Manşet

Rektör Acer’den Flaş FETÖ Açıklamaları

Yayınlandı

-

Rektör Prof. Dr. Yücel Acer Çanakkale Olay Gazetesi ziyaretinde üniversite-kent ilişkilerinden devam eden FETÖ mücadelesine kadar bir çok konuda açıklamalarda bulundu.

İşte Çanakkale Olay’da çıkan o röportaj: 

Çanakkale OLAY’ı ziyaret eden Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, gündemdeki konuları değerlendirdi ve fikir alışverişinde bulundu. Ziyareti sırasında gazetemiz Çanakkale OLAY’a özel açıklamalarda bulunan Acer, 2014 yılından bu yana ülke gündeminde olan, 15 Temmuz darbe girişimi ile operasyon ve soruşturmaları ülkenin en önemli konuları arasında yer alan, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Söz konusu operasyonlarından Çanakkale’de en yoğun yaşandığı alanlardan biri olan ÇOMÜ’deki FETÖ soruşturması sayılarını da paylaşan Acer, süreci tüm ayrıntıları ile anlattı. 2016 değerlendirmesi ve 2017 planlamalarına da değinen Acer, Terzioğlu ve Anafartalar Kampüslerinde yapılan çalışmalar, Dardanos Yerleşkesi yatırımları, Tıp Fakültesi ve daha pek çok konunun da değerlendirmesini yaptı.

İşte Acer’in Gazetemiz Çanakkale OLAY’a yaptığı o değerlendirmeler; 
OLAY: FEÖ/PDY soruşturmaları kapsamında üniversitedeki görevlerinden uzaklaştırılan öğretim görevlilerinin sayısal karşılığı nedir? 
Prof. Dr. Yücel Acer: Şu ana kadar açığa aldığımız ve soruşturduğumuz öğretim elemanı sayısı 226’ydı. Ayrıca 70 kusur civarında da açığa almadan, soruşturduğumuz öğretim elemanı var. Toplamda 300 civarında öğretim elemanını soruşturuyoruz. Şu ana kadar bunlardan 67 kişinin üniversite ile ilişiği tamamen kesildi. Yaklaşık birkaç hafta önce 59 kişinin daha ilişiğinin kesilmesi için YÖK’e gönderdik. Bunları tabi bizim soruşturma komisyonunun tespitleri üzerinden yapıyoruz. Şu an YÖK’te bekleyen, atılma talebi ile gönderdiğimiz 59 öğretim elemanı daha var. Dolayısı ile toplamda 126 öğretim elemanının tamamen ilişiğinin kesilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bunlardan 67’si kesildi zaten. Ama komisyon çalışmalarına devam ediyor. Önümüzdeki hafta bir değerlendirme daha yapacağız. Belki durumları netleşmiş olanlardan üniversite ile ilişiğinin kesilmesini isteyeceğimiz yeni bir liste daha çıkabilir. Bu süreç böyle devam edecek. Soruşturduğumuz kişiler ile ilgili bağlantısının, üyeliğinin tespiti ile ilgili işlemler devam edecek. Profesörlerden oluşan 5 kişilik bir komisyonla soruşturmalara devam ediyoruz. Bu tabi işin öğretim elemanları ile ilgili olan kısmı. Bir de akademik olmayan, idari personel ile ilgili soruşturma kısmı var. Orada da 69 idari personelin açığa alınarak soruşturmasını başlatmıştık. Bunlardan 52 kişinin üniversite ile ilişiği tamamen kesildi. Açığa alınanlardan geriye 17 kişi kalmıştı. Bununla ilgili de sanıyorum önümüzdeki hafta bir değerlendirme yapacağız. Onu da ayrı bir komisyon soruşturuyor. Yine 5 kişiden, Doçentlerden oluşan bir komisyon soruşturuyor. İdari personelde de açığa almadan soruşturduğumuz sanıyorum 60 civarında kişi var. Onların durumu da henüz net değil, ama komisyon çalışmalarına devam edecek. Ayrıca şu ana kadar üniversitenin hizmet aldığı personeli var. Bu çalışanlardan 40 küsur civarında da üniversite ile ilişiği tamamen kesilen personel oldu. Dediğim gibi süreç devam ediyor. Ben açık çağrıda da bulundum. Kimin elinde belgesi, bilgisi olan varsa komisyona iletebilir. Komisyon çalışmalarını bu bağlamda devam ettirir.
OLAY: Bu soruşturmalar ByLock, Bank Asya bağlantıları ile mi gidiliyor?
Prof. Dr. Yücel Acer: Sadece bunlar değil. Mesela bize ByLock kullanıcılarının isimleri bildirildi. Aynı zamanda Bank Asya ile finansal ilişkisi olanlar da bildirildi. Ama bunların sayıları oldukça kısıtlı. Bunun yanı sıra komisyon başka birçok veriyi bir araya getiriyor. Mesela biz birçok kişinin üniversiteye alınmalarına ilişkin dosyalarını inceleyen ayrı bir komisyon kurduk. Yabancı dil konusunda şaibeli sınavlara girmiş, şaibeli notlar almış kişiler konusunda ayrı bir komisyon kurduk. O tespitler de tamam. İşe alınma konusunda usulsüzlük olmuş mu, olmamış mı inceledik. Ayrıca komisyon çok sayıda tanık dinliyor. Sonuçta öyle bir yapı ki resmi kaydı falan yok. Dolayısı ile insanlar, etrafındaki kim, nedir, zamanla tanımış. Onların ifadeleri de bu anlamda önemli bir unsur bizim için. Komisyon ifadeleri de alınıyor. Hatta komisyon o suçlanan, atılan kişilerin savunmalarını da alıyor. Sanıyorum soruşturma yürütülen öğretim elemanlarının en az yarısının savunmaları da şu ana kadar alınmıştır. Bir kişi ile ilgili ne tespitler yapılabildiyse, bu komisyon tarafından karşısına yazılıyor. Bu tespitler üzerinden gidiyoruz. Yani yaptığımız her işlemin gerekçeleri açık ve net bir biçimde ortada.
OLAY: Boşalan kadrolar sorun yaratmıyor mu? Yerleri hemen doldurulabiliyor mu?
Prof. Dr. Yücel Acer: Öğretim elemanlarının oluşturduğu boşluğu dolduracak bir süreç yürütüyoruz. Yeni hocaların alınması süreci bir taraftan devam ediyor. Ama yine olan mevzuata göre. Biz nerede ihtiyaç varsa, kadro ilan ediyoruz. Kadro ilan etmeden önce YÖK’ün kadro izni gerekiyor. Onları alıyoruz, ilan ediyoruz. Başvuranlar oluyor. O başvurular çerçevesinde, başvurular değerlendiriliyor ve atanabilecek olanlar atanıyor. Mesela Tıp Fakültesi’nde, Eğitim Fakültesi’nde, özellikle bu iki fakültede nispeten daha fazla bir kadrolaşma vardı. O iki fakültenin kadro ihtiyacını karşılamak için süreç devam ediyor. Bizim asıl sıkıntı yaşadığımız kısım idari personel oluyor. Mesela 52 tanesi şu ana kadar görevden tamamen atılmışlar. Artı 40 küsur de şirket personeli. Şirket personelinin yerine yenileri alınabildi, ama idari personelden atılan kişilerin yerine devlet herhangi bir kadro izni vermiyor bize. Bu anlamda sıkıntılar yaşıyoruz. Hoca sayısını telafi etmek zaman alacak, ama onu telafi etmek nispeten daha kolay. Çünkü o kadroları doldurmak biraz da üniversitenin inisiyatifine kalmış bir şey. Ama idari personel merkezi olarak atanıyor. Biz oraya çok müdahale edemiyoruz. Tıp Fakültesi’nde ciddi bir aksama olmadı. Çünkü o hocaların önemli bir kısmı ya ciddi çalışmıyorlardı ya da işi aksatıyorlardı. Bunu bir buçuk yıl boyunca yaşadık. O anlamda ben ciddi bir kayıp olarak bakmıyorum. Ama doğru hocalarla da telafi etmeye çalışıyoruz.
OLAY: Üniversitede neler yapıyorsunuz? 2016 yılı nasıl geçti? 2017 planlamalarında neler var? 
Prof. Dr. Yücel Acer: Ben göreve başladığımdan beri FETÖ meselesi ister istemez gündemimizdeydi. Hala da öyle… Üniversite dendiği zaman zannediyorum, şehirde bile en çok bu konu konuşuluyordur. Bu FETÖ Çanakkale’de gündeme gelince herkes gözünü üniversiteye dikiyor. Yani orada şu oluyormuş, bu oluyormuş diye. Gündem biraz bu, ama bu gündem bizim diğer önemli gündemimizi hep gölgeledi. Üniversitede çok ciddi projeler tasarladık ve önemli bir mesafe aldık. Mesela, bizim Anafartalar Kampüsümüzün yenilenmesi projesi. Bu Çanakkale’ye de hizmet eden bir kampüs. Öyle planladık. Toplam 35 bin metrekare inşaat. Ciddi bir maliyet ve ciddi bir ödenek gerektiriyordu. Bir yıl önce ilk başvurumuzda Kalkınma Bakanlığı, bunun sadece 20 bin metrekaresi için ödenek vermişti. İşin peşini bırakmadık, uğraştık ve 35 bin metrekareye çıkardık. Şu anlamda önemli, orada 900 kişilik bir konferans salonu olacak. Aynı zamanda bir konser salonu şeklinde tasarlandı. Yine Çanakkale’ye hizmet edecek. Ayrı bir konservatuar binası olacak. Bizim konservatuarımız var, ama öğrencisi yok. Çünkü binası yoktu. O bittiği zaman Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin çok güzel bir konservatuarı olacak. Güzel bir binası olan, ona göre tasarlanmış. Ayrıca 26 bin metrekare yeni bir derslik binası inşa edilmiş olacak. Dış mimarisini de özel tasarlattık. Yani Çanakkale’ye yeni bir değer katacak kampüs olacak orası. O anlamda bittiği zaman, ki 2 yıl içerisinde bitirmeyi düşünüyoruz. O bizim tasarladığımız konferans salonu Çanakkale’de gerçekten konser ve konferans anlamında seçkin bir salon olacak. Dediğim gibi, üniversiteden daha çok Çanakkale’ye hizmet edecek. Merkezi bir yerde olduğu için. Bizim İÇDAŞ Kongre Merkezimiz var. İhtiyacımızı karşılıyor, ama Çanakkale’nin ihtiyaç duyduğu bir alan var. Bakanlığa da böyle söyledik. Sadece biz değil, Çanakkale de yararlanacak. O anlamda da biraz destek oldular. Ayrı bir spor salonu yapılıyor. Spor salonunun yapıldığı yerde ağaç kesimi yüzünden bazı sıkıntılar oldu. Onu şöyle açıklayayım; o ağaçların kesimi ile ilgili biz Orman İl Müdürlüğü ile çalıştık. Ağaçların ömrü aslında geçmiş durumdaydı. Yani onlar tespit ettiler. Oranın yeniden yeşillendirilmesi, ağaçlandırılması gerekiyordu. O proje de bu işin bir parçası. Maalesef bizim de hoşumuza gitmeyen bir etap oluyor, ağaçların kesilmesi. Ama aslında ömrünü tamamlamış ağaçlar. Yerine yenilerinin dikileceği bir proje de bu işin bir parçası. Tabi eleştirilere ben bir şey söylemiyorum. Olabilir. İlk etapta insanlar bu tür şeylerden rahatsızlık duyabilirler, ama o zamanla yenisi ile telafi edilebilecek bir şey olacak. Bir spor salonu inşaatı başladı ve devam ediyor. Bu projenin 26 bin metrekarelik alanını ihale ettik. Sanıyorum bir iki ay içerisinde inşaatı başlayacak. Zaten orayı boşalttık. Öğrenciler orada yoklar. Merkez kampüste devam ediyorlar ve orası iki yıl içerisinde bitecek.
“Biga’da iki okulumuzun binası yoktu. Yani 4 yıllık yüksekokulun ve 2 yıllık meslek yüksekokulunun binası yoktu. İki ayrı bina için ödenek aldık. Projesi tamamlandı, ihale aşamasında.  Orada da iki bina yapacağız. Merkez dışında Ayvacık’ta bir yüksekokul binasını başlattık. Onların çok kötü bir binası vardı. Depreme dayanıksızdı. Yeni bir bina inşaatı başladı, devam ediyor. Herhalde önümüzdeki Eylül ayına yetişecek. Oradaki yüksekokulumuz yeni bir bina ile başlayacak. Benim Rektörlüğüm sürecinde bütün yüksekokullara dokunduk. Ezine’ye spor alanı yaptık. Yenice ve Çan’daki okulların yeniden dış cephesini yapıyoruz. Gökçeada’da iki okulumuz vardı. Birisinin hiç binası yoktu. Bir iş adamı ile görüştük, onların yaptığı bina bitmek üzere. 4 yıllık bir okulun yeni binası olacak. Gökçeada’ya yakışır bir mimarisi de var. Diğerinin de binasını yenileme projesi var. Henüz ödeneği konusu belirli değil. Merkez de mesela başka projelerimiz var. Enerji projesi çok önemli. Rüzgar tribünü projesi için Kalkınma Bakanlığı ilk defa bir üniversiteye enerji yatırımı bütçesi verdi. Yaklaşık 12 milyon TL’lik bir yatırım. Üniversitenin bütün elektrik ihtiyacını rüzgar enerjisi ile karşılamış olacağız. 3 tane, toplam 3 megavatlık rüzgar tribünü kuracağız merkez kampüsümüzün tepesine. Bütün elektrik ihtiyacımızı karşılayacak ki, bizim üniversitemizin yıllık elektrik faturası 4 milyon TL’ye yakın. Bunun tamamını buradan karşılayacağız. Teleferik projesi bence çok önemli. Hem üniversitenin kampüs içi ulaşımı için, hem de Çanakkale’ye katacağı değer anlamında. Onun biz projesini hazırlattık, ama yap işlet devret ile olacak bir şey. Özel sektör ilgi gösterirse o proje de başlatılmayı bekliyor.
OLAY: Teleferik projesinin güzergahı nedir?
Prof. Dr. Yücel Acer: Güzergah, ana kampüsün girişinden tepe noktaya kadar 3 istasyon olacak. 3’ü de özel tasarlandı. Aynı zamanda kafeterya ve restoran olarak planlandı. Özellikle tepe noktası Çanakkalelilerin de gitmek istediği bir yer olacak. Hatta istekli firmalar çıkıyor, ama genelde ortaklık teklif ediyorlar. Üniversite ortak olsun, beraber yapalım istiyorlar. Biz de hiç bu işe girmek istemiyorum. Ama inanıyorum ki bir gün yapılacak ve Çanakkale’ye de büyük bir değer katacak. Kampüs içerisinde bir botanik bahçesi projemiz var ki, o gerçekten Çanakkalelilerin de her zaman gidebileceği bir yer olacak. İçerisinde hem iki tane müze binası olacak, hem de bir botanik bahçesi. Bizim şu anda yapılan cami inşaatının arka vadisinin tamamı botanik bahçesi olacak. Sadece orada bir dere ıslahı gerekiyor. DSİ yapacaktı orayı da. Bu sene uğraştık. DSİ dere ıslahını yapacak. Biz de 2017’de botanik bahçesini yapacağız. Onun dışında spor tesislerinin merkez kampüste arttırılmasına yönelik projeler var. Tenis, basket sahaları gibi. Bunların hepsi merkez kampüste daha çok olacak. Çünkü öğrencilerin daha çok spor yapma imkanına ulaşması gerekiyor üniversitede. Bizim şuan Terzioğlu Kampüsümüz gidip gelinen bir kampüs. Çok yaşanılan bir kampüs değil. Kapalı spor salonumuz var, onun tadilatını yaptık. Büyükçe bir fitness salonu, saunası vesairesi ile Çanakkalelilerin de gidip gelebileceği bir mekan haline geldi. Ayrıca bizim bir yüzme havuzumuz var Dardanos’ta ve Çanakkalelilerin çoğu bilmiyor. Sadece bir 10 kilometre dışarıda olduğu için bilinmiyor, ama muhteşem bir yüzme havuzu. Kapalı yüzme havuzu. Kışın ve yazın açık. Şu anda onun binasının tadilatını yapıyoruz. Giyinme ve soyunma odalarını baştan yeniden tasarladık ve çok kaliteli bir giyinme, soyunma, duş odaları yapıyoruz. Sanıyorum bir ay içerisinde bitecek. Orası da Çanakkalelilerin kullanabilecekleri bir yer olacak. Ayrıca fiyatı da oldukça ucuz.  Bu anlamda çok sayıda proje var. Bu sadece sayabildiklerim. Mesela kampüse 3’üncü bir giriş kapısı inşa ediyoruz. Bu eski çöplük tarafı var. Orada 3’üncü bir giriş yolu, kampüsün ana trafiğini rahatlatacak. Hastane inşaatı mesela. Ben rektör olduğumdan bu yana 40 milyon TL ödenek aldık. 2017’de hizmete açacağız orayı. Böylece Kepez’de de terk ettiğimiz binayı Diş Hekimliği Fakültesi haline getireceğiz. Diş Hekimliği Fakültesi var, öğrencisi yok. Hoca alıp, öğrenci almayı planlıyoruz önümüzdeki süreçte, ama eğer o binayı yetiştirebilirsek.
OLAY: Tıp Fakültesi’nde son durum nedir, faliyetleri ne durumda? İki ayrı yerde hizmet veriyor, bu süreç ne zaman bitecek? 
Prof. Dr. Yücel Acer: Çalışıyor. Ama bir kısmı Kepez’de, bir kısmı yeni hastanenin bitmiş kısmında çalışıyor. Asıl büyük blok henüz daha bitmedi. Onu da 2017’nin ilk yarısında hizmete açacağız. O çok büyük bir yatırım. Toplam 100 milyon TL’lik bir yatırım. 550 yataklı olacak. Şuan bizim 200 yataklı hastanemiz var. Bittiği zaman 550 yataklı olacak. Bir de ben Rektör olduğumdan beri önemli birkaç kliniği de açtık. Mesela Onkolojiyi açtık. Kanser tedavisi için. Çocuk psikiyatrisini açtık. Hiperbarik açmıştık, ama getirdiğimiz doktor ile ilgili bir sorun çıktı. Türkiye’de sadece 5 üniversitede var. Bir tane de bizde var. Ali Akdemir Hoca Rektörken Koç grubu yaptırmıştı. Ama geçmiş dönemde hep kapalı kalmış. Onu da hizmete almıştık. Herhalde bir doktor ataması bekliyoruz. O olduğu zaman tekrar aktif hale gelecek. Yani üniversitenin büyük projeleri var. Bunları hep bu FETÖ meselesi gölgeledi, ama bunlarda kısa süre içerisinde bitecek. Akademik projelere hiç girmiyorum. Çünkü onlar çok fazla. Akademik kalitenin arttırılmasına ilişkin proje anlamında çok güzel çalışmalar oldu. TÜBİTAK desteğini arttırmaya çalışıyoruz. Hatta geçenlerde TÜBİTAK Başkan Yardımcısını buraya davet ettim. Özel olarak bir sunum yaptım. Mesela Trakya Bölgesindeki 40 küsur üniversite içerisinde proje alma anlamında ilk 7 arasındayız. Bu da tabi bizim için çok önemli bir başarı. Ben bu başarının daha da artacağına inanıyorum. Öğrenci sayımız artıyor. Bu çok övünülecek bir şey değil, ama 49 bini geçti bu sene. Geçen sene 47 binlerdeydi. Ama onu kaldıracak alt yapıyı da geliştiriyoruz.
OLAY: Üniversiteyi Çanakkale halkına da açıyorsunuz. Bu önemli bir gelişme. Geçmiş dönemlerde Çanakkale halkı ile sağlıklı ilişkiler kurulamadı. Şu anda Çanakkale halkı ile üniversitenin ilişkisi nasıl?
Prof. Dr. Yücel Acer: Bence bu ilişkiler bir düzelme sürecine girdi. İstediğimiz noktada olduğunu söyleyemem. Bunun aslında sebebi bu problemli meseleler. Onun dışında kurumlar anlamında, neredeyse hiçbir kurum ile üniversite problemli bir üniversite olmaktan çıktı. Mesela siyasi yelpazenin neresinde olursa olsun, her kurum ile bizim ilişkimiz, iletişimimiz var. Hem belediyeler anlamında var, hem kurumlar anlamında var. Yani üniversite ile sürtüşme yaşayan bir kurum olmasına müsaade etmedik. Ben gerektiği yerde gerekli diyalogları kuruyorum ve iletişimimizi sağlıklı tutmaya çalışıyoruz. Çünkü burası bir devlet kurumu. Benim kimse ile kavga etme hakkım yok. Sadece iş birliği yükümlülüğüm var. Bu belediye için de, Valilik için de, emniyet için de böyle. Hepsi ile işbirliği yaparak durumundayım bir devlet kurumu olarak. Özel sektör şirketi olsam, kimisi ile görüşmem belki, ama benim görüşmeme hakkım yok. Her kurumun desteğini almak ve her kuruma da yükümlü olduğumuz desteği vermek durumundayız. Çanakkale Belediyesi ile de birçok işimiz oluyor. Yeri geldiği zaman iletişim kuruyoruz, görüşüyoruz. Yani bence o anlamda iyi bir süreçteyiz. Fakat herhalde benim bu konudaki en büyük sıkıntım, bu yoğunluk. Çanakkaleliler ile sık görüşmemi engelliyor.

çanakkale olay

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

BU AY ÇOK OKUNANLAR

Exit mobile version