Bizimle İletişime Geçin

Genel

Suriye; Dost mu? Düşman mı?

Yayınlandı

-

Suriye’de ki  yaşanan olayların ülkemizde ki  yorumu, birçok konuda olduğu gibi yine siyaset bulaşmış kirlilerimiz arasına girmiştir. İktidarının da, muhalefetinin de   Suriye’de ki olaylara bakışı aynı fabrikadan çıkmış görüntüsü vermektedir. Şahinler ne düşünüyor ise bir alt kesim onları söylüyor. Yani anlaşılır gibi değil, 550 insan nasıl olurda, iki yada  en fazla 3 farklı şekilde düşünüp konuşabilir.75 milyon adına söz aldıklarını da düşünürsek nasıl olurda, tüm ülkede farklı bir kaç ses dışında bir şey duyulmaz. Demokrasimizin 150 yıla yakın geçmişinin birikimi bu mudur?

İç politikada ki tek seslilik de mutlaka doğru değil ve tartışılmalı, ama dış politika da, kıstas milli çıkar olacakken, nasıl olurda farklılıklar tartışılarak, ortak bir noktada buluşulamaz, olacak gibi değil. Şimdi basit bir beyin fırtınası yapalım. Toplam 7 komşumuz var, bunlardan 4 tanesi Hıristiyan ülke, 3’ü de Müslüman.

Irak: 10 yıldır işgal altında, güya bu sene biten Amerikan işgali, hala huzur ve artık çok güldüğümüz demokrasiyi getirmemiş durumda. Bir milyona yakın Müslüman’ın öldüğü  ve daha fazlasının insani şartlardan mahrum kaldığı, tarihi, dini ve kültürüyle Türk hinterlandının içerisinde ki bu ülke, bizimde izleyici olduğumuz bir sahnede, bu acılara maruz kaldı. Bunu siyasi eleştiri olarak lütfen düşünmeyin, ama toplum olarak da neden bu kadar suskun kaldık? Fransa’nın, bizim dışımız da kimsenin önemsemediği ve artık cılkı çıkan sözde Ermeni yasasının  acısı, hali hazırda devam eden, Amerikan’ın  katliamından daha mı çok acıya sahipti? Dindarlığımız ya da muhafazakar yapımız, anlamını ve tepkisel refleksini yalnız sınırlar içinde mi harekete geçirir oldu?

İran:  Demokrasinin bir sonraki durağı olması beklenen  binlerce yıllık komşumuzun, hangi yüzyıldan itibaren beliren tehdidine, füze kalkanıyla tedbir alır olduk? Ortadoğu’nun yeni Osmanlısı olarak, ne zamandan bu yana Hıristiyan ülkelerle ittifak edip, Müslüman coğrafyalara sefere çıktık? Bu nükleer güç , Amerika’da yada İsrail’de güvenli bir hobiyken,neden biz Müslümanlarda zararlı bir alışkanlık muamelesi görür? Komşunun hatasına veya velev ki hainliğine, yedi kat uzak elin diliyle ve üslubuyla karşılık vermek ne denli doğru bir dış siyasettir?

Suriye: Arap Baharının şimdilik son halkası olan bu ülke de, hangi  istiare demokrasinin geleceği mesajını verdi?  Esat yönetimininki gerçek, Amerikan’ın ki su tabancası mı? Katliamlar arasında  tercih yapar duruma mı geldik? Suriye de ki muhalif güçler ve kesimler, 10 yıldır Irak’ta ki ve diğer İslam coğrafyalarında ki Amerikan ve İsrail katliamlarına, neden bu derecede tepki göstermedi? İran’ı vurmanın ön koşulu Suriye’yi düşürmekken, Türkiye’nin yalnızlığının ön şartı da  komşuların şimşeklerini çekmek değil midir? Demokrasinin seksek oynadığı Arap topraklarında, Katar, Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin oyun dışında olma nedeni, demokrasilerinin,   ihraç edecek kadar ileri olmasından mıdır? Suriye’nin zamanında PKK’nın piknik alanı olması ve halen o ülkeden nemalanması   şimdikinden daha  sert bir dik duruş  nedeni değil miydi?

Son günlerde gazete manşetlerine kadar yansıyan İsrail tehditleri, A.B.D  ile olan; ne zaman, kime, nasıl vursak planları ,ve tüm bunların gündemimize ve köşelerimize bir tehdit unsuru olarak girmemesi , nedeni sorulması gereken bir soru değil midir? Tüm dünya Suriye’ye ve İran’a odaklanmışken, komşularımızın ve o coğrafyalarda yaşayan soydaşlarımızın geleceğine dair sert duruşumuzu birbirimizden ( 4+4+4  konusunda olduğu gibi) ziyade, emperyal devletlere göstermemiz gerekmez mi?

Bir çoğumuzun çok iyi hatırladığı bir dönemdir, Suriye devlet başkanı ve  eşi ülkemizde fevkalade olumlu karşılanmış ve basın Esad’ı çok sıkı ahbabımız, eşini de demokrasi ve modernlik abidesi olarak göstermişti..Bahsettiğim dönem B.O.P ve Arap baharından önceki yılların bir anısı. Ne olduysa, aynı Esad ve aynı Suriye çok kısa bir süre içerisin de baş düşmanımız ve yok edilmesi gereken bir diktatöre dönüştü.Humus ve Suriye’nin diğer bölgelerinde ki katliamlar henüz yaşanmamıştı, ama Esad aynı Esad’tı.Hatta  ziyaretinden yine kısa bir süre öncede PKK militanlarının barındığı,eğitim aldığı ve elebaşının bir süre saklandığı bir ülkeydi.

Tüm o sıkıntılı süreci askerimiz tarafından düşman,  siyasilerimiz tarafından dost olarak geçirdiğimiz Suriye,şu günlerde siyasilerimiz tarafından da düşman olarak tanıdığımız Suriye’dir.Günümüz de moda olan Suriye’yi karalama kampanyasına karşı çıkacak değilim,hatta bir çoğunun dost bildiği dönemde Suriye’ye, karşı bakış açısı geliştirmiş biriyim.Ancak şu gün  Fehman Hüseyin’in orda olduğundan tutunda,PKK militanlarının Esad’ı korumak için Suriye’ye kaydırıldığına kadar varan istihbaratı, bundan birkaç yıl önce nasıl alamadık.Bu tahminde bulunmak herkes için üzücü ama, acaba korkumuz; 2001 de ki 1 mart tezkeresiyle aynı olabilir mi? Hatırlayın o süreci, A.B.D’ nin çok rahat açacağını düşündüğü kuzey cephesine meclisimizden onay çıkmamıştı.Hemen akabinde,temmuz 2003 de askerlerimiz Süleymaniye’de Kürt valiye suikast iddiasıyla tutuklanmış ve bunu, basın çuval krizi olarak tanıtmıştı.Kasım 2003 de ise El Kaide İstanbul da ki sinagogları vurmuş ve şahsımca Amerika, tezkereye hayır diyen Türkiye’yi cezalandırmıştı.Yaşananları çabuk unutan ve ders almayan bir dış siyaset,aynı acıları ve sonu yaşamaya mecburdur.O gün Amerika ile bir olup Müslüman kanı dökmeyeceğim diyen T.B.M.M,bugün  Suriye’de nasıl bir yol izleyecek  merak ediyorum.

Hep tekrarladığım bir noktayı tekrar ifade etmek istiyorum, korkularımız ve endişemiz uzakta ki süper güç değil, yanı başımızda ki asırlık komşularımız olmalıdır.Komşunun düşmanlığını,küresel güçlerin çıkarlarına hizmet noktasında kamuoyuna sunmak, uzun vadede bölgede yalnızlaşan bir Türkiye oluşturacaktır.İster desteklediğimiz muhalefet,isterse insan hakları adına kurtarmaya çalıştığımız Suriye tablosu olsun, tarih bu süreci;  Amerika ile birlikte Müslüman ile savaşan Türkiye olarak kaydedecektir.Çoğumuzun artık güldüğü( Demokrasi) değerler uğruna, Suriye’ye muhalefet etmek; daha önce ki haklı gerekçelerimizi ( PKK desteği,Hatay’da ki iddiaları…) tarih ve vicdan önünde değersiz kılacaktır.Amerika’nın İşgalle kontrol ettiği Irak’ta (Kuzey Irak), PKK terörü bittimi ki, bir yenisine yeltenen dış güçlere, destek ve imkan sağlayalım.Umarım siyasilerimiz tüm bu süreci  milli çıkar ve vicdan noktasında lehimize çevirecek adımları atarlar..

Batı Trakya, Bulgaristan ve Yunanistan’a  yönelik yürütülen dış siyasi çizginin sağladığı başarının, Ortadoğu ve Türk Devletlerinde  de gösterilmesi, herkesin haklı temenni ve beklentisidir.Her eleştirenin çok rahat açık bulabileceği dış politika konusu,iç siyasette malzeme kaynağı olarak görülmeden,  iyi niyet tavsiye ve eleştirileriyle konuşulmalıdır.Şu halde eleştiri oklarını çözüme hizmet etmeyen bir üslupla, bu noktadan yapmamalıyız.Temennimiz, tarihi misyonumuzun bize yüklediği görevi ,layığı ile  yapabilen bir Türkiye görmektir.

 

Okumaya Devam Et
Tanıtım
Yorumlar

2 Yorum

  1. kadir

    17 Mart 2012 at 09:09

    guzel orneklerle harika noktalara deginlmis.

  2. AHMET

    17 Mart 2012 at 14:05

    Ders tadında…

Leave a Reply

Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Genel

ÇOMÜ 2023 En’leri Töreni Kapsamında Kalite Ödülleri Verildi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) 2023 En’leri Ödül Töreni İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezinde gerçekleştirildi.

Törene; Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Çanakkale Milletvekilleri Ayhan Gider, Rıdvan Uz, 28. Dönem Konya Milletvekili Ünal Karaman, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Baro Başkanı Av. Hande Keskin, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve Eşi Özlem Kaşdemir, İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı ve Eşi Nebahat Arıcı, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, Sahil Güvenlik Grup Komutanı SG. Yrb. Ercan Oran, Jandarma Özel Eğitim Merkez Komutanı Jandarma Albay Ufuk Yetiş, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Dinçay Köksal, Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya, ÇOMÜ Akademik ve İdari Yöneticileri, Çanakkale kamu kurum kuruluşları ile özel sektör temsilcileri, STK il temsilcileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Öğr. Gör. Sedat Çılgın, Çanakkale Türküsünü seslendirdi.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu yaptığı açılış konuşmasında; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin 2023 yılı boyunca eğitim, öğretim, araştırma, geliştirme ve toplumsal katkı faaliyetlerinde öne çıkan paydaşlarını ve mensuplarını ödüllendirmek için bir araya gelindiğini belirtti ve 2023 yılının ÇOMÜ için başarılı bir yıl olduğunu vurguladı.

2023, ÇOMÜ İçin Başarılı Bir Yıl Oldu

2023 yılı, ÇOMÜ için oldukça verimli ve başarılı bir yıl oldu. Bu başarının arkasında, özveriyle çalışan akademisyenlerimiz, araştırmacılarımız, idari personelimiz ve öğrencilerimiz var.  Hepinize, bu vesileyle yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün burada, üniversitemizin temel değerlerini ve misyonunu en iyi şekilde temsil eden, yaptıkları çalışmalarla fark yaratan ve adını daha da yukarıya taşıyan değerli paydaşlarımızı ödüllendirmenin gururunu yaşıyoruz.

Bilimsel araştırmaları, eğitim- öğretimdeki ve kurumsal gelişmeye olan katkılarıyla öne çıkan akademisyenlerimiz ve idari personelimiz, üniversitemizin en değerli varlıklarıdır. Onların özverili çalışmaları, ÇOMÜ’nün ulusal ve uluslararası alanda saygın bir konuma gelmesinde önemli rol oynamaktadır.

Kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları ile yaptığımız iş birlikleri, üniversitemizin topluma hizmet etme misyonunu yerine getirmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu iş birliklerinin gelişmesinde emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

Ve tabii ki üniversitemizin geleceği olan öğrencilerimiz, akademik ve sosyal alanlarda gösterdikleri başarılarla bizleri gururlandırmaktadır. Onların azmi ve inancı, ÇOMÜ’nün daha da parlak bir geleceğe sahip olacağının en büyük göstergesidir.

Özellikle toplumsal katkı ve kurumsal katkı noktasında üniversitemize destek veren kamu kurumu ve kuruluşları ile özel sektöre 2023 yılı ÇOMÜ günleri özel ödülleri vereceğiz. Bu ödüller, üniversitemize ve topluma yaptıkları katkılar için birer teşekkür niteliğindedir.

İş Birliklerimizi Geliştirmeye, Güçlendirmeye Kararlıyız

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, paydaşlarımızla olan iş birliğimizi daha da geliştirmek için kararlıyız. Bu iş birlikleri sayesinde, üniversitemizi daha da ileriye taşıyacağımıza ve topluma daha fazla katkıda bulunacağımıza inanıyoruz. 2023 yılı boyunca üniversitemiz birçok önemli başarıya imza attı. Bu başarıları sizlerle paylaşmak isterim:

Eğitim Öğretim Yelpazemiz Genişledi

Üniversitemiz, yeni bölümler ve programlar açarak eğitim-öğretim yelpazesini genişletmiştir. Ayrıca, uluslararasılaşmaya da önem vererek, yurt dışından daha fazla öğrenciyi üniversitemize çekmek için çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmektedir.

Proje Başvuru Sayısı Önceki Yıllara Göre %250 Arttı

Üniversitemiz, araştırma-geliştirme projelerinde önemli bir atılım gerçekleştirmiştir. 2023 yılında ÇOMÜ akademisyenleri tarafından yürütülen birçok uluslararası araştırma projesi kabul görmüş ve fonlanmıştır. Bu projeler, üniversitenin araştırma kapasitesini ve uluslararası görünürlüğünü önemli ölçüde artırmıştır. Akademisyenlerimiz tarafından yürütülen projelerden elde edilen bulgular, uluslararası alanda da ilgi görmektedir. Özellikle TÜBİTAK ve Ulusal Ajans indekslerine göre proje başvuru sayısında önceki yıllara göre %250 artış bulunmaktadır. Ayrıca COST aksiyonuna üye olan ve faaliyet gösteren sayımızda da gözle görülür artış yaşanmaktadır. ÇOMÜ akademisyenleri tarafından 2023 yılında uluslararası hakemli dergilerde çok sayıda bilimsel makale yayınlanmıştır. Bu makaleler, üniversitenin ürettiği bilginin ve teknolojinin dünya çapında tanınmasına katkıda bulunmuştur. Amacımız kısa ve orta vadede Q1 ve Q2 düzeyindeki yayın sayısını arttırmaktır.

Ulusal ve Uluslararası Ölçeklerde Başarılı Öğrenciler Yetiştiriyoruz

ÇOMÜ, 2023 yılında da lisans ve lisansüstü eğitimde yüksek kalite standartlarını sürdürmüştür. Akredite program sayımızda artış devam etmektedir. Ayrıca kurumsal akreditasyonumuzu 5 yıllık tam akreditasyona taşıma hedefimizin önümüzdeki ay gerçekleştirilecek değerlendirmeler neticesinde başarıyla sonuçlanacağına inancımız tamdır. Üniversite, ulusal ve uluslararası ölçeklerde başarılı öğrenciler yetiştirmeye devam edilmektedir.

Toplumsal Katkı Faaliyetleri ve Toplumsal Sorumluluk Projeleri İle ÇOMÜ Adından Söz Ettiriyor

Üniversitemiz, topluma yönelik çeşitli faaliyetler düzenleyerek, bölgenin kalkınmasına katkıda bulunmuştur. Bu faaliyetler arasında, eğitim ve danışmanlık hizmetleri, sağlık taramaları ve çeşitli kurslar yer almaktadır. Ayrıca ÇOMÜ, 2023 yılında da çeşitli toplumsal sorumluluk projeleri yürütmüştür. Bu projeler, üniversitenin topluma katkıda bulunma ve sosyal sorumluluk bilincini geliştirme çabalarının bir göstergesidir.

Üniversitemiz, 2023 yılında çok sayıda uluslararası ve ulusal etkinliğe ev sahipliği yapmıştır. Bu etkinlikler, farklı ülkelerden ve kentlerden gelen katılımcıların bir araya gelerek kültürel bilgi ve deneyimlerini paylaşmalarına ve kaynaşmalarına imkân sağlamıştır. Bunun yanı sıra düzenlenen çeşitli sanat ve spor etkinlikleri ile de öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin sosyal ve kültürel açıdan gelişimine katkıda bulunulmuştur.

Bölgesel Kalkınmaya Katkımız Artıyor

ÇOMÜ, 2023 yılında da bölgedeki kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla iş birliği yaparak Ar-Ge ve teknoloji transferi faaliyetlerine devam etmiştir. Bu faaliyetler, bölgenin kalkınmasına ve refah seviyesinin yükselmesine katkıda bulunmuştur. Üniversitemiz, 2023 yılında da farklı alanlarda uygulama ve araştırma merkezleri kurarak bölgenin ihtiyaçlarını karşılamaya ve kalkınmasına katkıda bulunmaya devam etmiştir.

Bu başarılar, ÇOMÜ’nün eğitim ve araştırma alanındaki güçlü konumunu ve topluma hizmet etme misyonuna olan bağlılığını göstermektedir.

Hedefimiz, Tüm Alanlarda Çalışmalarımızın Çıtasını Yükselmek 

ÇOMÜ olarak, gelecekte de eğitim ve araştırma alanındaki çıtayı daha da yükseltmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Uluslararası alanda daha da görünür olmak, topluma daha fazla katkıda bulunmak ve öğrencilerimize en iyi eğitimi sunmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Rektör Erenoğlu’nun konuşmasının ardından Kurumsal Destek Ödülüne layık görülen; Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü,  Balıkesir İtfaiye Dairesi, İÇTAŞ Çelik Enerji Tersanesi ve Ulaşım Sanayi A.Ş., Kale Grubu Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş., OPET Petrolcülük A.Ş., Dardanel Önentaş Gıda Sanayi A.Ş., Doğanlar Holding, Biga Ticaret Odası, Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Kolunsağ Muflon Sanayi Limited Şirketi , Uluova Süt Ticaret A.Ş. ve UM Denizcilik Sanayi A.Ş. ‘ye plaket ve belgeleri protokol üyeleri tarafından takdim edildi.

ABD’nin Stanford Üniversitesi tarafından uluslararası ölçütler kullanılarak hazırlanan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde “Elsevier Kariyer Boyu Etki” Kategorisinde Kimya alanında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Şahiner adına ödülü Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hava Özay’a takdim edildi.

ÇOMÜ En’leri Töreni, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Kalite Geliştirme Ödülüne layık görülen akademik ve idari personele belgelerinin verilmesi ile son buldu.

Okumaya Devam Et

Genel

Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yeni Hizmet Birimi Açılışı Yapıldı

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Terzioğlu Yerleşkesinden Anafartalar Yerleşkesine taşınan Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nün Eğitim Fakültesi Dekanlığı üst katındaki yeni hizmet biriminin açılışı gerçekleştirildi.

Açılışa, Rektör Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya,  ÇOMÜ akademik birim yöneticileri, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü yönetimi, idari personelin yanı sıra Anabilim ve Anasanat Dalı başkanları ile çok sayıda akademisyenler katıldı.

Açılış  konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. R.Cüneyt Erenoğlu, enstitünün yeni hizmet biriminin hayırlı olmasını temenni ederek, emeği geçen tüm personellere teşekkür etti.

Ardından, Rektör Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu çalışma ofisleri, toplantı salonu, diğer oda ve ofisleri ziyaret ederek  çalışanlardan bilgi aldı.

Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal ise katılımcılara teşekkür ederek başladığı konuşmasında enstitünün yeni yüzünün üniversitemize yakışır bir nitelikte olmasına gayret ettiklerini, rutin idari işle yanı sıra lisansüstü öğrenciler için bilimsel seminer ve kariyer söyleşilerine devam edildiğini belirtti. Bu süreçte Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Zeki Genç’e de verdiği destek için teşekkür eden Erginal, Müdür Yardımcıları Doç.Dr. Derya Girgin, Dr. Öğr. Üyesi İ. Onur Tunç ve Enstitü Sekreteri Arzu Süngü başta olmak üzere, taşınma sürecinde yoğun emek harcayan idari personele de teşekkür etti.

Okumaya Devam Et

Genel

Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm Sürecinde QUA Granite Gücü!

Yayınlandı

-

Yayımlayan

QUA Granite Satış Direktörü Yasin Erdoğan

Üstün desen ve renk teknolojisiyle doğanın tüm canlılığını mekanlara taşıyan, Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi QUA Granite, her zevke ve ihtiyaca hitap eden geniş ürün yelpazesinde yer alan teknik granit serileri ile kentsel dönüşüm projelerine QUA imzası atmaya devam ediyor.

Adımlarını hızlandırarak, her geçen gün daha büyük hedeflere ulaşma çabasını sürdüren QUA Granite, doğallık ve dayanıklılığın mükemmel uyumunu 81 ildeki kentsel dönüşüm projelerinde yaşatmasının yanı sıra, çevre dostu üretim anlayışıyla bu yıl da sektördeki liderliğini pekiştiriyor.

QUA Granite, doğal mermer, ahşap, beton ve taş görünümlü ürünleriyle her mekâna ve projeye uyan ürün serileri ile mekânlara yepyeni bir soluk getiriyor.

QUA imzası taşıyan tüm ürünler, incelikleri ve hafiflikleriyle uygulama sürecini kolaylaştırıyor. Hafif yapıları sayesinde yapılara binen yükü de azaltarak, mimari süreçlere de olumlu katkı sağlıyor. Yapılardaki esnemelerden kaynaklı seramik kırılma ve çatlama oranını ise en aza indirgiyor. Yüksek mukavemeti sayesinde uzun ömürlü kullanım avantajına sahip 7mm inceliğindeki seramikler, yüksek ısı ve don gibi olumsuz koşullara karşı da oldukça dayanıklı bir yapıya sahip olmasıyla öne çıkıyor.

QUA Granite Satış Direktörü Yasin Erdoğan,

“QUA Granite olarak sadece üretime değil, dizayn ve tasarıma da yatırım yaparak her segmente, zevke ve projeye hitap eden tasarımlarımızla farkımızı ortaya koyuyoruz. QUA imzası taşıyan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) Konutları ve Emlak Konut projeleri de 7mm ürünlerimizle daha da güçleniyor. ‘’ dedi.

2024 yılında tüm kentsel dönüşüm projelerine, üstün renk/desen teknolojisi ve üretim güçleri ile talip olduklarının altını çizen Erdoğan, ‘’ Başarı ve geleceğe olan inancımızı, üretimdeki gücümüz ve iş ortaklarımızdan alıyoruz. 2023 yılında 20’den fazla projede yer alarak sürdürdüğümüz başarımızı, 2024 yılında da devam ettirecek olmanın gururunu yaşıyoruz. Yeni dönemde yeni kentsel dönüşüm projelerinde, Türkiye’nin QUA’sı 7 mm seramikleri ile fark yaratmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da tüm kentsel dönüşüm projelerine üstün renk ve desen teknolojimiz, üretim gücümüz ile talibiz.  Kentsel dönüşüm projelerinde imza attığımız başarılarımız ile Türkiye seramik sektöründe takip eden değil takip edilen oyuncu olduk. Bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim. Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi olarak 41 milyon m2’lik üretimimiz ile çalışmalarımıza ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” dedi.

 

Okumaya Devam Et

BU AY ÇOK OKUNANLAR