Bizimle İletişime Geçin

Manşet

Pandemi Sürecinde Şok Diyetlerden Uzak Durun

Yayınlandı

-

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Günay Eskici, pandemi sürecinde daha da önem kazanan fiziksel aktivite, düzenli uyku ve beslenmenin bağışıklık sistemi üzerindeki etkisini anlattı. Koronavirüsle birlikte evde daha fazla zaman geçirilmesi nedeniyle vücutta kilo artışları gözlemlendiğini belirten Doç. Dr. Eskici, bu kiloları vermek için şok diyetler, açlık diyetleri ve tek besine dayalı diyetlerden uzak durmak gerektiğini vurgulayarak bu diyetlerin bağışıklık sistemimizin zayıflamasına, hastalığa karşı daha dirençsiz hale gelmemize sebep olduğunu anlattı.

Sonbaharın gelmesiyle birlikte havanın gittikçe soğumaya başladığını, insanların kapalı alanlarda bulunmak durumunda kaldıklarını ve Koronavirüs vaka sayısının her geçen gün arttığını söyleyen Diyetisyen Doç. Dr. Günay Eskici, hastalığa karşı son derece dikkatli ve özenli davranılması gerektiğini, Koronavirüs salgınına karşı maske, mesafe ve hijyenin çok önemli olduğunu, bununla birlikte fiziksel aktivite, yeterli dinlenme ve uyku ile beslenmenin bağışıklık sistemi üzerindeki etkisinin de yadsınamaz olduğunu aktardı.

Doç. Dr. Günay Eskici’den Koronavirüs sürecinde fiziksel aktivite ile beslenme konularında bilinmesi ve dikkat edilmesi gerekenlere dair bilgiler aldık.

Yeterli ve Dengeli Beslenme Önemli

Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde düzenli fiziksel aktivitenin de göz ardı edilmemesi gerekir. Sağlık Örgütü (DSÖ) bize haftada en az 150 dakika orta şiddetli bir aktivitede bulunmayı öneriyor. Haftada 5 gün 30’ar dakika ya da haftada 3 gün 50 dakikalık tempolu yürüyüşler yapabiliriz. Önümüz kış, dışarı çıkmamız mümkün değil diyorsanız, ev içinde mutlaka fiziksel olarak hareketler yaparak aktif olmamızı sağlayabiliriz. Bir diğer konu ise kişilerin zayıflamak için yaptıkları uygulamalar. Özellikle evde olduğumuz bu dönemde vücutta kilo artışları gözlemleniyor. Kiloları vermek için kesinlikle şok diyetler, açlık diyetleri, tek besine dayalı diyetlerden uzak duralım. Çünkü bu diyetler, bağışıklık sistemimizin zayıflamasına, hastalığa karşı daha dirençsiz hale gelmemize sebep oluyor. Bizim için temel nokta yeterli ve dengeli bir beslenmedir. Bunu da beslenmede çeşitlilik sağlayarak, yaratmaya çalışalım. Sebze ve meyveleri gökkuşağı renkleriyle çeşitlendirmeye çalışalım. Düzenli fiziksel aktivite yapalım. Yeterli uykumuzu aldığımız müddetçe bağışıklığımızı güçlendirmiş oluruz.

Günlük İki veya Üç Porsiyon Meyve Tüketilmeli

Koronavirüse karşı etkili bir tedavi yöntemi olmamakla birlikte, beslenmede de mucizevi bir gıda bulunmuyor. Bizim yapacağımız öneriler, genel sağlımızın ve bağışıklık sistemimizin güçlendirilmesi adınadır. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. İlk olarak antioksidanları bu grup içerisinde sayabiliriz. Antioksidanlar A, C, E vitaminleri ve selenyum minarelinden oluşan gruptur. A vitamini dediğimiz beta karoteni ve C vitaminini sebze ve meyvelerden bol miktarda alabiliriz. Yeşilliklerimiz, sebze ve meyvelerimiz antioksidan, beta karoten ve C vitamini açısından zengindir. Bunların içerisinde özellikle nar, antioksidan içeriği çok yüksek olan bir meyvedir. Günlük beslenmemizde iki veya üç porsiyon meyve tüketmeye önem gösterelim. Narın antioksidan değeri yüksektir. Günde bir nar tükettiğimizde iki porsiyon meyve tüketmiş oluruz, yanında da bir tane turunçgil grubundan bir meyve tükettiğimizde C vitamini ihtiyacını karşılamamıza destek olacak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirecektir. Bir nar ve yanında bir elma ile birlikte günlük ihtiyacımızı karşılayabiliriz. E vitaminini; yağlı tohumlardan ve bitkisel yağlardan alabiliriz. Çinko da bağışıklık sisteminin üzerinde son derece etkili olan minerallerden. Aynı zamanda antioksidan önemi de dikkat çekiyor. Çinkoyu biz kuru fasulye, nohut ve mercimek gibi yiyecekler ile karşılayabiliriz. Haftada iki kez, üç kez kuru fasulye, nohut, barbunya gibi yiyeceklerimizi sofraya getirelim. Bunun dışında yağlı tohumlar dediğimiz fındık, ceviz, badem gibi yiyecekler çinko açısından zengindir.”  

Haftada İki Gün Balık

Bağışıklık sistemini güçlendiren vitamin ve hormon olarak kabul edilen D vitaminini bildiğiniz gibi güneş ile alıyoruz. Bununla birlikte D vitaminini yumurta sarısı, karaciğer ve balık gibi gıdalar ile alabiliyoruz. Haftada 2 gün balık yemeye özen gösterelim. Sardalye, hamsi, somon gibi bunun dışında ceviz, keten tohumu ve semizotu gibi yiyeceklerle de Omega 3 ihtiyacımızı karşılayarak, bağışıklık sistemimizi güçlendirebiliriz. Bu dönemde D vitamini düzeylerimizi kontrol ettirelim. Mevsim olarak güneş ışığından çok da yararlanamayacağımız bir mevsime giriyoruz. Doktor önerisiyle zaten takviye gerekiyorsa bu takviye bize yapılacaktır. Bunun dışında bağışıklık sistemini güçlendirmek için probiyotiklerin ve prebiyotiklerin önemi de yadsınamaz. Probiyotikler bağırsağımızdaki yararlı bakterilerdir. Biz lifli gıdalar tükettiğimizde, bu mevsimde brokoli, pırasa, karnabahar, soğan ve sarımsak tükettiğimizde probiyotiklerin temel gıdası olan prebiyotikleri vücudumuza almış oluyoruz. Yoğurt ve kefir tükettiğimizde de yine günlük beslenmemiz için almamız gereken probiyotikleri almış oluyoruz.

Okumaya Devam Et
Tanıtım
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

BİRİM HABERLERİ

ÇOMÜ’de Güz Şenlikleri Gerçekleştirildi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güz Şenlikleri kapsamında düzenlenen “Öğrenci Toplulukları Tanıtım Günleri”, “Çanakkale Kurumları-Öğrenci Buluşması” ve “Konserler” Terzioğlu Yerleşkesi Öğrenci Sosyal Etkinlik Merkezi (ÖSEM) önünde gerçekleştirildi.

Güz Şenliklerinin açılışına; Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Turan Ünüvar, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Okhan Akdur, Prof. Dr. Hüseyin Erkul, Genel Sekreter Ayhan Monus, İŞKUR Çanakkale İl Müdürü Mehmet Uğur Yavuz’un yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, toplulukların yaptığı etkinlikleri duyurabilmek ve yeni üyeler kazanabilmek için açılan stantları gezerek toplulukların yaptığı etkinliklerle ilgili bilgiler aldı ve öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler ile ilgilenmelerinin çok önemli olduğunu ve bu anlamda yönetim olarak öğrencileri desteklediklerini ifade etti.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü’nün standında organ bağışında bulundu.

Güz Şenliklerinin ilk gününde Çanakkale’nin Yerel Müzik Grubu “Sarpedon”, ikinci günü ise “Vahit Yurdagün Band” sahne aldı ve ÇOMÜ’lü öğrencilere keyifli anlar yaşattı.

54 öğrenci topluluğunun yanı sıra Çanakkale Valiliği Açık Kapı Birimi, Çanakkale Belediyesi, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Müftülüğü, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, İŞKUR ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün stant açtığı Güz Şenlikleri öğrencilerin büyük beğenisini topladı.

Kaynak: comu.edu.tr

Okumaya Devam Et

Bilim Teknoloji

ÇOMÜ’lü Akademisyene “Üstün Başarı Ödülü”

Yayınlandı

-

Yayımlayan

2022-2023 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Törende; Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Başaran’a Yükseköğretim Kurulu Milli Yenilik ve Üstün Başarı Ödülü verildi.

Prof. Dr. Mustafa Başaran ve araştırma ekibi tarafından geliştirilen ve 2021 yılında Patent tescili alınan Nitirifikasyon İnhibitörlü gübre, sektörde “Yavaş Salınımlı veya Akıllı Gübre” olarak bilinen ileri teknoloji gübreler sınıfına girmektedir. Prof. Dr. Başaran tarafından kurulan ve bir Tekno Girişim şirketi olan Doğatech AR-GE A.Ş. tarafından üretimi yapılan gübre; azotlu gübrelerden azotun yıkanarak veya gaz şeklinde kayıplarını azaltan özel bir teknolojiye sahiptir. Klasik gübrelerde bazı koşullarda %70 oranına kadar azot kayıpları gerçekleşmektedir. Nitrifikasyon inhibitörü ise azot kayıplarına neden olan koşulları geçici olarak ortadan kaldırarak yeraltı sularına veya atmosfere kaybolacak azotun tarımsal üretime katılmasına, verim ve kalitenin artmasına katkı sağlamaktadır. Çoğunlukla Avrupalı gübre markaların piyasaya hakim olduğu bu gübre  grubunda YÖK Üstün Başarı Ödülüne layık görülen bu buluş, bütünüyle milli bir teknoloji olup yabancı teknolojiler ile rekabet ederek ve ithalatın önüne geçerek ülke ekonomisine katkı sağlamayı amaçlıyor.

Kaynak: comu.edu.tr

Okumaya Devam Et

BİRİM HABERLERİ

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ÇOMÜ’deydi

Yayınlandı

-

Yayımlayan

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu‘nun katılımıyla “Lojistik, Mobilite ve Dijitalleşme Ekseninde Türkiye’nin Ulaşım Vizyonu” konferansı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Troya Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

Konferansa, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Enver İskurt, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hüseyin Erkul, Prof. Dr. Pelin Kanten, Prof. Dr. Okhan Akdur, ÇOMÜ Genel Sekreteri Ayhan Monus,  İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, İl Jandarma Komutanı Albay Sadi Akman, İl Genel Meclisi Başkanı Nejat Önder, Gestaş Genel Müdürü Mahir Sevinç, Çanakkale protokolü, STK Temsilcileri, akademik ve idari personelin yanı sıra öğrenciler katıldı. Program; ÇOMÜ Devlet Konservatuarı Müzik Bölümü Öğr. Gör. Sedat Çılgın, yüksek lisans öğrencileri  Ceyhun Demir ve Derya Şentürk tarafından icra edilen Türk Halk Müziği dinletisi ile başladı.

Açılış konuşmasını yapan ÇOMÜ Rektörü Prof.Dr. Sedat Murat, “Dünya çok önemli bir çağ yaşıyor. Günümüzde artık öyle bir noktaya gelindi ki saniyeler içerisinde büyük değişiklikler oluyor. Teknolojiyi iyi kullanan dünyaya da hakim oluyor. Bu çağa ayak uyduran ülkemiz de ulaşımdan, iletişime, sanayiye kadar yapılan çalışmalar ile artık söz sahibi. Türkiye sözü dinlenen bir ülke haline geldi. Osmangazi Köprüsü, Çanakkale Köprüsü dedelerimizin rüyasıydı. Teknolojik gelişmelerde, asla sınır taşımayan hayaller kurmalıyız. Gelecekte ne hayal edersek bunlar gerçekleşecek. Hocalarımıza her zaman söylüyorum, gece gündüz çalışmak zorundayız. Ben bu imanla, azimle, kararlılıkla hocalarımızın bu bilgileri, öğrencilerimize aktarmasını istiyorum. Bugün dünden, yarın bugünden iyi olacak” dedi.

Açılış konuşmasının ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından verilen “Lojistik, Mobilite ve Dijitalleşme Ekseninde Türkiye’nin Ulaşım Vizyonu” konferansına geçildi. Gelişmenin, kalkınmanın olmazsa olmazının ulaşım olduğunu vurgulayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Bakanlık olarak insan, veri ve yük taşıdıklarını, taşıdıkları bu 3 unsuru güvenli, kolay ve hızlı yapmak için projeler ürettiklerini belirtti.

1915 Çanakkale Köprüsü’nün dünyaya örnek projelerden olduğunu dile getiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “2023 metre orta açıklığı, deniz üzerinde 318 metrelik yüksekliğiyle dünyanın en büyük köprüsünü Çanakkale’ye inşa ederek önemli bir lojistik koridoru, yani saatlerce süren bir feribot yolculuğunu sadece altı dakikaya düşürdük. Bunu yıllar boyu anlatacağız. Bu bir matematiktir aslında. Hem bu köprünün içerisinde bir matematik formülleri var. Bunun finansal olarak da bir matematik formülü var. Çünkü burada bir yapım maliyeti var. Bu yapım maliyetini siz devlet bütçesini de yapsanız da kısa zamanda ödemeniz gerekiyor ama devlet bütçesinden bunu yapma imkanınız yok. Uzun yıllara yayılan bir finansal modelle bu projeyi yaptık ve 4 yıl gibi böyle ileri teknoloji gerektiren bir projeyi bitirip ülkemize kazandırdık. Ülkemizin coğrafi konumunun avantajlarını mutlaka fırsata çevirmemiz gerekmektedir. Avantajların etkilerini ilerleyen yıllarda göreceğiz. Planlamalarımızı bunun üzerine kurduk ve çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

Konferans, hediye takdimi ve fotoğraf çekimiyle son buldu. Programın ardından ÇOMÜ Rektörlük Binası önünde fidan dikimi yapıldı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından ÇOMÜ Şeref Defteri imzalandı.

Kaynak: comu.edu.tr

Okumaya Devam Et

BU AY ÇOK OKUNANLAR