ısı ve don gibi olumsuz koşullara karşı da oldukça dayanıklı bir yapıya sahip olmasıyla öne çıkıyor.

QUA Granite Satış Direktörü Yasin Erdoğan,

“QUA Granite olarak sadece üretime değil, dizayn ve tasarıma da yatırım yaparak her segmente, zevke ve projeye hitap eden tasarımlarımızla farkımızı ortaya koyuyoruz. QUA imzası taşıyan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) Konutları ve Emlak Konut projeleri de 7mm ürünlerimizle daha da güçleniyor. ‘’ dedi.

2024 yılında tüm kentsel dönüşüm projelerine, üstün renk/desen teknolojisi ve üretim güçleri ile talip olduklarının altını çizen Erdoğan, ‘’ Başarı ve geleceğe olan inancımızı, üretimdeki gücümüz ve iş ortaklarımızdan alıyoruz. 2023 yılında 20’den fazla projede yer alarak sürdürdüğümüz başarımızı, 2024 yılında da devam ettirecek olmanın gururunu yaşıyoruz. Yeni dönemde yeni kentsel dönüşüm projelerinde, Türkiye’nin QUA’sı 7 mm seramikleri ile fark yaratmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da tüm kentsel dönüşüm projelerine üstün renk ve desen teknolojimiz, üretim gücümüz ile talibiz.  Kentsel dönüşüm projelerinde imza attığımız başarılarımız ile Türkiye seramik sektöründe takip eden değil takip edilen oyuncu olduk. Bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim. Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi olarak 41 milyon m2’lik üretimimiz ile çalışmalarımıza ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” dedi.

 

Okumaya Devam Et

BU AY ÇOK OKUNANLAR