Genel
Hoş Geldin Ey Rahmet Ayı Ramazan
Bu yazı tumhaber.com’dan alıntılanmıştır.
On bir ayın sultanı Ramazan ayına girmiş bulunuyoruz. Bu ay, Kur’an’ın nüzulüne/indirilmesine başlandığı, Cehennem kapılarının kapandığı, Cennet kapılarının ardına kadar açıldığı, şeytanların zincire vurulduğu, Allah’ın rahmet ve merhametinin coşarak sağanak gibi kullarının üzerine yağdığı bir aydır.
Bu ayda tutacağımız oruçlarla, kılacağımız teravih namazlarıyla, vereceğimiz fitre ve zekâtlarla, durumu uygun olanlarımızın gireceği itikâflarla (mescitte ibadete çekilmekle) nefsimizi arındıracak, kalbimizi saflaştıracak, kardeşlik duygularımızı daha da pekiştirecek, meleklere benzeyecek, melekleşecek, bu suretle yüce yaratıcımıza daha da yaklaşacağız inşallah. Yüce Allah’tan hepimizin Ramazan ayını en güzel şekilde geçirmemizi niyaz ediyorum.
Ramazan kelimesi Arapça “ramaza” fiilinden mastardır ve “yanmak” anlamına gelmektedir. Zira orucun, açlık ve susuzluk sebebiyle insanların ciğerlerini yakması veya günahların yanıp kül olmasına sebep olması veyahut yakıcı günlere tesadüf etmesi yüzünden oruç tutulan aya Ramazan denilmiştir. (Ruhu’l-Beyan, Erkam, 2005, II, 194). Hz. Peygamber de bir hadis-i şeriflerinde “Ramazan ayı, Allah’ın kullarının günahlarını yaktığı için bu adla isimlendirilmiştir” (el-Câmiu’s-Sağîr, I, 103) buyurmuştur.
Bunun yanında Ramazan kelimesinin, ilkbahardan önce gelip, yeryüzünü tozlardan temizleyen yağmur manasına gelen “er-ramdâu” kelimesinden türediği de söylenmiştir. Bu yağmur yeryüzünü nasıl yıkayıp temizliyorsa, Ramazan ayı da oruç, teravih, fitre ve diğer ibadetlerle Müslümanların günahlarını yıkamakta ve kalplerini temizlemektedir. (Tefsir-i Kebir, Akçağ, 1989, IV, 346-347).
Ramazan ayı oruç ayı olmasının yanında, Kur’an’ın nazil olmaya başlandığı bir ay olması ve bu yüzden Kadir gecesini bünyesinde bulundurması dolayısıyla on iki ay içinde Allah katında en faziletli olanıdır. Zira Ramazan ayındaki Kadir gecesinde “Yaradan rabbinin adıyla oku” diye başlayan Alak suresinin ilk ayetleri nazil olmuştur. Bu durumuyla Ramazan ve oruç, Kur’an’ın Hz. Peygamber’e indirilişini bir çeşit kutlama ve vahyin gelişini melek yaşamına benzer bir şekilde karşılama anlamına gelmektedir. Zira melekler yemek ve içmekten münezzehtirler. (H.Döndüren, Evrensel Çağrı K.Kerim, 2005, s. 67).
Yüce Allah oruç ve Ramazan ile ilgili Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“Ey iman edenler, oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız diye, sayılı günlerde size de farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa o iyilik kendisinedir. Oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için hayırlıdır.
Ramazan ayı ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi. Sizden bu ayı idrak eden, onda oruç tutsun; hasta veya yolculukta olan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu kolaylıkları, sayıyı tamamlamanız ve size yol gösterdiğine karşılık O’nu büyüklemeniz için meşru kılmıştır; ola ki şükredersiniz.
Oruç tuttuğunuz günlerin gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız size helal kılındı, onlar sizin örtünüz, siz de onların örtülerisiniz. Allah, nefsinize güvenemeyeceğinizi biliyordu, bu sebeple tövbenizi kabul edip sizi affetti; artık onlara yaklaşabilirsiniz. Allah’ın sizin için takdir ettiğini dileyin. Tan yerinde, beyaz iplik siyah iplikten sizce ayırt edilinceye kadar, yiyin için, sonra orucu geceye kadar tamamlayın. Mescitlerde itikâfa çekildiğinizde kadınlarınıza yaklaşmayın. Allah insanlara yasaklardan sakınsınlar diye ayetlerini böylece apaçık bildirir”. (Bakara 2/183-185, 187).
Yukarıdaki ayetlerde Ramazan ayı ve oruçla ilgili hususlar yeterince açıklanmıştır. Ancak yanlış anlamayı ortadan kaldırmak için iki noktayı açmakta fayda vardır:
Yaşlılık ve devamlı bir hastalık sebebiyle oruca dayanamayanlar, yani hiç oruç tutamayacak durumda olanlar tutamadıkları her gün için bir fidye/fitre verirler. Müslüman bilginler bunu yerine getirecek maddi gücü olmayanların tövbe ve istiğfarla meşgul olmaları gerektiğini söylemişlerdir. Çünkü başka yapacak bir şey yoktur. Ancak kişinin kendiliğinden, “ben oruca dayanamıyorum, fidye vereceğim” yaklaşımına girmesi doğru değildir. Gerçekten oruca dayanamayacak kadar hasta ve yaşlı olması gereklidir. Zira oruçta hedef, herkesin hem bu manevi tecrübeyi yaşamasının hem de aç ve muhtaçların durumlarını idrak etmesinin sağlanmasıdır. Hatta Batılı ülkelerde Müslüman olmayan bazı kişilerin bile Müslümanların yaşadıkları tecrübeyi tatmak için birkaç gün de olsa oruç tuttuklarını görüyoruz.
Ayetteki siyah iplikle beyaz ipliğin birbirinden ayırt edilmesi sembolik bir benzetmedir. Burada kastedilen ortalığın aydınlanmaya başlaması, yani fecr-i sadık (gerçek fecir) denilen tan yeri ağarmasının gerçek anlamıyla vuku bulmasıdır. Çünkü fecr-i sadıktan önce fecr-i kâzıb (yalancı fecir) denilen bir geçici aydınlanma olmaktadır ki, burada kastedilen o değildir, ondan bir müddet sonra gerçekleşen fecr-i sadıktır. Yani tan yerinin bir daha kararmayacak şekilde gerçekten aydınlanmasıdır. Bu da bugün takvimlerde imsak denilen vakittir. Oruç bu vakitte başlamakta ve güneş batıncaya kadar sürmektedir.
Yukarıdaki Kur’an ayetlerinin yanında Ramazan ayı ve oruç hakkında Hz. Peygamber’in çok fazla hadis-i şerifi bulunmaktadır. Onlardan bazıları da şunlardır:
“Mübarek bir aya girmiş bulunuyorsunuz. Bu ayda bir gece vardır ki bin aydan hayırlıdır. Bu gecenin hayır ve bereketinden mahrum kalan bir kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış gibidir”. (İ.Canan, K.Sitte Muhtasarı).
“Allah’ın Peygamberi Ramazan ayında diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazan’ın son on gününde ise çok daha şiddetli bir gayrete geçerdi. Son on günde geceyi ihya eder, ailesini uyandırır, izarını (eteğini) de bağlardı”. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai).
“Ramazan ayı gelince, Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar (zincire) vurulur”. (Buhari, Müslim, Nesai).
“Özürsüz, Ramazan’da bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazan’daki o bir günkü sevaba kavuşamaz”. (Tirmizî).
“Ramazan bereket ayıdır. Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin. Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.”(Taberânî).
“Ramazan orucu farz, teravih namazı ise sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları af olur.” (Nesâî).
“Ramazan ayında ailenizin nafakasını geniş tutun. Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.” (İbn Ebi’d-Dünya).
“Bir kimse, Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilir ve orucun sevabını, Yüce Allah’tan beklerse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî).
“Cennet’te ‘Reyyân’ denilen bir kapı vardır. Oradan sadece oruçlular girer. Oruçlular girdi mi artık kapanır, kimse oradan giremez”. (Buhari, Müslim, Nesi, Tirmizi).
“Âdemoğlunun her ameli katlan(arak hesaplan)ır. Hayır ameller en az on misliyle yazılır, yedi yüz misline kadar çıkar. Yüce Allah (bir hadis-i kudside) şöyle buyurmuştur: ‘Oruç bu kuraldan hariçtir. Çünkü o sırf benim içindir. Ben de onu (dilediğim gibi) mükâfatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini terk etti’. Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri orucunu açtığı zamanki sevincidir. Diğeri ise rabbine kavuşacağı zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku, Allah katında misk kokusundan daha hoştur”. (İ.Canan, K.Sitte Muhtasarı).
“Kim Allah yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla Cehennem arasına genişliği yer ile gök arasını tutan bir hendek koyar”. (Tirmizi).
“Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz”. (Tirmizi, İbn Mace).
“Oruçlunun susması tesbih, uykusu ibadet, duası makbul, ameli de çok sevaptır.”(Deylemî).
“Kim yalanı ve onunla ameli terk etmezse, (bilsin ki) onun yiyip içmeyi terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur” (Buhari, Ebu Davud, Tirmizi).
“Oruçlu çirkin konuşmasın. Birisi kendisine sataşırsa, “Ben oruçluyum” desin.” (Buhârî).
Yukarıdaki hadislerde Hz. Peygamber’in çok önemli noktaları açıkladığını görmekteyiz. Ancak yine iki hususu açmakta fayda vardır:
Ramazan ayı bütün yılın ölçüsü ve bir anlamda gelecek yılın nasıl geçeceğinin belirtisidir. Bu ayı ibadet ve taatla güzel geçiren bütün yılı güzel geçirecek, bu ayı günah ve isyanla kötü geçiren bütün yılı kötü geçirecektir.
Bu ayda şeytanların zincire vurulması çok önemli bir müjdedir. İnsanların bu ayda diğer aylardakinden daha fazla dine yönelmelerinin, oruca rağbet etmelerinin ve beş vakit namazını bile kılmayanların bu ayda günlük namazlara göre çok uzun olan teravih namazını kılmalarının sebebi budur. Çünkü insanın Nefis ve Şeytan denilen en önemli iki düşmanından biri olan Şeytan devre dışı kalmaktadır. Ancak unutmayalım ki bağlanan şeytanlar, cin şeytanlarıdır. İnsan şeytanları denilen şeytanlaşmış insanlar serbesttir, bunların şerrinden korumaya çalışmak lazımdır.
Yazımızı, büyük İslam bilgini ve mutasavvıfı, ikinci bin yılın müceddidi (dini yenileyicisi) İmam Rabbani’nin (ö. 1624) bir mektubundaki (45. mektup, Ter. A. Akçiçek) Ramazan ayıyla ilgili değerlendirmeleri ile bitirelim. Gerçekten de Hz. İmam’ın ifadeleri, hem yukarıdaki ayet ve hadislerde geçen önemli hususları açıklayıcı hem de insanı şevke ve gayrete getirici niteliktedir:
“Bilinmesi gerekir ki Ramazan ayı büyük bir aydır. Bu ayda nafile olarak yapılan namaz, zikir, sadaka ve benzeri ibadetler, diğer aylarda eda edilen farz ibadetlerin sevabı ile eşittir.
Ramazan ayında bir farz ibadeti eda eden, diğer aylarda yetmiş farz eda edenin sevabını alır.
Bir kimse Ramazan ayında bir oruçluya iftar ettirirse, kendisi için günahlarına kefaret olacağı gibi, boynunu da ateş azabından kurtarmış olur.
O iftar ettirdiği kimsenin sevabı kadar kendisine sevap verilir ki, o kimsenin sevabından da bir şey eksilmez.
Ramazan ayında, bir kimse kölesinin (veya hizmetinde bulunanın) vazifelerini hafifletse, Yüce Allah kendisini bağışlar ve Cehennem’den azad eder. Rasulullah Efendimiz, Ramazan ayına girdiği zaman, bütün esirleri serbest bırakırdı. İstek ve ihtiyaç sahiplerine ihsanlar ederdi.
Bir kimse Ramazan ayında hayırlı işler ve yararlı amellerde başarılı olursa sene boyunca başarılı olur. Bu Ramazan ayı dağınıklık ve perişanlık içinde geçerse, sene boyunca dağınıklık ve perişanlık sürer. Bunun için, mümkün olduğu kadar bu ay içinde gönül birliği elde etmeye bakmalıdır. Böyle bir şey için de bu ayı ganimet bilmelidir.
Yüce Sübhan Allah bu gecenin her birinde Cehennem azabını hak etmiş binlerce kimseyi azad eder. Bu ay içinde Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur, rahmet kapıları da açılır.
İftarda acele etmek, sahuru biraz sona bırakmak sünnettir. Bunun üzerinde Rasulullah Efendimiz (sav) önemle dururdu. Bu işlerde önemle durmak şu manayı çıkarır: Kulluk makamına uygun bir şekilde ihtiyacını arz etmek.
Hurma ile iftar etmek sünnettir.
Rasulullah Efendimiz (sav) iftarda şu duayı okurdu: ‘Susuzluk gitti, damarlar ıslandı, inşallah ecir sabit oldu’.
Bu ayda teravih namazı kılmak, Kur’an-ı Kerim’i hatmetmek sünnet-i müekkededir. (Peygamberimizin devamlı yaptığı bir sünnettir). Bunların neticesi çok faydalıdır”.
Yüce Allah hepimize Ramazan ayını ve orucu gereğince idrak etmeyi ve bu ayı en iyi şekilde değerlendirmeyi nasip etsin. Hayırlı bir Ramazan ayı geçirmemiz dileğiyle yüce Allah’a emanet olunuz…
Genel
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 25 bin öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz

Kritik Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere müjdeyi verdi. Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere, 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlatıyoruz.” dedi.
“25 BİN YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI YAPACAĞIZ”
Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çekeni öğretmen atamaları oldu. Binlerce öğretmene müjdeyi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığımız kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemlerde yapacak.” dedi.
Genel
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları

Üniversiteden yapılan açıklama şöyle:
27 Şubat 2025 Perşembe günü saat 10.00’da Çanakkale Şehitleri Yerleşkesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen İŞKUR Gençlik Programı Noter Kurasında ismi açıklanan öğrencilerin başvuru için hazırlamaları gereken evraklar aşağıda belirtilmiştir.
1. Kimlik Belgesi Fotokopisi
2. Adli Sicil Kaydı
3. Banka Hesap Numarası
4. Barkodlu SGK Hizmet Dökümü Listesi (Kendi ve aynı hanede yaşayan ve öğrenci olmayan 18 yaş üstü herkes için)
5. İkametgah Belgesi; kendi için, aileyle aynı ikamette ise aynı hanede ikamet edenleri gösteren Safahatli Nüfus Kayıt Belgesi
6. Aynı hanede bulunan çalışan kişilere ait maaş bordrosu (onaylı, imzalı)
Kişilerin tüm belgeleri 05 Mart 2025 Çarşamba günü 16.00’a kadar Rektörlük Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına şahsen elden teslim etmeleri gerekmektedir.
Hane Gelir Kontrolünün Yapılması: Başvuru tarihindeki Adres Kayıt Sistemi (AKS)’ne göre aynı adreste ikamet edenlerin, programa başlangıç tarihi dikkate alınarak ulaşılabilen en yakın döneme ait gelir getirici bir işte çalışma sonucu elde ettikleri aylık toplam kazançlarının asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen bir aylık asgari ücretin net tutarının üç (3) katını aşması halinde söz konusu adreste ikamet eden öğrenciler programa katılamaz.
Bu şart Genelge’nin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası (Programdan ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine; yedek listeden, yedek listeden boş kontenjanın karşılanamaması halinde ise Yönetmelik ile belirlenen başvuru ve katılım şartları ve bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayan Kuruma kayıtlı kişiler arasından ilana çıkılmadan yeni katılımcılar dâhil edilebilir. Kuruma kayıtlı kişiler arasından programa katılımcı eklenmesi halinde başvuran listesine geri dönülemez.) kapsamında programa eklenecek öğrenciler için de aranır.
AKS’ye göre yerleşim yeri adresi veya diğer adres bilgisi yurtlar ve sığınma evleri ve benzeri toplu yaşam alanları olanlar ile 08/03/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kimlik bilgileri gizlenenler için hane gelir şartı aranmaz.
Not: Tüm belgeler kontrol edildikten sonra Başvurusu kabul edilenler 10 Mart 2025 tarihi itibariyle işe başlatılacaktır. Başvurusu kabul edilmeyen öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler seçilecektir. Yedek liste ilan edildikten sonra belirlenecek tarihte işe başlama gerçekleştirilecektir.
Genel
Trakya Kariyer Fuarı 2025’in Açılışı Gerçekleşti

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi destekleriyle “Geçmişin İzinde Geleceğini Keşfet” mottosuyla düzenlenen 2025 Trakya Kariyer Fuarı’nın (TRAKYAKAF) açılışı, İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.
Marmara Bölgesinin en büyük kariyer fuar organizasyonu olarak dikkat çeken 2025 TRAKYAKAF’ın açılış törenine; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkan Danışmanı Doç. Dr. Sinan Keskin, Adalet ve Kalkınma Partisi Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Kırklareli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Raif Cergibozan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale protokolü, kurum ve kuruluş müdürleri, siyasi parti ve STK temsilcileri, ÇOMÜ’nün akademik, idari yöneticileri ile personel ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan tören; ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dinletisinin ardından ÇOMÜ ve TRAKYAKAF 2025’in tanıtım filmlerinin izlenmesi ile devam etti.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu açılış konuşmasında, TRAKYAKAF 2025’in öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sektörden temsilciler ile buluşması için çok önemli bir fuar olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
Türkiye’nin Geleceğini Şekillendirecek Büyük Bir Buluşmaya Tanıklık Ediyoruz
Bugün burada, gençlerimizin kariyer planlamalarına yön vermek, onları iş dünyasıyla buluşturmak ve istihdam olanaklarını artırmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kariyer planlaması, bireyin sadece mesleki bir yol haritası çizmesi değil, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesi ve ülkesine, insanlığa katkı sağlayacak bir misyona sahip olması anlamına gelir. Bugün burada, yalnızca iş arayan gençler ile işverenleri bir araya getirmiyoruz; aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir buluşmaya tanıklık etmekteyiz.
Uygulamalı Eğitim Modelleriyle, Öğrencilerimizi Sektöre Hazırlıyoruz
İçinde bulunduğumuz çağda; bilginin hızla üretildiği, teknolojik dönüşümün toplumsal yapıları yeniden şekillendirdiği ve iş gücü piyasalarının sürekli evrildiği bir süreçten geçmektedir. Yapay zekâ, büyük veri, dijital dönüşüm ve otomasyon gibi yenilikler, mesleklerin doğasını değiştirirken, iş dünyasında başarılı olmanın en önemli unsurlarını da belirlemektedir. Artık yalnızca diploma sahibi olmak değil, sürekli öğrenmeye açık olmak, yenilikçi düşünebilmek, analitik becerilere sahip olmak ve etik değerleri güçlü bir şekilde benimsemek bireyleri öne çıkaran temel unsurlar haline gelmiştir. Bu noktada, devletimizin ulusal ve bölgesel hedefleri doğrultusunda üniversitelerin rolü her zamankinden daha kritik hale gelmiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin yalnızca akademik bilgiyle donanmasını değil, aynı zamanda uygulamalı eğitim modelleriyle sektörel deneyim kazanmalarını, girişimcilik ekosistemine dahil olmalarını ve yenilikçi projeler geliştirmelerini teşvik etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, çağın gerekliliklerine uygun nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, yalnızca bireylerin değil, toplumların refahını artıran en önemli unsurdur. Bugün burada bulunan kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, sadece birer işveren değil, aynı zamanda geleceğin yeteneklerini keşfetmek, onları yönlendirmek ve onlara yatırım yapmak isteyen kıymetli paydaşlarımızdır. Bu fuar vesilesiyle öğrencilerimizin, sektördeki profesyonellerle doğrudan temas kurarak kariyerlerini inşa etmelerine katkı sağlayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
Bu Fuara Katılmak, Milletimizin Geçmişinden İlham Alarak Geleceğe Yön Vermek Demektir
Kıymetli katılımcılar, Çanakkale, tarihin en büyük mücadelelerinden birine sahne olmuş ve “Çanakkale Geçilmez” ruhuyla direnişin, fedakârlığın ve zaferin sembolü haline gelmiş kutsal bir toprak parçasıdır. Bugün burada bulunmak, sadece bir kariyer fuarına katılmak değil, aynı zamanda milletimizin geçmişinden ilham alarak geleceğe yön vermek anlamına da gelmektedir. Unutmayalım ki, başarıya ulaşmanın yolu, kararlılıkla ve azimle çalışmaktan geçer. Her bir gencimizin kendi alanında en iyi olmak için mücadele etmesi, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem arz etmektedir.
Rektör Erenoğlu, konuşmasının sonunda, başta Trakya Kariyer Fuarı’nın düzenlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’ne, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Protokol konuşmaları sırasıyla; Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan tarafından gerçekleştirildi.
Çanakkale İYİ Parti Milletvekili Rıdvan Uz, “Böyle bir organizasyonda gençlerimizi bir araya getiren başta ÇOMÜ Rektörlüğüne, Çanakkale Valiliğine ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bu vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi ve TRAKYAKAF 2025’in öğrenciler, mezunlar ve bölge için önemine değindi.
CHP Milletvekili İsmet Güneşhan, fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederek, “Gençlerimiz salonu doldurmuş. Bunu görmek beni çok mutlu etti ve geleceğe umutla bakmamı sağladı. Gençlerimizin geleceğe yönelik kariyer planlamasında fuar büyük katkı sağlayacak. Gençlerimiz geleceğimizin teminatı” dedi.
“TRAKYAKAF 2025 eminim ki özellikle gençlerimizin geleceğe sağlam adımlarla yürümesine önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca bölgemizin kalkınmasına, istihdamına da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin tarihi, kültürel değerleriyle ve müstesna coğrafyası ile çok özel bir yer olduğunun altını çizerek “Çanakkale bir üniversite, bir öğrenci kenti. Aynı zamanda sanayi ve teknoloji potansiyeli yüksek bir kent. Onun için Üniversitemiz kentimiz için çok önemli. Bu bağlamda yerel yönetim olarak Üniversitemiz ve iş dünyası ile ilişkileri çok önemsiyoruz” dedi.
Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “Çanakkale olarak TRAKYAKAF 2025’e ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Bizden önce bu fuarı yapmış olan illerimizden de destek alarak bu sene Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünün ve çalışma arkadaşlarının yoğun gayreti ile bu fuarı sizler için hazırlamış bulunuyoruz. Bütün bu hazırlık ve telaş gençlerimiz için. Her biriniz birbirinizden farklısınız ve her birinizin yetenekleri birbirinden farklı. Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Amacımız yetenekleriniz doğrultusunda ülkemizin kamu, özel sektörünü ve sivil toplum alanını iyi tanımanızı sağlamak ve etkileşim içerinde olmanızı sağlamak. Bu sayede kendinize özellikle mezuniyet sonrası bir hayat çizgisi oluşturmanız. Doğru adımlar atabilmeniz ve doğru tercihler yapabilmeniz. Bütün bu çaba ve bu telaş bunun için. Sevgili gençler Türkiye son dönemlerde istikrarlı bir şekilde büyüyen nadir ekonomilerden birine sahip. Bu büyümü nüfus artışı göz önüne alındığında çok daha kıymetli. Öte yandan bu büyüyen ekonomi sayesinde işsizlik oranı düşüyor. Bu da çok önemli veri. Bunu sağlayan en önemli faktör de Türkiye’nin dinamik özel sektörü. Bu fuar, işte bu istihdam alanında gençler ile özel sektörü bir araya getiren bir vesile olduğunu düşünüyoruz. Bu fuarın organizasyonunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin çok önemli desteği ve emeği var. Yurt satında bu fuarları organize ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. TRAKYAKAF 2025’te emeği geçen her kese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan ise “Bu kariyer fuarları Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisimizin organize ettiği çok önemli bir etkinlik ve geleneksel hale geldi. Bu bağlamda gençlerimizin bu etkinliğe ilgi göstermesi ve özellikle işverenlerle buluşmaları çok önemli bir fırsat. Özellikle bu organizasyona destek veren işverenlere de çok teşekkür ediyorum. Ben bu vesileyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR olarak gençlerimize verdiğimiz hizmetlerden de bahsetmek istiyorum. Özellikle gençlerimizi İŞKUR Gençlik Portalına davet ediyorum. Hakikaten bu sene Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve İŞKUR’un organizasyonunda İŞKUR Gençlik Programı üniversitelerde bir uygulamalı eğitim programı vesilesiyle bu dönem 100 bin önümüzdeki dönem 200 bin ve 5 yılın toplamında 1 Milyon öğrenciyi iş hayatına hazırlamak konusunda büyük bir fırsat sunuyor. Bu bağlamda hem üniversite hayatında staj, İŞKUR Gençlik Programı ve diğer programlar vesilesiyle mezun olmadan önce iş hayatına hazırlanmak çok önemli. Aynı zamanda mesleki ve teknik bilgilerimizi hem teorik hem de pratik bilgileri en iyi şekilde öğrenmeye çalışmak çok önemli.” diyerek bunun önemli bir çalışma disiplini gerektirdiğini kaydetti.
Protokol konuşmalarının ardından fuara destek veren ana sponsorlar arasında yer alan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Davut Doğan, Golteks Petrol ve Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaplan, Kale Grubu’ndan Genel Müdür Süleyman Soysal, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi adına Zeynep Aslan ve Çanakkale Bahçeşehir Koleji adına Emine Yıldız’a plaket takdim edildi. Ayrıca fuara katkı sunan kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Rektör Erenoğlu ve protokol üyeleri stantları gezdi.
-
Genel5 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Kura Sonuçları ve Başvuru Şartları
-
Kariyer6 ay önce
İŞKUR Gençlik Programı Başvuru Tarihi Açıklandı
-
Kariyer6 ay önce
ÇOMÜ’de 1406 Öğrenci İŞKUR Programından Faydalanacak!
-
Üniversiteler6 ay önce
ÇOMÜ’nün 17 Programı Daha Mezuniyet Belgelerinde “Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi” Logosu Kullanacak