Genel
Tiyatro Değerli Bir Buluşma Noktası
Çanakkale için heyecan verici projelerin en önemlilerinden biri Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından yapılan yeni Tiyatro Salonu… Çanakkale’nin bugüne kadar bir sahnesinin olmayışı nasıl eksikliklere sebep oldu. Kentin bu anlamada talebi nedir? Üniversite şehre katkı noktasında ne gibi bir misyon üstleniyor? Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümü Başkanı Doç. Dr. Adnan ÇEVİK ile ÇOMÜ tarafından yapılan şehrin ilk sahnesini konuştuk…
Tiyatro Değerli Bir Buluşma Noktası
Gülşah BARUK: Hocam Çanakkale’nin henüz bir tiyatro sahnesi yok. Bu anlamda ÇOMÜ tarafından yaptırılan sahne ilk olma özelliği taşıyor. Bir kentin tiyatro sahnesinin olmayışı ne gibi eksikliklere sebep olur?
Doç.Dr.Adnan ÇEVİK: Bir kentin tiyatro sahnesi yoksa ne olur? Çok basit bir cevap olacak belki ama Çanakkale gibi olur. Şöyle söyleyeyim aslında, buluşma noktalarından birisi yok olur. Halkın bir araya gelebileceği değerli bir buluşma noktası olmaz. Halk bir araya gelemez anlamına gelmez bu. Halk, kentin kamusal alanlarında birçok yerde bir araya gelebilir. Bu durumda, pazar yerleri bunlardan bir tanesidir. Başka gidilebilen yerler de vardır, Çanakkale için bunlardan bir tanesi kordondur. Kordonda buluşursunuz. Maddi durumunuz yetiyorsa orada çay, çorba, soda, portakal tüketebilirsiniz. Arkadaşlarınızla sohbet edebilirsiniz. Maddi durumunu yetmiyorsa Ferhan Şensoy’un ifadesiyle “papagonos kumanya” dediğimiz papağan yemi olan çekirdeği denize karşı yiyebilirsiniz. Kış akşamlarında da kestane yersiniz. Bunlar şehrin buluşma noktalarıdır. Ama bunların tamamı aslında yolgeçen durumudur. Arkadaşlarınızla oturduğunuz, çay, çorba içtiğiniz yerler genelde müzik çalarlar, üstünde konuşulabilecek sizin dışınızda bir durum yoktur. Bu sizin dışınızda olmayan durum sizi tedirginliğe sokar. Çünkü bir müddet sonra bakarsınız ki muhabbet hep aynı muhabbet haline dönüşmüş. Kitap okuyacaksanız kitabı getirirsiniz oraya ama oradaki çay, çorba, tonik, soda, portakal durumu da buna izin vermez. O yaşam biçimi sizi yavaş yavaş aşağıya doğru çekmeye başlar. Bütün bu işleri tiyatro mu kurtaracak diye düşünüyorsanız, hayır o da değil tabi ki. Ama tiyatro bu dayanak noktalarından bir tanesidir. İnanın tiyatro önünde buluşulur. Hemen hemen dünyanın her yerinde böyledir, tiyatro binası kentin belirleyici bir yeridir. Midilli adasında dahi tiyatro önünde buluşuluyor insanlar. Ben “nasıl bulacağım sizi” dediğimde Yunanlı arkadaşlara, tiyatronun önünde buluşacağız dediler. O da bir başka durum. Tiyatro önünde buluşulur, tiyatro halkın ortaklaşa bir şeyler yaptığı yer olur. Bu durumda tiyatroda oyun izledikten sonra, çıkıp şehrin kordonundaki bir yerde tonik, soda, portakal, çay, kahve içilirken izlenen oyun hakkında tartışılmaya başlanır. İşte o oyun tartışılmaya başlanıldığında durum başka bir çarka dönüşür ve idrak yollarında bir açılma meydana gelir.
Kültürel Aktivitenin Eksikliği Kısır Döngü Ye Sebep Olur…
Sohbet kaliteli hale gelir diyorsunuz?
Doç.Dr.Adnan ÇEVİK: Sohbet farklı bir kanala girer, idrak yolları açılır. Geçen akşam bir Brecht izledik. Sevgili öğrencim, ilk mezunumuz Çetin Kaya da oynuyordu. “Tiyatro Adam” gelmişti. 27 Aralık akşamı, muhteşemdi. Hatasızdılar, bitmesin dedim ben sabaha kadar devam etsin… Brecht’le ilgili benim de takıldığım, cevaplayamadığım yerler olabilir. Ama şunu söyleyeyim; o oyun farklı şeyler getirdi insanlara. Göz zevki vardı en azından, bir başka dünyaya götürdü. Çıkışta konuşuldu bizim aramızda. Bölümümüzden Araştırma Görevlisi Zafer Öncül bir film çekimi nedeniyle gelememişti. Onunla görüştük, o da aynılarını bana söylerken bir ufak tartışma oldu. Bir yerden sonra baktık ki o oyun hakkında konuşmaya başladık biz. Kısır döngü hikâyesini umarım anlatabilmişimdir. Hep aynı şeyler konuşulmaya başlanmasınıdr kentin kısır döngüye girmesi. Bir yere oturmuşsunuzdur, orada bu yat limanı ne olacak işte ne bileyim, buraya Eceabat’tan mı geliyor bu gemi, bu gemi nereye gidiyor, buradaki fenerin rengi yeşil mi kırmızı mı, yeşil sancağı, kırmızı iskeleyi mi gösterir gibi etraftan bulunan işler konuşulmaya başlanır. Son günlerde çok daha acayip bir durum oluşmaya başladı. Kordondan geçerken masaya bakıyorsunuz ki; beş, altı kişi bir masada oturuyor ve hepsinin elinde bir cep telefonu ve cep telefonuyla facebook ya da twitter üstünden başkalarıyla konuşuyorlar. Yahu muhteremler başkalarıyla konuşacaksanız niye buraya geldiniz? Çünkü konuşacakları konu yok aslında. O anda başkalarına orada bulunmalarını anlatıyorlar. “Ben şu anda buradayım, bak fotoğraf çekeyim göndereyim sana”. Hâlbuki ellerinde konuşacak başka konuları olmuş olsa, kültür, sanat, spor gibi aktivitelerden faydalanıyor olsalar o cep telefonları kapanacak. Tiyatronun eksikliği daha çok kültür merkezlerinin eksikliği, kültürel aktivitenin eksikliği burada bu sonucu oluşturuyor diye düşünüyorum.
Bazı yatırımlar, bazı işler yapılırken arz talep konusundan da bahsedilir. Çanakkale’de böyle bir ihtiyacın ortaya çıkmaması halkın talep etmemesinden dolayı mı oldu, yoksa bu konuda duyarsız mı kalındı?
Doç.Dr.Adnan ÇEVİK: Hangi konuda duyarsız kalındı onu bilmiyorum ama şöyle bir şey var; hiçbir kentte, tiyatrosu olmamış, kapatılmış veya tiyatro geçmişi çok derin olmayan bir yapı içerisinde halk, tiyatro istiyoruz gibi bir istekle çıkmaz ortaya. Bu talep edilmez daha doğrusu. Sanat talep edilmez. Sanat talep edilseydi bugün valilikte veya belediyede neden tiyatro salonumuz yok diye insanlar bir araya gelirlerdi. Böyle bir araya geliş yok, ÇOMÜ hariç… Ben, dekanım, rektörüm haricinde böyle bir araya gelme ne yazık ki yok. Bizim oyunlarımızda salon dolu. Teker teker sorarsanız halk tiyatroyu ister. “Tiyatroya gidiyorum, sinemaya gidiyorum ve kitap okuyorum” der insanlar. Ama bunu arz etmezseniz talep durumunun gelmesi düşük olacaktır. Arz edilince yerini bulacağını düşünüyorum. Bu konuda bir talep var mı, evet bence var. Dilekçe yazmıyorlar ama oyunlarda salonları doldurarak bunu göstermeye çalışıyorlar ve gösteriyorlar diye düşünüyorum. Hatta tiyatro ile uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerin salona yakından ilgi duyup, isim önerdiklerine dahi şahit oluyoruz. Bu da oldukça sevindirici.
Şu andaki oyunların hemen hemen hepsi Süleyman Demirel Konferans Salonu’nda oynanıyor.
Doç.Dr.Adnan ÇEVİK: Şehrin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin salonu dışında, şuanki mevcut salonu ve inşa edilen salonu dışında; tiyatro oyunu, konser veya sahne etkinliği yapılabilecek bir salonu yok. Herhangi bir kurum ya da kuruluşun davetiyesinin altında artık, ÇOMÜ’nün, Eğitim Fakültesi’nin ve Terzioğlu’nun adını da çıkardılar. Süleyman Demirel Konferans Salonu diye direkt yazıyorlar. Kimin bu Süleyman Demirel Konferans Salonu? Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin. ÇOMÜ tabi ki paylaşacak bunu, niye paylaşmasın? Kimseye malımızı vermeyiz şeklinde bakacağını zannetmiyorum. Rektör hoca sağ olsun her zaman bu konuda destek oluyor. Bu açıdan bakıldığında biz rol çalmıyoruz. Olmayan bir şeyi de getirip Terzioğlu’na yerleştirmiyoruz. Zaten bu görev, Süleyman Demirel Konferans Salonu yapıldığından beri kent adına ÇOMÜ’ nün olmuş durumda. Bunun da altını çizmek isterim.
Bu yükü sadece üniversitenin taşımak zorunda olması zor değil mi?
Doç.Dr.Adnan ÇEVİK: Üniversite kente ne yaptı diye sorarlarsa verilecek en büyük yanıt bu. Bugün herhangi bir kapalı toplantı yapılacak dense, nerede yapılacak? Süleyman Demirel Konferans Salonu… Üniversitenin üzerinden gidiyoruz. Böyle bir kent oluşumunun olabiliyor olacağını düşünmekte zorlanıyorum gerçekten. Ama “papagonos kumanya” durumu çok net. Ona iyi para harcanıyor.
İnsanların ufkunun açılması, ileriyi görmeleri belki de at gözlüklerini sanat sayesinde çıkarıp etrafa biraz daha farklı bakmaları bazen insanların işine mi gelmiyor?
Doç.Dr.Adnan ÇEVİK: Tabi ki… İşine gelmeme durumu var. Ondan beslenme durumu var. Çay, kahve, tonik, soda, portakal durumundan beslenme durumu var ve beslenmeme dışında benim “tuzu kuru” durumum var. “Boş verin, ne olursa olsun. Biz bunu az buçuk biliyoruz ama mevcut düzenin içerisinde buna karşı durmayalım.” durumu da var. Sanat işte bunları birazcık sağdan soldan vurarak dengeye getirir. Sanat derken özellikle tiyatronun altını çiziyorum. Özdeşleşme olmadan bu iş olmayacağına göre, mutlaka bir oyun kişisiyle özdeşleşeceksinizdir, daha insan olanı ve insan olana doğru bir çıkış yaratır diye düşünüyorum sanat.
Profesyonel Salonlar Hata Affetmez…
Ne kadar kaldı Çanakkale’nin tiyatro salonuna kavuşmasına?
Doç.Dr.ADNAN ÇEVİK: Bayağı ortaya çıktı. Bundan sonra hızlanarak devam edeceğini düşünüyorum ben bu salonun. İşin kritik noktalarına gelindi şu anda, sahne binası dediğimiz sofita dışarıda yapıldı çünkü. Sofita’nın tamamlanmasından sonra artık salonun kaplanması işlemine geçilecek. Tabi salon kaplanmadan önce kablolar çekilecek. Tahmin ediyorum salonun içerisinde bir buçuk iki kilometre kablo olacak. Hızla ilerliyor. Öğrenciler de oyun oynamak için sabırsızlanıyorlar. 17 Şubat’ta belki bir oyunumuzu orada oynayacağız. Tabi ki bu bir tiyatro salonu, sinema salonu değil. Çok amaçlı salon değil. Görürseniz, sahne için harcanan paranın seyircinin rahatlığı için harcanan paradan çok daha fazla olduğu ortaya çıkar. Bütçenin büyük tarafı sahne tarafına harcandı. Sinema göstermek için hiç uygun bir salon değil. Çünkü derinliği var. Yaklaşık 13 metre derinliği olan sahne üstünde eğer film gösterilirse sinema sanatına haksızlık edilir. Veya sahnenin önüne bir perde kuralım derseniz bu da ilk yirmi sıranın o filmi izleyememesi anlamına gelir. Çünkü o zaman ilk seyirciyle perde arasındaki göz mesafesi bir buçuk metreye düşer. Bu da sinema için uygun olmadığını gösterir. Belki ufak konserler yapılabilecek bir salon ve oynanması güç bir salon. Bu kötü bir şey diye söylemiyorum. Derinliğin ve profesyonelliğin yüksek olması nedeniyle, öyle efendim biz de burada oynayalım, bizim çocuklar da gelsinler burada oynasınlar, şu ilkokulun müsameresi var gibi durumlarda gösteriyi büyütmez bu salonlar, daha çok gösteriyi küçültürler. Çünkü profesyonel salonlar hata affetmez. Devlet tiyatroları buraya gelecek. Özel tiyatrolar gelmek için büyük çaba sarf ediyor. Bir sirkülasyon olacak zaten. Bunun altını çizeyim, bu salon profesyonel bir salondur. Eğer profesyonel oynamıyorsanız, yapılan iş bu salonda nitelikli hale gelmez. Bir işi yaptığınız zaman, ne kadar kaliteli yaptıysanız o kaliteyi büyütür. Ama kalitesiz yaptıysanız bir işi amatörce yaptıysanız, onu da küçültür.
Salon çok amaçlı bir salon değil. Tiyatro için özel olarak yapılan bir salon diyorsunuz…
Doç.Dr.Adnan ÇEVİK: “Ortaya karışık” bir salon değil. Her etkinlik yapılır diye bir şey yok. Bir de tiyatro salonunun bir özelliği vardır sinema veya konferans salonlarından ayrı olarak. Provasını da orada yaparsınız, geceler boyu çalışır o salon. Salonun boş vakti olmayacak? Hayır yok, çünkü oyunun provası giriyor. Devlet tiyatrosu Cuma akşamı gelir onun provasını yapar, dekor yerleştirilir. O salon doludur o sırada. Tak filmi göster veya iki tane mikrofon koyduk buyurun siz de konuşun gibi bir durum yoktur. Salonda geceler boyu provalar için çalışılacaktır. Bizim şu anda çalıştığımız, “Kral Üşümesi” ve “Vişne Bahçesi”nin rejisini ilk önceleri Süleyman Demirel için düşünüyordum. Bir noktadan sonra dedim ki hiç zorlamayayım çocukları. Rejiyi de daha sonra değiştirmemek adına, oyunları direkt olarak Güzel Sanatlar Fakültesi’nin tiyatro salonunda gösterelim diye düşündüm. Herhalde orada başlayacak onlar da. Öğrenci de çok büyük zevk alacak.
Tiyatro salonu nereye yapılırsa, şehrin merkezi oraya kayar…
Biz aslında salonun teknik olarak özelliklerinden bahsettik ama siz de az önce konuşurken değindiniz, Çanakkale’ye bir salon gerekiyordu evet, ÇOMÜ bu anlamda çok büyük bir emek harcadı.. Gerekli profesyonel yardımları alarak da örnek gösterilebilecek salonlardan birini yaptı. Ama bu salonların yanı sıra içeriğinin de doldurulması çok önemli. Bu anlamda ne tür çalışmalar olacak? Çanakkale’nin sanatsal anlamda da çekiciliğini ortaya çıkaracak mı?
Doç.Dr.Adnan ÇEVİK: Evet, Çanakkale’nin çekiciliğini ortaya çıkartacak. En çok üzüldüğüm işlerden bir tanesidir. Birçok kere söylerim ben bunu, oyunlar Tekirdağ’a geliyorlar. Tekirdağ’dan Çanakkale’yi zıplıyorlar Altınoluk’a gidiyorlar. Yazın böyle oluyor işler. Çok üzücü bir şey. Burası bir il. Altınoluk, Balıkesir’in bir ilçesi. Altını çizmek istedim onun. Altınoluk’tan Edremit’e geçiyorlar. Oradan İzmir’e gidiyorlar… Ben bu şehirde yaşayan biri olarak alınıyorum. Sanat ve eğlence sektörünün içindeyiz. Bu salon bir anlamda bunu da kurtaracak. Yalnız belirtmek istediğim bir başka nokta, yatırım yapmak isteyenler için de bir tüyo olarak da kabul edilebilir. Tiyatro salonu nereye yapılırsa, şehrin merkezi oraya kayar. Bu doğrudur. Bir süre sonra, geceleri buraya çıkan otobüs sayısı çok fazla artacak. Burası şehrin terminal noktalarından bir tanesi haline gelecek, merkezin kayması söz konusu. Ev almak isteyenler varsa bu taraftan alsınlar lütfen. Bu böyledir, tiyatro salonu nereye yapılırsa merkez o tarafa doğru kayar. En büyük örneği Ankara’dadır. İrfan Şahinbaş Atölye Sahneleri’ni açtıklarında 1988 yılıydı belki. Ben dedim ki kimse gitmez oraya. Şimdi İrfan Şahinbaş Atölye’sinin olduğu yerler, yakınlarında bu azam bir şehirleşme var. Bu açıdan baktığımızda merkezde bir kayma olacak. Tiyatroya yakınız efendim, alışveriş merkezine yakınız diyecekler. Burada yurtta kalma oranları artacak. Akşamları tiyatrolarını izleyecekler ve kampus artık şehrin merkezini çalmaya başlayacak. Şehrin merkezi bu tarafa doğru kayacak. Hep “iskele” diniyor, ama nereye kadar “iskele”? “İskele” bu şehre gelinen veya bu şehirden ayrılınan bir yer. Bu şehirle alakalı bir yer değil ki.
Terzioğlu Kampüsü’nde denizi en güzel noktaların birinden görüyoruz. Kampüste şu anda ciddi bir öğrenci artışı söz konusu. İki tane yurt, hem devlet yurdu hem özel yurt, kampüs içerisinde var. Yedi yirmi dört açık bir kütüphane var. Öğrencilerin ciddi anlamda burada yoğunlaştığını görüyoruz. Bir de tiyatroyla birlikte şehri de çektiğimizde Terzioğlu bambaşka bir boyuta geçiyor diyebilir miyiz?
Doç.Dr.Adnan ÇEVİK: Evet geçiyor. Ben 2004’te geldiğimde kütüphane saat dörtte kapanıyordu. Düzeltiyorum, akşam saat 16’da kütüphane kapanıyordu. Açılış saati 9.30’du 16’da kütüphane kapatılıyordu. O zamanlar da çekirdek durumu çok daha fazlaydı. Artık çekirdek durumundan üretmek durumuna geçtik. Üretmezsek ileriye doğru hareket etmenin bir anlamı olmaz. Kütüphanenin yedi yirmi dört açık olması muhteşem bir şey. Kafeleri doluyor akşamları. Terzioğlu Kampüsü’nün kafelerini söylüyorum. Oyuna gelsinler, oyundan sonra kütüphaneye gitsinler. Kütüphaneden sonra kafeye gitsinler, kafeler de açık. Böylelikle üretimi birazcık daha arttıralım.
Güzel Sanatlar Fakültesi kampüsün yukarısında, insanlar oyundan çıktıktan sonra kahvesini alarak Terzioğlu’ndan aşağıya manzara eşliğinde yürüyüşlerini gerçekleştirebilirler.
Doç.Dr.Adnan ÇEVİK: Yurtdışındaki üniversiteler öyle. Örnek vermem gerekirse hemen söyleyeyim; Aristoteles Üniversitesi, Selanik’te, akşam saat on buçuğa kadar Miro sergisini gezdim. On buçuk diyorum bakın. Sergiler de bizde erken kapanır. Ondan sonra kahvemi aldım, üniversitenin kampüsünün içerisinden kütüphaneye kadar gittim. Kütüphanede insanlar çalışıyorlardı. Benim bakacağım bir şey yoktu ama sevdiğim için kitapların arasında gezdim. Oradan da çıktım kaldığım yere gittim. Kampus yaşar, bir anda kendini faklı hale getirebilir. Bu durumda Çanakkale’nin kampüsü takip etme durumu ortaya çıkar ki bu da pek benim onaylayacağım bir şey olmaz. İçinde bulunan şehirden daha fazla kültür sanat tesisi olan bir üniversite, bilemedim şimdi. Herhalde Çanakkale’nin bunu biraz takip etmesi ve buna göre pozisyon alması gerekir.
Kent ve üniversitenin birbirini beslemesi konusu daha önemli değil mi? Sadece üniversite olursa bu anlamda eksiklik yaşanmaz mı?
Üniversite beklemez…
Doç.Dr.Adnan ÇEVİK: Sadece üniversite olursa çok büyük bir eksiklik olur çünkü niye, “fazla naz aşık usandırır”. Üniversite beklemez, yürür gider ileriye. Bir bakmışsınız ki, Sedat Hocanın “Çanakkale niye üniversite kenti olmasın” sözünün de ötesine geçer. Kaçınılmaz bir biçimde bir süre sonra, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin de bir Çanakkale’si var, diye anılabilir düşüncesindeyim.
Yani Çanakkale gibi tarihi değerleri çok önemli olan bir kentin bu duruma gelmemesi gerekiyor. Üniversite büyüsün, kent de üniversiteyle birlikte daha da büyüsün diyorsunuz.
Üniversite Şehir ile Yarış İçine Girmez
Doç.Dr.Adnan ÇEVİK: Kesinlikle… Şöyle bir şey de yok, bu kentle yarış içerisinde olduğunu düşünmüyorum ben üniversitenin. Özellikle Güzel Sanatlar Fakültesi olarak veya Sahne ve Görüntü Sanatları olarak. Bu kentle biz yarışmıyoruz. Biz, bizim yapmamız gerekenleri yapıyoruz. Fazlasını da yapmıyoruz, çok büyük enerji de harcamıyoruz. Hiçbir şeyimizde çok büyük hırslara girmeden mütevazı amaçlarımızı belirleyerek bir yere doğru gidiyoruz, bu gidiş içerisinde biz bir şekilde ilerliyoruz biri de geride kalıyorsa, geride kalanın düşünmesi gerekiyor.
Hocam keyifli sohbetiçin çok teşekkür ediyorum…
Röportaj : Gülşah BARUK
Genel
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.
“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”
Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.
Genel
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:
27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.
1. Kimlik Belgesi Fotokopisi
2. Adli Sicil Kaydı
3. Banka Hesap Numarası
4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)
5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi
6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)
Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.
Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.
Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.
AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.
Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.
Genel
Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.
Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri, siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında, TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz
Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.
Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz
İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir
Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.
Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda, başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.
Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.
CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.
“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.
Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.
Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.
-
Genel5 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları
-
Kariyer6 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Başvuru Tarihi Açıklandı
-
Kariyer6 ay önce
ÇOMÜ’de 1406 Öğrenci İŞKUR Programından Faydalanacak!
-
Üniversiteler6 ay önce
ÇOMÜ’nün 17 Programı Daha Mezuniyet Belgelerinde “Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi” Logosu Kullanacak